19 Mart 2025 14:34

İzmir’de İmamoğlu’na yönelik gözaltı protestosu: “Bu karanlığı dağıtmak zorundayız”

İzmir — İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diplomasının iptal edilmesi ardından ise içlerinde danışmanlarının da yer aldığı 105 kişi ile birlikte gözaltına alınmasını yürüyüş ve basın açıklaması ile protesto etti.

Sendikaların, emek meslek örgütlerinin, demokratik kitle örgütlerinin ve çeşitli siyasi partilerin katıldığı eylemde sıklıkla “Faşizme karşı omuz omuza”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Hükümet istifa” ve “Diktatör Erdoğan” sloganları atıldı. Alsancak’ta yer alan TMMOB Mimarlık Merkezi önünde bir araya gelinen eylemde, Türkan Saylan Kültür Merkezi’ne yürünürken burada basın açıklaması gerçekleştirildi. Emek Partisi (EMEP) ise Mimarlık Merkezi önündeki toplanma alanına Türkan Saylan KM önünden gerçekleştirdiği yürüyüşle katıldı.

“Ülke tamamen totaliter rejimle yönetilmektedir”

Ortak açıklamada basın metnini okuyan İzmir Barosu Başkanı Av. Sefa Yılmaz, demokratik yollarla iktidarda kalamayacağını anlayan tek adam rejiminin tüm rakiplerini siyasi kumpaslarla siyaset sahasından silmeye çalıştığını kaydederek, “Daha dün akşam saatlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diploması siyasi sebeplerle bir günde iptal edilirken ve bu meselenin hukuksuzluğu dahi henüz tartışılamamışken, bugün sabah saatlerinde evine yüzlerce polisle yapılan operasyon ile İmamoğlu gözaltına alınmış durumdadır. İktidar kendisine muhalif olan kim olursa olsun nefes dahi almasına izin vermemektedir. Tüm gücü ile siyasi rakiplerini silme gayreti içerisinde olan iktidar, bu konuda hukuki veya hukuk dışı tüm yöntemleri de kullanmaktan çekinmemektedir. Nasıl olsa iktidara ne hesap sorabilen bir kurum bırakılmıştır ne de bağımsız bir yargı mevcuttur. Ülke tamamen totaliter bir rejimle yönetilmektedir” diye konuştu.

Fotoğraf: Emirhan Durmaz/ Evrensel

“İktidar koltuğunu faşizme başvurarak koruyor" 

Bugün yaşanan olayın İmamoğlu özelinde değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Yılmaz, “Şunu artık herkesin bilmesi gerekmektedir: Türkiye hukukun üstünlüğünün, demokrasinin, insan haklarının değil baskının, zorbalığın, faşizmin egemen olduğu bir ülke haline gelmiştir. Ülkede sadece İmamoğlu değil, artık hiç kimsenin can ve mal güvenliği yoktur. Tutuklanmak, gözaltına alınmak, uydurma davalarla senelerce hapis yatmak, malvarlıklarına atanan kayyımlar eliyle her şeyinizin elinizden alınması, sürülmek, işsiz bırakılmak, bir siyasi cinayetin kurbanı olmak… Tüm bunlar ne yazık ki bu ülkenin sıradan olayları haline getirilmek istenmekte, halkın da bu sıradanlığı kanıksaması beklenmektedir.

Ülkenin hukuki güvenceden, haktan, adaletten yoksun, demokrasinin kırıntısının dahi bırakılmadığı bir yer haline getirilmesi ise bir avuç mutlu azınlığın iktidarını korumak istemesi nedeniyledir. Bu mutlu azınlık ülkede kendisi gibi düşünmeyen, yaşamayan hiç kimseye nefes dahi aldırmayarak iktidar koltuğuna olanca güçleriyle yapışmış durumdadır. Ülke ekonomik olarak çok büyük bir buhrandan geçerken, insanlar akşam evlerine, çocuklarına ne götüreceklerini düşünürken, halk açlıkla, sefaletle sınanırken, ülkenin en yetişmiş insanları yurtdışında yaşamak için sıraya girmiş beklerken, geleceksizlik, belirsizlik, işsizlik, ağır vergi yükü altında halk inim inim inlerken bu temel emek-sermaye çelişkisinin siyasi bir yön kazanmaması için siyasi iktidar, koltuğunu baskı, zor ve faşizme başvurarak korumaktan başka çare görememektedir” ifadelerini kullandı.

