22 Mart 2025 04:41

İş yükü ağır, malzeme kalitesiz, ücret yetersiz

Erdoğan’ın “hayalim” dediği şehir hastaneleri hemşirelerin kabusu oldu. Etlik Şehir Hastanesinde eksik personelle, ağır ve günaşırı nöbetlerle çalışan hemşireler, bu durak çabuk geçsin istiyor.

İş yükü ağır, malzeme kalitesiz, ücret yetersiz

Fotoğraf: Google Street View

Ankara – İşleten şirketlere kamudan milyarlar akıtılan, uğruna çok sayıda hastanenin kapatıldığı, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hayallerinden biri olan Türkerler Holdingin işlettiği Etlik Şehir Hastanesinde çalışan hemşireler sorunlarla boğuşuyor. 7 bini aşkın sağlık emekçisinin görev yaptığı hastanede hemşireler önemli bir yer tutuyor. Hastanedeki hemşirelerin çalışma koşulları ve mesleki sorunlarına yönelik 50 hemşirenin katılımıyla bir anket gerçekleştirdik. Bu ankette hemşirelerin iş yükü, çalışma koşulları ve mesleki sorunlarına dair sorular sorduk. Yoğun çalışma temposu içinde, hemşirelerin kahve ve yemek molalarına dahil olarak yaptığımız bu ankette, katılımcıların yüzde 90’ını genç kadın hemşireler oluşturdu. Ankete katılanların büyük bir çoğunluğu, hastanenin açılışından itibaren burada çalıştıklarını belirtirken, yalnızca bir kişi 1 yıldan daha kısa süredir görev yaptığını ifade etti. Anket yaptığımız hemşirelerin yaş ortalaması ise 26.

İş yoğun, stres yüksek

Fotoğraf: Freepik

İş yoğunluklarını ‘1 az’, ‘5 çok yoğun’ olacak şekilde puanlamalarını istediğimiz soruya hemşirelerin yüzde 72’si 5 çok yoğun cevabını verdi. İş yoğunluğunun ne gibi sonuçlar doğurduğu sorusuna ise çoğu hemşire yorgunluk ve uykusuzluk yanıtını verdi. Ayrıca sosyal hayatlarının neredeyse yok olduğunu belirten hemşireler iş yoğunluğu nedeniyle yaşadıkları stresin psikolojik olarak kendilerini oldukça kötü etkilediğini de ekledi. Bir hemşire ise iş yoğunluğu sebebiyle strese bağlı aritmiler ve el titremesi yaşadığını aktardı. İş yoğunluğunun kendilerinde oluşturduğu fiziksel ve psikolojik etkilerle birlikte hastalara ayrılan sürenin azalması, tedavi niteliğinin düşmesi gibi sonuçları da yarattığını eklediler.

Maaşın yarısı kiraya gidiyor

Mesleklerinin yeterince değer gördüğünü düşünüp düşünmediklerini sorduğumuz hemşirelerin tamamı ‘hayır’ yanıtını verdi. Yine hemşirelerin tamamı aldıkları maaşın emeklerinin karşılığı olmadığını düşünüyor. Türkiye ortalamasının üzerinde bir maaş aldıklarını söyleyen hemşireler buna rağmen bu ekonomik koşullarda aldıkları maaşın yetersiz olduğuna dikkat çekiyor. Bu soruyla bağlantılı olarak ocak ayında aldıkları maaş zammını yeterli bulmadıklarını aktaran hemşireler, özellikle kiraların maaşlarıyla orantısız artışından şikayetçi. Yoğun ve nöbet usulü çalışma sistemi nedeniyle hastane yakınında ev tutmak durumunda kaldıklarını ve bu evlerin kiralarının maaşlarının yarısına denk gelmesinden şikayetçiler.  

‘Temel ihtiyaçları karşılayamıyoruz’

6 aylık enflasyon farkı ve refah payı hesaba katılarak uygulanan zammın da enflasyon verilerinin de gerçekleri yansıtmadığını düşünen bir hemşire “7 yıldır hemşireyim, maaşım günden güne eriyor. Eskiden hemşire maaşıyla geçinmek bu kadar zor değildi. Zamlar hayat pahalılığı karşısında hızla eriyor. