5 soruda Siber Güvenlik Yasası nedir, muhalefet neden karşı çıkıyor?
Siber Güvenlik Kanunu, Resmi Gazete'de yayımlandı. Kanun ne getiriyor, iktidar ne istiyor, muhalefet neden karşı çıkıyor?

Fotoğraf: ANKA
TBMM Genel Kurulunda 12 Mart'ta kabul edilerek yasalaşan Siber Güvenlik Kanunu, Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
1 - Siber Güvenlik yasası nedir?
Siber Güvenlik Kanunu Teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda 102'ye karşı 246 oyla kabul edildi. Yasa ile Cumhurbaşkanlığına bağlı bir Siber Güvenlik Başkanlığının görevlerine ilişkin düzenleme, siber saldırıları önlemek amacıyla kuruma geniş yetkiler veriyor. Kabul edilen 21 maddelik teklifin tartışmalı 8'inci ve 16'ncı maddelerine dair Genel Kurul'da önerge verildi ve değişikliğe gidildi.
Teklifin kamuoyunda tartışılan ve kanunla beraber kurulacak olan Siber Güvenlik Kurulu'nun başkanına siber saldırıların önlenmesi amacıyla konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, kopya çıkarma ve el koyma yetkisini düzenleyen ifadenin yer aldığı 8'inci maddesinde AKP'nin verdiği önerge ile değişiklik yapıldı. Verilen önerge kapsamında Siber Güvenlik Kurulu'nun Başkanı'na arama, kopya çıkarma ve el koyma yetkisini düzenleyen ifade, kanun metninden çıkarıldı, bu yetki savcıya verildi.
Teklifin bir diğer tartışmalı maddesi olan 16'ncı maddesinde de "veri sızıntısı" ifadesi de "siber güvenlikle ilgili veri sızıntısı" olarak değiştirildi. Ayrıca "içerik yayanlara" ifadesi de "içerik oluşturanlara" olarak düzenlendi. Ancak hapis cezasından geri adım atılmadı.
Verilen önergeye göre 16'ncı madde 5'inci fıkra şu şekilde değiştirildi: "Siber uzayda veri sızıntısı olmadığını bildiği halde halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak ya da kurumları veya şahısları hedef göstermek amacıyla siber güvenlikle ilgili veri sızıntısı olduğuna yönelik gerçeğe aykırı içerik oluşturanlara veya bu maksatla bu içerikleri yayanlara iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir."
2 - Siber Güvenlik Kurulu kimlerden oluşacak?
Kabul edilen teklife göre, Siber Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı, Savunma Sanayii Başkanı ve Siber Güvenlik Başkanı'ndan oluşacak.
Kanunla ayrıca, belirtilen yetkiler çerçevesinde elde edilecek kişisel veriler ve ticari sırlar, bu verilere erişilmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması halinde resen silinecek, yok edilecek veya anonim hale getirilecek.
Kanunda şöyle deniyor: “Türkiye Cumhuriyeti'nin siber uzaydaki milli gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan yöneltilen mevcut ve muhtemel tehditlerin tespit ve bertaraf edilmesi, siber olayların muhtemel etkilerini azaltmaya yönelik esasların belirlenmesi, kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği bulunmayan kuruluşların siber saldırılara karşı korunmasına yönelik gerekli düzenlemelerin yapılması, ülkenin siber güvenliğini güçlendirmek için strateji ve politikaların belirlenmesi ile Siber Güvenlik Kurulunun kurulmasına" ilişkin esaslar getirilerek, kanunun genel çerçevesi belirleniyor. Kanun, "siber uzayda varlık gösteren, faaliyet yürüten, hizmet sunan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği bulunmayan kuruluşları.”
3 - İktidar kanadı ne diyor?
Teklifin sahibi AKP'de eleştirilerin "yersiz olduğu" düşünüyor. Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AKP'li vekil Hulusi Akar "siber güvenlik olmazsa olmaz bir hale gelmiştir" diyerek amaçlarının tehditleri engellemek olduğunu söylerken, MHP'li Onur Alp Koçak siber saldırıların bertaraf edilmesi gerektiğini ve bunun bir milli güvenlik sorunu olduğunu söyleyip teklife destek verdiklerini duyurmuştu. Koçak, "Tehdidin ciddiyeti dikkate alındığında, siber güvenliğin internet ortamındaki, kişisel verilerin gizliliğinin sağlanması gibi dar bir çerçevede değerlendirilmemesi gerektiği anlaşılacaktır. Artık çatışma ve savaşların dahi siber dünyaya kaydığı görülmektedir. Bu yönüyle bakıldığında, siber saldırıların bertaraf edilmesinin aslında bir milli güvenlik meselesi olduğu görülecekti” demişti.
