Tuncer Bakırhan: 'İktidar 27 Şubat çağrısının rotasından çıkacak adımlar atıyor'
Diyarbakır Newrozu'nda konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, iktidarın politikalarını eleştirerek, "Suyun akışına karşı yüzülmez, yanlış siyaset doğru yere götürmez" dedi.

Fotoğraf: MA
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Diyarbakır Newrozu'nda yüzbinlere seslendi.
Son yüzyılda Kürt ve Türk halklarının kardeşliğinin duvarlarla, ayrımcılıkla sınandığını belirten Bakırhan, "Artık bu ayrıştırıcı tarihe son verme zamanı geldi. Sayın Öcalan 27 Şubat çağrısı bu topraklarda hiçbir halkın dışlanmadığı herkesin eşit ve özgür olduğu bir Türkiye çağrısıdır. Barışı gerçekleştirmek için elini uzatana elimizi omuzunu yaslayana omuzumuzu verdik vermeye devam edeceğiz. Türk Kürt ilişkilerinin tarihsel birikimi ve ortak aklı hepimize daha demokratik geleceğin yolunu gösterebilir. Çöüzümü dışarıda değil Türklerle Kürtlerin ortak geçmişinde ve geleceği birlikte inşa etme kararlığında arıyoruz" dedi.
"Türkiye sınırları dışında yaşayan Kürtlerle hasımlık değil hısımlık yapmalıdır. Karşıtlık Türkiye'ye kazandırmadı. Ancak kardeşlik ve diyalog Türkiye için büyük kazanımlar sağlar" diyen Bakırhan, Suriye'deki siyasal denklemde Kürtlerle diyalog kurmanın Türkiye'ye yarar sağlayacağını söyledi.
'Demokrasi, hukuk ve barış birlikte yaşamanın zorunlu çıkış yoludur'
Bakırhan, devamında şunları kaydetti: "Türkiye'nin sınırlarındaki Kürtler bir tehdit değil, bir barış fırsatıdır. Bu fırsatı doğru değerlendirmek Türkiye Cumhuriyeti devletinin sorumluluğundadır. Demokrasi, hukuk ve barış bir şart değildir birlikte yaşamanın zorunlu çıkış yoludur. Nefes almak ne anlama geliyorsa siyasi ve hukuki zeminin oluşması da bu süreç için hayati önemdedir. Adımlar karşılıklı atılırsa toplum sürece güven duyar. Güven birlikte yaşamanın mayasıdır."
'Bu yanlıştan vazgeçin'
Barış, eşitlik ve demokratik bir toplum istediklerini belirten Bakırhan'ın iktidarın baskı ve operasyonlarına tepki gösterdi, "Ortadoğu sert bir tribulansa girdi fırtına herkesi etkiliyor. Bizim derdimiz bu tribulanstan nasıl sağ salim çıkacağımızdır. Ama iktidar hepimizin içinde olduğu uçağı kayyımlarla baskılarla muhalefeti susturarak daha şiddetli tribülansa sürüklüyor. 27 Şubat'ı rotasından çıkaracak adımlar atıyor. Bu yanlıştan iktidarı vazgeçmeye çağırıyoruz. Barış ve demokratik toplum halkaları ayrıştırarak olmaz, İBB Başkanını gözaltına alarak, kent uzlaşısını kriminalize ederek,kayyım atayarak, Rojava'ya saldırarak barış ve demokratik toplumu oluşturamayız. Kürt sorununda inkar Türkiye'nin yüzyılına mal oldu. Biz artık yüzümüzü geleceğe saatlerimizi barışa kurmak istiyoruz. Barışın kapısını açacak kilit artık Kürt sorununda çözümdür, demokratik bir Türkiye'dir. Kürt sorununda çözümün rotası da ruhu da 27 Şubat'taki Sayın Öcalan'ın yapmış olduğu asrın çağrısındadır. Bu sorunun çözümü artık ertelenemez, kulak ardı edilemez, entübe olmasına izin verilemez. Çünkü bölgede bir kıyamet senaryosunun içersindeyiz. Bu kıyametten kurtulmanın yolu tarihi Kürt-Türk ittifakını, demokratik ve eşitlikçi temelde kurmaktan geçer. Bundan ötürü altını çizerek ifade ediyoruz: Suyun akışına karşı yüzülmez, yanlış siyaset doğru yere götürmez.Bizim yolumuzun rotası demokratik cumhuriyete çıkar." ifadelerini kullandı. (Politika Servisi)
Evrensel'i Takip Et