Şimşek programı TİS taslaklarında

Hidromek işçileri
Ankara

Sözleşme dönemi geldi. Türk Metal temsilcisinin fabrikada okuduğu taslağa göre “Yüzde 30 zam, her bir kıdem yılı için 5 TL, mevcut saatlik ücretin üstüne 50 TL seyyanen zam, diğer altı aylar enflasyona ek 5 puan ve vergi diliminin yüzde 15’te sabitlenmesi” talep ediliyor. Sosyal haklarda ise iki kat artış isteniyor.

Taleplerimiz sorulmadan hazırlanan ve bizlere “Taslağımız bu” diyerek okunan taslak gerçekten işçilerin taslağı mı?

Masada pazarlık yapılırken yıllardır kazanılan kârlar üzerinden sadece kırıntılar veriliyor. Okunan taslağın onayımızdan geçmesi ve sendika temsilcilerinin yanı sıra bizim belirlediğimiz temsilcilerin de masada olması gerekiyor.

Taslakla ayrıca meslek sınıflandırılması getirilmek isteniyor. Boyacı ve kaynakçıların zaman zaman iş bırakmasından dolayı ekstra bir zam tartışılıyor. Aslında boyacı ve kaynakçı arkadaşlarımızın yaptığı olması gereken. Birlikte hareket edebilsek hepimiz daha iyi zam alabiliriz. Ama bu taslağın bu kısmı yine bizimle tartışılan bir durum değil. Elbette boya ve kaynakçı arkadaşlarımızın işi zor. Peki bizimki kolay mı? Bu bir yandan bizden alıp onlara vermek oluyor. Bizler hepimiz kazanmak istiyoruz. Hepimiz evimizden, ailemizden, arkadaşlarımızdan feragat ederek çalışıyoruz.

Üstelik bu durum için WhatsApp üzerinden “Şubede konuşulacak” diyor temsilci. Bizi ilgilendiriyor ama şubede niye konuşuluyor? Fabrikada onayımıza sunulmadıkça bu taslağı kabul etmememiz gerekiyor.

Kırşehir Çemaş Dökümde işe başlama ücreti 60 bin lira oldu. Hitachi, Schneider gibi fabrikalar sözleşmede anlaşma sağlanamayınca greve gidildi. Grev yasaklanmasına rağmen işçilerin direnişi sonucu ortalama ücretler 60-70 bin bandına çıktı. Demek ki “Sözleşmede ne yazıldıysa o” demek bir yana, işçiler kendi taleplerini kazanabiliyor. Biz kendi taleplerimizi belirtmez ve taslağımızı oluşturmazsak, sendika temsilcisi kendi belirledikleriyle pazarlığa oturur. Okul masraflarından gıdaya her kaleme gelen zamlar taslakta belirtilen zam oranlarını çoktan geçti. Zamlara ve ihtiyaçların masraflarına yetişemiyoruz. “Söz veremem” diyen sendika temsilcileri karşısında kendi temsilciliğimizi oluşturmalıyız. Taleplerimizle masaya oturmazsak yine sefalet ücretine mahkum kalacağız.

OVP’nin vücut bulmuş hali

Hidromek, bugün satışlarının büyük bölümünü oluşturan ihracat hacmini daha da arttırmayı hedeflediğini her fırsatta vurguluyor. Şirketin pazarlama müdürü 130 ülkeye yapılan ihracatın 2025 yılında arttırılacağını ve şirketin iki Ar-Ge merkezlerindeki çalışmalara hız verileceğini duyuruyor.

Hidromek Pazarlama Müdürü Emrah Aksongur, Anadolu Ajansına verdiği demeçte 2024’te gerçekleştirilen ihracat oranının satışlarının yüzde 50’si düzeyinde olduğunu ifade etmişti. 2023 yılı verileriyle İSO 500 listesinin 72. sırasında bulunan Hidromek bu yıl da 17.48 milyar TL değerinde net satış geliri elde etti. Şirket aynı zamanda Türkiye İhracatçılar Meclisinin en büyük 1000 ihracatçı listesinde 159. sırada yer alıyor. 2023 yılında 169.49 milyon dolar (dolar enflasyonu ile bugünkü karşılığı 177.5 milyon dolar) değerinde ihracat gerçekleştiren şirketin 2023 yılında gerçekleştirdiği ihracatın bugünkü değeri ise 6.5 milyar TL. Yani şirketin 2024 yılında gerçekleştirdiği ihracatın değerini 2.5 milyar TL daha arttırması bekleniyor.

1300’e yakın işçinin çalıştığı fabrikada ortalama net ücretler 35 bin TL civarında. 2025 yılında bu seviyeden verilecek ücretlere yüzde 100 oranında zam yapılması halinde ücretlerin vergi ve sigorta primleri dahil patrona ‘maliyeti’ 1.7 milyar TL olacak. Böylece yapılacak zam, sadece artması beklenen ihracat değerini bile bulmuyor.

Hidromek, bünyesinde bulundurduğu iki adet Ar-Ge merkezleriyle teknoloji ve verimlilik yatırımlarını da sürdürüyor. 2014 ve 2018’de kurulan bu merkezlerle şirkete vergi indirimi (Ar-Ge/tasarım harcamalarının tamamı), sigorta primi desteği (İşveren hissesinin yarısı 2028 yılına kadar Hazine ve Maliye Bakanlığınca karşılanıyor), gelir vergisi stopajı teşviki, damga vergisi istisnası, gümrük vergisi istisnası, yeni makine ve teçhizat alımı için katma değer vergisi istisnası, merkezlerin Ar-Ge belgeleri verildiği tarihten itibaren iki yıl süreyle brüt asgari ücret tutarı teşvikleri sağlandı. Şirket bu teşviklerle aktarılan kaynaklar sonrası 2023 yılında beyan ettiği gelirin yüzde 18’i oranında, 2022 yılında yüzde 13’ü oranında, 2021 yılında ise yüzde 11’i oranında kurumlar vergisi ödedi. Bu yıllarda ödenmesi gereken kurumlar vergisi oranı ise yüzde 20’ydi. Şirket kendisine aktarılan kaynaklar, TL bazlı düşük ücretler ve döviz bazlı kazanç ile İSO 500 2021’de 125. sırada, 2022’de 116. sırada, 2023 yılında ise 44 sıra yükselerek 72. sırada yer aldı. Şirketin satış gelirlerindeki artış bu üç yılda yüzde 100’lük büyümenin altına düşmedi.