19 Mart 2025 08:37

Sömürünün dijital kıskacı

Teknoloji, kapitalist sistem altında insan hayatına yön veren bir süreç, yöntem olarak bireyleri sistemin çarkları arasında öğütmenin bir aracı şeklinde karşımıza çıkabiliyor.

Sömürünün dijital kıskacı

Emre

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi

Kapitalizmin emrindeki modern teknolojiyle birlikte bugün milyonlarca insan, akıllı telefonların, dijital platformların ve algoritmaların sunduğu anlık hazlar içinde kaybolurken, özgür iradeleri reklamlarla, veri hırsızlarıyla ve algoritmalarla şekillendiriliyor. Bu yazıda kapitalizm ve teknoloji ilişkisini “bireysel tercihler”imiz üzerinden tartışacağız.

Bugün sistemin hayatı kolaylaştırıcı gibi sunduğu sahte kolaylıklar bireyleri edilgen, köleliğe rıza gösteren bir hale getiriyor, uyuşturuyor. Her ne kadar kapitalizm bireye seçim hakkı, özgürlük sunduğunu iddia etse de bu ilişkiler bütününde özgürlük yalnızca bir aldatmacadan ibaret oluyor. Dolayısıyla hem bizlere bireysel tercih yahut seçim olarak sunduklarını hem de onların sınırlarını kendisi belirlemiş oluyor.

Kapitalizm ve teknolojinin el tokalaşması

İnsanlar ekonomik güvenliklerini, hatta fiziksel güvenliklerini bile bir avuç sermayedarın insafına bırakmış durumda. Çalışmak zorunda bırakıldığımız işler, yaşamak zorunda bırakıldığımız hayatlar bize sunulmuş değil; bazı dayatılmış tercihlerden de başka bir şey değil. Kapitalist düzen insana kendi fırsatlarını yaratma gücü vermek yerine, yalnızca sistemin uygun gördüğü “kontrollü fırsatları” sunuyor. Bu noktada teknoloji, kapitalist sistem altında insan hayatına yön veren bir süreç, yöntem olarak bireyleri sistemin çarkları arasında öğütmenin bir aracı şeklinde karşımıza çıkabiliyor.

Teknoloji özgürlüğü artırıyor gibi gösterilirken aslında insanları daha büyük bir bağımlılık ve kontrol mekanizması içine hapsediyor. Örneğin, motorlu taşıtlar bireysel hareket kabiliyetini artırıyor gibi görünse de şehirlerin bu ulaşım biçimine göre dizayn edilmesi, insanları arabasız hareket edemez hale getiriyor. Bilgisayarlar ve dijital sistemler bir gün ortadan kalksa, dünya sistemi işleyemez hale gelir. Kapitalizmle entegre olmuş her teknolojik gelişme, bireyleri daha da bağımlı ve yönetilebilir kılmak için kullanılıyor.

Sömürüyü tanımanın önüne geçen sistem

Bugünün kapitalist sistemi, insanı yalnızca sömürmekle kalmıyor, aynı zamanda bu sömürüyü tanımayı, kabullenmeyi de zorlaştırıyor böylece. Alternatif bir yaşam biçimi düşünmek bile “ütopya” olarak etiketleniyor çünkü sistem, kendisine bağımlı hale getirdiği bireyin başka bir dünya hayal etmesini bile engelliyor. Teknoloji aracılığıyla kontrol edilen özgürlükler, zamanla tamamen yok oluyor. Bireyler, modern kölelik düzenine boyun eğdikçe, bu düzen kendini yeniden üretmeye devam ediyor.

Bunlara karşılık karşımıza çıkan çeşitli reform talepleri de kapitalist sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak için kullanılan bir yanılsamadan ibaret oluyor. Yanılsama diyoruz, çünkü düzeni “yıkmanın” formülü kademeli değişimlerle değil, köklü bir dönüşümle sağlanabilir. Gerçek özgürlüğü sağlamak, kapitalist sistemin sunduğu sahte seçeneklerden birini seçerek değil bu sömürü düzenini kökten reddetmekle, mücadeleyle mümkün olabilir. Mücadele yalnızca bir seçenek değil, insanca yaşanabilir bir gelecek için bir zorunluluktur!

İLGİLİ HABERLER

Evrensel'i Takip Et