Saraçhane'de yasağı cesaret deldi

Nisa Sude Demirel
nisasudedemirel3@gmail.com 

İstanbul — İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diplomasının iptal edilmesi ardından 106 kişiye yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınmasının ardından İstanbul’da sabah 06.00’dan itibaren bazı metro istasyonları ve yollar kapatılmış, İBB’nin önüne polis yığılmıştı. Gündüz saatlerinde Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğüne gitmek üzere toplanan kitlenin sayısı yasaklar ve mesai saati gibi nedenlerle ancak birkaç yüz kişiydi. Zaman geçtikçe Ağaç AŞ işçileri, İBB işçileri kalabalığa eklendi.

Yasakların aşılmasında ilk gediği yüzlerce üniversitelinin İstanbul Üniversitesi önündeki eylemi açtı. Öğle saatlerinde Vezneciler ve Beyazıt çevresinde buluşan üniversitelilerin sayısı; Vatan Caddesi’ne ulaşmak için toplananların sayısının yaklaşık iki katı idi.

İstanbul’daki çoğu üniversitede yüzlerce kişiye ulaşan iletişim ağları gözaltılara dönük öfkeyi hızlıca örgütlemiş; bir anda İstanbul Üniversitesi adeta merkezi eylem konumu hâline gelmişti. Beyazıt Meydanı’na yürümek için önce önlerini kesen polis barikatını aşmak zorunda kalan üniversiteliler basın açıklamasının ardından bu kez rotayı Saraçhane’ye çevirdi.

Gençler yürüdü, Özel çağrı yaptı

Üniversiteliler Saraçhane’ye yürürken Özgür Özel ise belediye binası içinde ilk açıklamasını yapıyordu. İmamoğlu’nun gözaltına alınmasını 23 Mart’ta CHP’nin gerçekleştireceği tek adaylı ön seçim ile ilişkilendiren Özel, seçimi gerçekleştirirken bir de yanına ‘dayanışma sandığı’ kuracaklarını ifade etti. Basından eylem planına ilişkin gelen sorulara yanıt ise, İmamoğlu serbest bırakılana kadar belediye binası içinde kalacakları yönündeydi. Özel’in konuşmasının sonuna doğru Saraçhane’ye yürüyen gençler belediye binası önüne varmıştı. Kitle sık sık “Hükümet istifa”, “Ekrem Başkan yalnız değildir” sloganları atıyordu. Ardından bir süre Özel’in kitleye konuşması beklendi. Süre uzadı, Özel konuşmasında 23 Mart’ta önseçimin gerçekleştireceğini yineledi. Bu defa “Çözüm sokakta, sandıkta değil” sloganları yükselmeye başladı. Özel, 20.30’da Saraçhane’ye çağrı yaptı.

Üniversitelilerin eylemi ve bu eyleme dair görüntülerin sosyal medyada yarattığı etki valiliğin yasak kararının aşılmasında önemli bir eşik oldu. 

Saraçhane’de saat 19.00…

Eylemin başlamasına daha 1,5 saat var. Binlerce kişi Saraçhane Meydanı’nda. Hatırı sayılı bir kısmı gençlerden oluşuyor. Alandan sık sık “Faşizme karşı omuz omuza”, “Hükümet istifa” sloganları yükseliyor. Kalabalığın sayısı 20.30’a kadar artmaya devam etti. Konuştuğumuz yurttaşlar gözaltıları ‘bardağı taşıran son damla’ olarak değerlendiriyor, bu saldırının püskürtülememesi durumunda geri dönüşü olmayacak hayati sonuçları olduğunu düşünüyordu. 

Saat 20.30’u geçmeye başladığında ise alanda on binlerce kişi kürsüden yapılacak çağrıyı bekliyordu. Kürsüye önce Dilek İmamoğlu, ardından Özgür Çelik ve en son Özgür Özel çıktı. Özel’in yarım saat civarı süren konuşmasındaki ‘sandık’ vurgusu konuşmayı yan yana izlediğimiz liseli ve üniversiteli gençler arasında önce tepkilere, yer yer ‘Bundan sonra sandık bulursak gideriz’ söylenmelerine yol açtı. 

Ardından Özel’in konuşması sık sık “Özgür aşağıya, hep beraber sokağa”, “Özgür konuşma, Taksim’e yürü”, “Çözüm sokakta, sandıkta değil”, “Özgür bizi Taksim’e götür” sloganlarıyla bölündü. Sloganların kitleselliği o kadar genişti ki Özel sık sık konuşmasına ara vererek kitleyi “Dinleyin de götüreyim” diye yatıştırmaya çalıştı. Özel’in konuşmasını yine 23 Mart’a yaptığı sandık çağrısı ile bitirmesi üzerine bu kez alandan yuhalamalar yükseldi. Bunun üzerine sandık çağrısının yanına bir de ‘sokak’ eklendi. Konuşmanın bitmesiyle alanda hızlı bir dağılma gözlendi. 

Barikatı aşan üniversite öğrencileri, Kartal ve Başakşehir’den yola çıkanların Saraçhane’de buluşması, alandan yükselen sloganlar, on binlerce kişinin 4 saate yakın bir süre Saraçhane’den ayrılmaması konunun yakıcılığının önemli bir göstergesi. Özel’in konuşmasını bölen sloganlar da kalabalığın özgüvenini gösteriyor. Uzun süredir ‘sandığı bekleyen’, en son iktidarı “devirmeye” 28 Mayıs 2023’te yaklaştığını hisseden yurttaşların bir akşamda on binleri bulan kalabalığı korku ve baskının karşısında neredeyse eş derece hissedilen cesareti de doğurdu.