20 Mart 2025 10:44

Gazetelerin ve yazarların gündemi Ekrem İmamoğlu

Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması hem gazetelerin hem köşe yazarlarının birincil gündemiydi. İktidar gazeteleri manşetlerine İmamoğlu’nun “yolsuzluk” yaptığı iddialarını taşırken, gazete yazarları “İmamoğlu algısı çöktü” ifadelerini kullandı. Gazete yazarlarının büyük çoğunluğunun ise; halk tepkisiyle ortaya çıkan sokak eylemlerinden korkuları bir kez daha gün yüzüne çıktı.

AKP’nin gazetelerinden Sabah “Eko Sistem” manşetinde “Savcılık, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun başında olduğu 560 milyar liralık yolsuzluk ve kirli para operasyonunu deşifre etti” dedi. Ancak gazete İBB’nin 2025 yılı bütçesinin 564 milyar lira olduğunu yazmamayı tercih etti. İBB’den yapılan açıklamada “İBB, söz konusu bütçe ile İstanbul’un sudan ulaşıma, metrodan altyapı yatırımlarına kadar birçok kalemini karşılamakta, ayrıca 95 bin çalışanına da maaş ödemektedir” ifadelerini kullanmıştı.

Yeni Şafak “İmamoğlu gözaltında” manşetini kullandı. Gazete Bahçeli’nin “Hiç kimse dokunulmaz değil” ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Savunma sokakta yapılmaz” sözlerini 1. sayfasında gördü. Akşam ise soruşturma üzerinden gördüğü manşetinde “Suç örgütü elebaşı” dedi. Gazete “İki ayaklı soruşturmada suçlamalar korkunç” ifadelerini kullandı. Türkiye gazetesi ise “Hiç kimse dokunulmaz değildir” manşetinde Bahçeli’nin sözlerini kullandı. Demirörenlerin Hürriyet’i “İmamoğlu gözaltında”, Milliyet’i ise “İmamoğlu depremi” manşetlerini atmayı tercih etti.

‘Sokak hareketlerin başvurmayın’ dediler

İktidar gazetelerinin yazarların bakınca ise halkın tepkisinden çekinildiği açıktı.

Hürriyet’ten Ahmet Hakan “Yargı ve Algı” başlıklı yazısında “Bu operasyon, ‘siyasi operasyon’ algısına yol açıyor. İktidar, ortaya çıkan bu algıyla mücadele etmenin yollarını bulsun” ifadelerini kullandı. Hakan “Her kim ki sokak hareketlerine, daha da fenası vandallıklara başvurursa... CHP’ye ve İmamoğlu’na çok zarar verir. Bizim ahali, gerekçesi ne olursa olsun... Vandallık sevmez, sokaklarda polisle çatışılmasından hoşlanmaz, vandallıklara asla prim vermez” diyerek halkın hak arama eylemlerinden korkusunu dile getirmiş oldu.

Hürriyet’ten Abdülkadir Selvi “İmamoğlu operasyonunun siyasi sonuçları” başlığında şöyle dedi: “Ekrem İmamoğlu tutuklanırsa CHP Genel Başkanlığı da suya mı düşecek? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na kayyım mu atacak? Bunlar siyasetin önünde duran önemli sorunlar. Bir kısmı kısa sürede yanıt bulacak, bir kısmının akıbeti ise zamanla belli olacak. Sonunda demokrasilerde en büyük hakem olan millet kararını verecek” dedi.

