Golf Dondurma işçilerinin sendika hakkı engelleniyor
Golf Dondurma’nın dağıtımını üstlenen Natura Gıda’da çalışan işçiler, insanca ücret ve çalışma koşulları talebiyle sendikalaşma sürecindeyken 7 işçi tazminatsız işten atıldı.

Fotoğraf: Freepik
Murat Doğu
Dogumurat024@gmail.com
Golf Dondurma’nın dağıtımını üstlenen şirketlerden biri olan Natura Gıda bünyesinde çalışan işçiler insanca geçinebilecek ücret ve çalışma koşulları talepleriyle DİSK’e bağlı Sosyal-İş’te örgütlenmeye başlayınca 7 işçi tazminatsız şekilde işten atıldı.
Natura Gıda bünyesinde plasiyer olarak (Bir firmanın ürünlerini satmak, tanıtmak ve dağıtımını yapmakla görevli, genellikle belirli bir bölgedeki müşterileri ziyaret ederek sipariş alan, teslimat yapan ve müşteri ilişkilerini yöneten saha işçileri) olarak çalışan işçiler ağır koşullarda çalıştıklarını anlattı.
Yaklaşık yedi aydır çalışma koşullarının iyileştirilmesi için yönetimle görüştüklerini ancak her zaman geçiştirildiklerini ifade eden işçiler, son olarak insan kaynakları ile yaptıkları görüşmede olumlu ya da olumsuz bir yanıt alamadıkları için dağıtıma çıkmama kararı aldıklarını söylüyor. Bu eylemin ardından işçilerle görüşmek zorunda kalan firma yöneticileri, 7 işçiyi işten çıkardı. O gün dağıtıma çıkan bazı arkadaşlarının da işten çıkarıldığını aktaran işçiler, “Sendikal örgütlenmeye yönelen işçileri korkutma amacıyla yaptılar” diyor.
"Fazla mesai ücretleri düzenli ödenmiyor"
İşçilerin taleplerinin başında insanca muamele görmek geliyor. Özellikle üst düzey yöneticilerin depoya geldiği günlerde şeflerin; işçilerin yöneticilerle denk gelmemesi için baskı yaptığını belirten işçiler, “Bize hayvanmışız gibi davranıyorlar” diyor.
Soğuk hava depolarında çalışan işçilerin uygun eldiven ve koruyucu ekipman talepleri de iş bırakma eylemi sonrası karşılanmış.
Bir diğer önemli sorun fazla mesai ücreti ödemelerindeki düzensizlik. İşçiler, yoğun sezonda fazla mesai ücretlerinin ödendiğini, yılın geri kalanında yasaların belirlediği şekilde ödeme yapılmadığını söylüyor.
Ayrıca, işçiler benzer firmalarda çalışanlara kıyasla daha düşük yemek ödeneği aldıklarını vurguluyor. İşçiler, İstanbul’un trafik koşulları nedeniyle çoğu zaman yemek yemeye bile vakit bulamadıklarını, fazla mesaiye kaldıklarında ise yemeği ceplerinden ödemek zorunda kaldıklarını dile getiriyor.
"Prim sistemi aleyhimize"
Ücret politikalarındaki adaletsizliği vurgulayan bir işçi, prim sisteminin işçilerin aleyhine kurgulandığını belirtiyor: “Bizden kaynaklanmayan sipariş iptallerinde bile primimiz kesiliyor. Oysa bu, firmanın sistemindeki bir hata. Sonuçta kaybı biz yaşıyoruz.”
İşçiler, dağıtım araçlarının güvenlik önlemleri olmadan çalıştırıldığını vurguluyor. İşçilerden biri, araçların yasal sınırların üzerinde yüklendiğini, bu yüzden fren mesafelerinin değiştiğini ve kazaya davetiye çıkardığını söylüyor. Bir işçi de firmada çalışan çoğu plasiyerin benzer kaza dosyalarının olduğunu ve birçok arkadaşının icralık olduğunu aktarıyor.
Bir işçi, “Kar yağdığında bile yaz lastikleriyle yola çıkmak zorunda kaldık. Ama kaza yaparsak suç bizim oluyor. Ayrıca, araçların sigorta primleri en düşük seviyeden yatırılmış. Kazandığımızı cezalara harcamak istemiyoruz” diyor.
İşçiler, firma yetkililerinin çalışanlar arasında birlik sağlanmasını engellemek için çifte standart uyguladığını ve bunun eşit olmayan iş dağılımına neden olduğunu belirtiyor. Ancak buna rağmen içerideki işçilerin birliklerini koruyarak haklarını alacaklarını vurguluyorlar.
Evrensel'i Takip Et