20 Mart 2025 04:59

Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanlarına yönelik operasyon ve kayyım hamleleri, ülkenin en büyük kenti İstanbul’a uzandı. İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, ‘Turpun büyüğü heybede’ sözleriyle adeta haftalar önce ilan edilen bir operasyonla gözaltına alındı. ‘Terör’ ve ‘yolsuzluk’ suçlamasıyla yapılan ve 106 kişiyi hedef alan operasyonlar sırasında sosyal medya engellendi, toplu taşıma kısıtlandı, İstanbul Valiliği 4 günlük eylem yasağı ilan etti. Ülkenin pek çok noktasındaki protestolarda yurttaşlar, yaşananları ‘darbe’ olarak nitelendirdi.

Newroz alanlarından İmamoğlu’na destek: "Bu operasyon aynı zamanda bizedir"

DEM Parti Eş Genel Başkanları Van ve Tatvan’daki Newrozlarda İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Tuncer Bakırhan, “Bu siyasi operasyon aynı zamanda bizleredir. Kent uzlaşısı suç değil” dedi. Tülay Hatimoğulları da “Bütün Türkiye halkları bilsin ki bu yapılan siyasi darbeyi hep beraber kınıyoruz” dedi.

‘Süreklilik kazanmış bir darbe dinamiği’

Prof. Dr. Cangül Örnek: Türkiye'nin artık seçimsiz bir sürece ya da göstermelik seçimlerin yapıldığı bir sürece sokulduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ortak mücadele konusunda çok net ilkelerin belirlenmesi gerekir. Durumun vahametine uygun bir duruş sergilenmeli.

Gazeteci Yazar Kemal Can: On yıldır bütün kurumları ve kavramları işlevsiz kılan yüzlerce olay oldu. Bunlar için ‘sivil darbe’, ‘anayasa darbesi’ vs. denildi. Ama süreklilik kazanmış bir darbe dinamiği oluştuğu ve buna göre bir siyasi cevap kurgulamak gerektiği ertelendi. 

Siyaset Bilimci Dr. Zafer Yörük: Ortada kolektif bir devlet kararı olduğunu Bahçeli’nin açıklamasından anlıyoruz. Böyle bir dava hazırlığı yapılmış olması, devletin İmamoğlu’na teslim edilmeyeceği yolunda sert bir mesaj.

Demokrasi cephesi: Tercih değil zorunluluk

Yücel Demirer yazdı: Cenderenin seçimleri de içine alacak şekilde daraltılması yönünde önemli bir aşama kaydedilmiş oldu. Siyasal iktidarın planı işlerse otoriterlikten öteye geçen, ‘otoriter’ tanımının yetersiz kalacağı bir döneme girmiş olacağız.

Kaynama noktasında beklerken...

Şebnem Korur Fincancı yazdı: Memleket sürekli kaynayan bir kazan gibi... Kimi zaman ısınma kaynama noktasına ulaşıp biraz taşıyor, hareket hızlanıyor, sonra yavaşlayıp yeniden hepimizi alıştırdığı sıcaklıkta, huzursuz ama hareketsiz bırakacak bir bekleme halinde tutmaya devam ediyor. 

İsmail Saymaz’a ‘Gezi’ gözaltısı

Gazeteci İsmail Saymaz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü ‘Gezi direnişi’ soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Savcılık, Saymaz’a “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım” suçlaması yöneltti.

Operasyonun maliyeti de emeğin ücretlerine: Asgari ücret saatler içinde 4.195 lira eridi

Türkiye’de ücretli emek, dünkü operasyonla ciddi bir ekonomik kayıp yaşadı. Merkez Bankası bir günde 10 milyar dolar satış yaptı. Borsa yüzde 7’den fazla değer kaybetti. Sadece 5 gün önce 689 dolar olan asgari ücret, 579 dolara geriledi ve aylık kayıp 110 dolara çıktı. Bu kayıp Türk lirası bazında 4 bin 195 TL’ye denk gelirken, asgari ücretli 8 milyon işçinin toplam kaybı 402.7 milyar TL oldu. Kısa vadeli dış borç bir günde 448 milyar lira arttı.

Toplu sözleşme döneminde olan ve bu ay yüzde 7.4 enflasyon farkı alan savunma sanayisi işçileri tek günde alınan zammı kaybetti. 1077 dolar olan maaş, sadece bir günde 77 dolar azalarak 1000 dolara geriledi. Aynı işçinin maaşı avro ve altın karşısında da değer kaybetti. Avro bazında 3 bin 100 TL, altın bazında ise 1 gram altın kaybedildi. Savunma sanayisi işçileri, döviz, avro ve altın karşısında yüzde 7 ile 9 arasında değişen kayıplar yaşadı.

Evrensel'i Takip Et