“Faşizm kınanarak üstesinden gelinecek bir yönetim biçimi değildir”

İktidarın kolluğu ve yargıyı adeta bir sopa gibi kullanarak kendisine dikensiz gül bahçesi yaratmaya çalıştığını dile getiren Yılmaz, “35 yıllık diploması bir cümle ile iptal edilen İmamoğlu’nun yaşadığı hukuksuzluk daha tartışılamadan, bir mafya babasının evine baskın yapılırcasına, 16 milyon İstanbullunun oylarıyla seçilmiş, davet üzerine her halde ifade vermeye gelebilecek bir belediye başkanı, evinin önüne yığılan yüzlerce polis eşliğinde şafak operasyonu ile gözaltına alınmıştır. İmamoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olması nedeniyle gerçekleşen bu operasyon, tüm siyasi rakiplerini hukukdışı yollarla saf dışı bırakmak gibi yollarla iktidarda kalmayı amaçlayanlarca tertip edilmiştir. Yaşadığımız durumu artık ne hukuk dışı gibi ifadeler izah edebilmektedir ne de ayıplamak yetmektedir. Yaşanan aleni bir şekilde faşizmdir. Ve faşizm kınanarak, ayıplanarak, korkularak üstesinden gelinecek bir yönetim biçimi değildir” ifadelerini kullandı.

“Faşizmin tek çaresi birleşmiş halkın mücadelesidir”

Artık korku duvarının aşılması gerektiğini vurgulayan Yılmaz son olarak, “Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, iş ve aş taleplerinizi en demokratik yöntemlerle haykırın. Birleşin. Bugün Ekrem İmamoğlu’nun başına gelen şey, aslında tüm ülkeye bir gözdağıdır, tüm ülkenin üzerine bir korku bulutu salmak amaçlıdır. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir totaliter rejim, kendi kendine demokratikleşmemiştir. Faşizmin tek çaresi, birleşmiş bir halkın demokratik yöntemlerle yürüttüğü mücadeledir. Biz bu demokrasi ve özgürlük mücadelesini kazanacağız. İnsanlık tarihi her zaman daha iyinin, daha ilerinin zaferleriyle adım atmaktadır. Bu en temel bilimsel doğruya sıkı sıkıya sarılmak, gücümüzü, birliğimizi, haklılığımızı en demokratik yöntemlerle dile getirerek bu karanlığı dağıtmak zorundayız” dedi.

Üniversite öğrencileri: Karanlığı mutlaka aydınlığa kavuşturacağız

İzmir’de üniversite öğrencileri, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını protesto etti. Büyükpark'tan Küçükpark'a "Hükümet istifa" sloganlarıyla yürüyen öğrenciler, "En temel özgürlüklerimizi hedef alan bu saldırı karşısında bulunduğumuz her yerde, sokak sokak her zaman ses çıkaracağız, asla boyun eğmeyeceğiz.

Fotoğraf: ANKA

Ülkemizi saray karanlığına kaybedecek tek bir gün bile kalmamıştır. Öğrenciler olarak buradayız, bir aradayız. Hep beraber direneceğiz, hep beraber kazanacağız. Ülkemizin itildiği karanlığı mutlaka ama mutlaka aydınlığa kavuşturacağız" açıklamasını yaptı.

Fotoğraf: ANKA

"Bu hukuksuzluğa dur diyelim"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diplomasının iptal edilmesi ardından içlerinde danışmanlarının da yer aldığı 105 kişiyle birlikte gözaltına alınması İzmir’de CHP İzmir İl Başkanlığı önünde protesto edildi. 

CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’nun, İlçe Belediye Başkanları’nın, demokratik kitle örgütlerinin, çeşitli siyasi partilerin ve Emek Partisi’nin katıldığı eylem, kısa süre içerisinde miting alanına dönüştü. Sıklıkla “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Hükümet istifa”, “Diktatör Erdoğan” ve “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek” sloganlarının atıldığı eylemde, basın metnini ise CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu kurulan sahnede kürsüden okudu. 