AKP Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya “Bir ülkenin siber güvenlik alanında ön plana çıkarak rol model olabilmesi, kapsamlı bir siber güvenlik çatı mevzuatının varlığı ve merkezi bir otoritenin etkin işleyişiyle doğrudan ilişkilidir. Çatı bir mevzuat, ulusal düzeyde siber güvenlik politikalarının tutarlılığının sağlanmasında, kamu kurumları, özel sektör ve bireyler için bağlayıcı standartlar sunmaktadır” ifadelerini kullandı.
Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AKP Kayseri Milletvekili Hulusi Akar, Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü, devletin bekası, halkın refahı bakımından yapılması gereken ne varsa yaptıklarını vurgulayarak, bunları yaparken en önemli konuların başında Türkiye'nin savunması ve güvenliğinin geldiğini söyledi.
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Zuhal Karakoç Dora, "Bugün her vatan evladı tarafından idrak edilmelidir ki siber güvenlik, artık milli güvenliğin ve milli bekamızın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Türk milletinin siber savunma hattını sağlamlaştırmak bir vatan ödevidir” görüşünü paylaştı.
AKP İstanbul Milletvekili Tuğba Işık Ercan “Konvansiyonel savaşların yerini alan hibrit ve asimetrik savaşlar da devlet destekli siber saldırılar başta olmak üzere terör örgütleri ve organize suç örgütlerinin hedefinde olan kritik altyapılarımızı korumak artık milli güvenliğimizin ayrılmaz bir parçası” dedi.
4 - Siber Güvenlik Kanunu neden eleştiriliyor?
Muhalefet, teklifin keyfi uygulamalara yol açabileceğinden endişe ediyor. Gazetecilik meslek örgütleri bu düzenlemenin sansüre yol açabileceğine dikkat çekiyor.
CHP Adana Milletvekili ve TBMM Kit Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, “Gazeteci çıkıyor 85 milyon vatandaşın kişisel bilgileri, hesap numaraları, özel bilgileri internet ortamında satılıyor. Buna engel olun diye haber yapıyor. Kimse inanmıyor. Aynı gazeteci söylediğinin doğru olduğunu kanıtlamak için Sayın Cumhurbaşkanının ve Mit Müsteşarının kimliğinin fotoğrafını paylaşıyor. Sonra ne oluyor biliyor musunuz? Bu durumu ortaya çıkaran gazeteci tutuklanıyor. AKP’nin getireceği siber güvenlik kanunu işte tam da budur” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise kanun ile ifade özgürlüğü ve haber alma hakkının sınırlandığını, kanunun bütününün sorunlu olduğunu belirterek, Anayasa Mahkemesi'ne gideceklerini ifade etti. Emir, “Türkiye'nin değişen çağa göre bir siber güvenlik yasasına ihtiyacı var ama bu siber güvenlik yasasının kapsamı böyle olmamalıydı, başkanlığın kuruluşu böyle olmamalıydı ve yetkileri de böyle olmamalıydı” dedi.
Emir “Yine veri sızıntısı iddiasında bulunan kişilerin 3 yıl ile 5 yıl arasında hapis cezasıyla tazik edilmeleri hükmü vardı. Oysa bu gerçekten akıl almaz bir madde. Zaten dezenformasyon yasası var. Zaten Kişisel verilerin korunması kanunu var. Ayrıca bir de bir kişi veri sızıntısı oldu dediğinde yargılayacaklar 3 yıl ile 5 yıl arasında hapse atacaklar. Dolayısıyla bu olacak şey değildi. Burada bir kast unsuru getirdiler. Yani kişi eğer veri sızıntısı olmadığını bildiği halde söylerse o halde dava acılacağı hükmü getirildi. Bize göre baştan yanlış, baştan gereksiz.”
5 - Yasadaki cezalar neler?
Yasada verilen cezalar ise şu şekilde “Türkiye Cumhuriyeti'nin siber uzaydaki milli gücünü meydana getiren unsurlarına yönelik siber saldırı gerçekleştiren veya bu saldırı neticesinde elde ettiği her türlü veriyi siber uzayda bulunduranlara 8 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilecek. Yetkili mercilerin ve denetim görevlilerinin istedikleri bilgi, belge, yazılım, veri ve donanımı vermeyenler veya bunların alınmasına engel olanlar 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 500 günden 1500 güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak. Sır saklama yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere veya görev ve yetkilerini kötüye kullananlara 4 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilecek.”
Evrensel'i Takip Et