Karagül yine “büyük resmi” gördü

Yeni Şafak’tan İbrahim Karagül ise “ 'Ekrem Projesi’ çöktü: İBB’deki ‘Paralel Devlet’ çetesi çökertildi. Bu ülke, ‘Zulüm 1453’te başladı’ diyenlere teslim edilmeyecek! Para trafiğinin, sahtekarlığın ötesi var!” başlığını kullandı. Karagül “büyük oyunu” çözen yazarlar arasına katılarak “Diplomasının sahte olduğunun tescil edilmesinden sonra, İstanbul Büyükşehir Belediye’sinde (İBB) adeta devlet içinde devlet kuran, bir ‘Paralel Devlet’ yapılanmasına giden yapının çökertilmesi başladı. Bir proje çöktü. Artık FETÖ projesi mi, AB projesi mi, İsrail projesi mi, terör bağlantılı proje mi ortaya çıkacak. İçeride ve dışarıda örgütsel bağları daha bir netleşecek. Türkiye’ye yönelik iç darbe planları daha bir ortaya saçılacak” dedi.

Müderrisoğlu: Sokağa çağırdılar

Saray’a yakınlığıyla bilinen Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu “Ekrem Bey neden başsavcıya mesaj attı!” başlıklı yazısında “İmamoğlu'nun, İstanbul özelinde elde ettiği seçim başarısına gelince... Sonuçta, milletin tercihi idi. Ama sayısal üstünlüğün ortaya çıkmasında organize işler dönüp dönmediği, CHP ile yan yana bile gelmeyen grupların ne pahasına bir araya getirildiği de ortaya çıkarılamadı. 2019 yazında, seçimi kaybeden taraf ilk şoku atlatmaya çalışırken, kazanan taraf da bu durumu hızla fırsata çevirdi. İmamoğlu sözde halk kahramanı olarak pazarlandı” ifadelerini kullandı. Müderrisoğlu Gezi Direnişi’ni hatırlatarak “Ekrem İmamoğlu, Gezi Parkı olayları sosyolojisinin türettiği bir siyasi kimlikti. Öyle olduğu içindir ki gözaltı kararı sonrası, o meşum odaklar sokak çağrısına kalkıştılar, kura atak yaparak piyasaları huzursuz ettiler, bunlar da yetmeyince ‘darbe’ söylemine sarıldılar” ifadelerine yer verdi.

Sabah yazarı Hilal Kaplan da “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” başlıklı yazısında binlerce kişinin alanlara çıkmasını görmeden “Allah'tan, sokağa çıkmak için bahane arayan marjinal gruplar dışında bu çağrıyı ciddiye alan olmadı. CHP ile bağı olan medya kuruluşlarının, en azından sosyal medya diline baktığımızda, beklenen sertlikte bir tepki vermediklerinin de altını çizelim” ifadelerini kullandı.

Akit’ten tehdit: Hepimizi üzen tablolar yaşanır

Akit’ten Ali Karahasanoğlu ise gençlerin eylemlerine tepki gösterdi ve “En acıklısı, alın terleri ile alay eden Ekrem’e, üniversiteli öğrencilerin desteği” başlıklı bir yazı yazdı. Karahasanoğlu bir yandan da eylemlere katılan gençleri tehdit etti ve şöyle dedi: “Gezi isyanı için, ‘Sivil halk hareketidir’ diyen ahlaksızlar, AİHM’de yargıçlık yapmış Rıza Türmen gibi isimler, o yaptıkları yalan algı operasyonlarının solcular üzerindeki etkisi sayesinde, yeniden benzeri hareketlerin yaşanmasına sebep olurlarsa... Korkarım ki, 2013 gezi isyanındaki yaşanılan hepimizi üzen tablolar, yeniden yaşanır...”  (Medya Servisi)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Heybeden darbe çıktı

Heybeden darbe çıktı

Seçilmiş belediye başkanlarına operasyon ve kayyım hamleleri İBB'ye uzandı. İmamoğlu, ‘Turpun büyüğü heybede’ sözleriyle ilan edilen bir operasyonla gözaltına alındı. Eylemler yasaklandı, sosyal medya engellendi, toplu taşıma kısıtlandı. Yurdun her yanındaki protestolarda yaşananlar ‘darbe’ olarak nitelendirildi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla ilgili Ömer Çelik: Bizim dosya hakkında bilgimiz yok. Siyasetçinin yapması gereken yargı sürecini beklemek.

Evrensel'i Takip Et