19 Mart 2025 08:54

Haklarımız için “kat kat” örgütleniyoruz

Kerem
ODTÜ

Geçtiğimiz hafta, Evrensel’de de yayımlandığı üzere, ODTÜ Faik Hızıroğlu Konukevi’nde ay başından itibaren bir eylemlilik ve boykot sürecindeyiz. Yurt geneli forumlar alarak planladığımız bir dilekçe kampanyasıyla başta ücret ve tadilat olmak üzere taleplerimizi dile getirdik. Sonucunda yurt arkadaşlarımızın büyük bir çoğunluğunun katılımıyla 127 dilekçeyi rektörlüğe teslim ettik. Mevcut durumdaysa ücret ve “yurt” statüsü dışında taleplerimizin sözünü bizzat rektörlükten almış durumdayız.

3. katta kalan öğrenciler olarak bazı sorunlarımız ve taleplerimiz vardı. Toplantıda 1. ve 2. kattaki arkadaşlarımızın da sorun ve taleplerini dinleme fırsatımız oldu. O noktada aslında hepimizin tek bir tarafta olduğunu gördüm; o zaman dilekçe de gerektiğinde boykot da gidilmesi gereken bir yoldu.

Yurttaki öğrenciler olarak en başta insanca yaşamak ve verdiğimiz yurt ücretinin karşılığını almak en doğal hakkımız. Bu noktada diğer yurtlarla aynı özelliklere sahip olmasına rağmen sırf konukevi olduğu için yurdumuza iki katı fazla para ödememiz kabul edilemez. Ayrıca tuvaletlerin pisliği, pisuvarlarda sifon olmaması, bazı arkadaşlarımızın odalarının duvarlarını küf sarması, değişmesi ve tadilata girmesi gereken borular da düzeltilmesini istediğimiz konular arasında.

Temel ihtiyaçlarımızı dışarıdan karşılamak zorunda olmamalıyız

Burada su sebillerine ayrı bir parantez açmak istiyorum. ODTÜ yurtlarında sebil olan tek yurt olduğumuzu dilekçe için gerçekleştirdiğimiz toplantıda öğrendim. Hızıroğlu Öğrenci Komitesi kendi çabalarıyla sebili getirmiş. Sebilin de ne büyük bir kolaylık olduğunu bozuk olduğu süre boyunca gördüm, aynı zamanda ODTÜ yurtlarında kalan diğer tüm öğrencilerin durumunu da aslında deneyimlemiş oldum. Öğrenciler içme suyu gibi en temel ihtiyaçlarını dışarıdan para vererek ve yurduna su taşıyarak karşılamak zorunda bırakılmamalı.

Yukarıda da belirttiğim gibi, sesimizi duyurmak ve aksiyona geçmek için daha fazla insanın yaptığımız işten haberdar olması gerekiyordu. Bir şeyleri değiştirme gücünün bizde olduğunu daha fazla insanın anlaması gerekiyordu. “Dün” taleplerimizi sözlü olarak ilettik fakat bir sonuç alamadık. Eğer bugün sesimizi duyurmak için bir şeyler yapmaz ve kararlı bir duruş sergilemezsek yarın hiçbir şeyin değişmediği bir güne uyanacağız.

İLGİLİ HABERLER

Evrensel'i Takip Et