Fotoğraf: Emirhan Durmaz

Güne halkın seçme ve seçilme hakkını, halkın iradesini ve seçtiklerini hedef alarak siyasi ömrünü uzatmaya çalışan Erdoğan iktidarının büyük siyasi saldırısıyla başladığımızı aktaran Aslanoğlu, “Erdoğan ve çevresindeki dar çıkar grubu halkın seçme ve seçilme hakkına açık bir darbe girişiminde bulunmuştur. Seçimle kazanamayacaklarını anlayanlar, zorbalığa başvurmaktadır. Hedef alınan yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi değil, milletin ta kendisidir. Erdoğan’ı sandıkta 4 kez yendiği için defalarca iktidarın saldırılarının hedefi olan Cumhurbaşkanı Ön Seçim Adayımız, Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu ve İstanbul’daki çalışma arkadaşları, belediye başkanlarımız, yol arkadaşlarımız, gazeteciler, fikir insanları, toplumun her kesiminden yurttaşlar bu sabah itibariyle gözaltına alınmıştır” ifadelerini kullandı. 

"Bu bir darbedir"

Milletin yerine karar vermenin, halkın iradesinin yerine geçmenin ya da ona engel olmak için güç kullanmanın darbe olduğunu vurgulayan Aslanoğlu, “Şu anda bir sonraki cumhurbaşkanını milletin belirlemesine engel olmak üzere bir güç devrededir. Bu güç, ülkeyi kendi iktidarı için rehin almak isteyen dar ve küçük bir çıkar grubudur. Bu güç bertaraf edilmezse, 86 milyon vatandaşımızın can ve mal güvenliği kalmayacak, ülkemiz felakete sürüklenecektir. Aynı şekilde, her türlü pervasızlığı kendine hak gören bu siyasi azınlık, bu sabah itibariyle Cumhuriyetimizin 100 yılı aşan temel ilkelerini ve işleyişini askıya almak ve çok partili demokrasi hayatımızı yok etmek için de harekete geçmiş durumdadır. Ekrem İmamoğlu ve Cumhuriyet Halk Partisi, adalet ve demokrasi talep eden herkesin ortak sesi, ortak nefesidir, ortak iradesidir. Bu mücadele, sadece Ekrem İmamoğlu’nun, sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin mücadelesi değildir! Bu, 86 milyonun geleceğine sahip çıkma mücadelesidir” diye konuştu. 

"Esas güç millettir ve sonunda millet kazanacaktır"

Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidarın kumpaslarına boyun eğmeyeceklerini kaydeden Aslanoğlu, “Siyaseti iktidarın istediği sınırlarda yapmadık, yapmıyoruz. Ekrem İmamoğlu milletimize emanettir. Esas güç millettir ve en sonunda mutlaka millet kazanacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak gücümüzü milletimizden ve Cumhuriyetimizden alıyoruz. Kararlıyız. Boyun eğmiyoruz. Milletin iktidarının müjdesini veriyoruz. Ülkeyi rehin almaya çalışanlara sesleniyoruz: Sandıktan kaçmayın. Mertçe mücadele edin. Ve buradan bütün milletimize sesleniyoruz: 23 Mart’ta ön seçim sandıklarında buluşalım. Oylarımızla, irademizle, örgütlü gücümüzle, bu hukuksuzluğa dur diyelim” ifadelerini kullandı.

İzmir Barosu: Faşizmin tek çaresi, birleşmiş bir halkın demokratik yöntemlerle yürüttüğü mücadeledir

Fotoğraf: Evrensel

İzmir Barosu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ile ilgili olarak Adliye binası önünde açıklama yaptı.  Açıklamaya çok sayıda avukat, kurum temsilcisi ve çevredeki vatandaşlar katıldı. Eylemde konuşan Baro Başkanı Sefa Yılmaz, dün İmamoğlu’nun 35 yıllık diplomasının iptal edilmesinin bugün de yüzlerce polis eşliğinde şafak baskınıyla gözaltına alınmasının ülkenin insan haklarının değil, baskının, zorbalığın, faşizmin egemen olduğu bir ülke haline gelmesinin bir kez daha tescillenmesi olduğunu belirtti.  

Ülkede artık kimsenin can ve mal güvenliğinin kalmadığını ifade eden Yılmaz, “Ne alternatif bir ses, ne farklı bir siyasi görüş ne de aleyhe siyasi bir söylem veya oluşuma tahammülü olmayan bu zihniyet, kolluğu ve yargıyı adeta bir sopa gibi kullanarak kendisine dikensiz gül bahçesi yaratmaya çalışmaktadır” dedi.

Yaşananın aleni bir şekilde faşizm olduğunu dile getiren Yılmaz, “Faşizm kınanarak, ayıplanarak, korkularak üstesinden gelinecek bir yönetim biçimi değildir.
Korkmayın! Demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, iş ve aş taleplerinizi en demokratik yöntemlerle haykırın! Korkmayın! Bugün Ekrem İmamoğlu’nun başına gelen şey, aslında tüm ülkeye bir gözdağıdır, tüm ülkenin üzerine bir korku bulutu salmak amaçlıdır. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir totaliter rejim, kendi kendine demokratikleşmemiştir. Faşizmin tek çaresi, birleşmiş bir halkın demokratik yöntemlerle yürüttüğü mücadeledir” dedi.

Foça'da halk tepkisi

Fotoğraf: Evrensel

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun sabaha karşı gözaltına alınmasına karşı ülkenin dört bir yanında tepkilere neden oldu. Foça Emek ve Demokrasi Güçleri'nin çağrısıyla biraraya gelen Foçalılar, açıklama yaptı. Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platform Sözcüsü Ramis Sağlam, "Güne yine yeni bir operasyonla uyandık. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile danışmanı ve İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun da içinde olduğu 105 kişi hakkında gözaltı kararı verdi." dedi. 

Diploma bahane kayyım hazırlığı  

Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesinin hemen ardından yapılan baskınların gerçekleştiğini belirten Sağlam, "Gözaltılar herkese şunu göstermiştir ki AKP iktidarı, yargı sopasını iktidarda kalması için bir kere daha kullanmıştır. Milyonlarca İstanbullunun oyunu almış olan Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın karşısına kazanabilecek cumhurbaşkanı adayı olarak çıkacağı belli olduktan sonra, kedisine kan kusturmak için bütün devlet imkanları iktidar tarafından harekete geçiriliyor." diye konuştu.

"Halkın seçme ve seçilme hakkı yok sayılıyor"

Halkın seçme ve seçilme hakkını yok sayıldığını sözlerine ekleyen Sağlam, "Tek adam iktidarı kendi iktidar hırsıyla ortadan kaldırmaya girişenler, bugün ülkenin geleceğini yok sayıyorlar. Demokrasi tarihine 19 Mart 2025 kara bir leke olarak geçecek. Bugün tek adam darbesi bir kez daha iş başındadır. Tarihte birçok örnekleri olduğu gibi bu darbede örnekleri görüldüğü gibi başarılı olamayacaktır. Bu ülkenin onurlu aydınlık bir gelecek isteyen milyonlarca yurttaşları olarak tek adam iktidarına teslim olmayacağız. Emekten barıştan demokrasiden yana olan herkesi iktidar darbesine karşı ses yükseltmeye, mücadele etmeye çağırıyoruz." dedi. (Evrensel)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Korku rantı!

Korku rantı!

Saray iktidarı 6.2’lik İstanbul depreminin korkusunu, rant projelerinin hızlandırılmasının aracına çevirme hazırlığında. Şimdiye kadar başta Kanal İstanbul ve rezerv alan uygulamasıyla kaynağı lüks konut projelerine ve müteahhitlere aktaran iktidar, daha büyük projelerin adımlarını atacağını duyurdu. Projelerden emekçilere düşen ise ödenemeyen taksitler ve güvensiz evler oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan AFAD'la yaptığı deprem toplantısında "Deprem uzmanlarıyla görüşün, farklı fikirleri de dahil edin" demiş.

Evrensel'i Takip Et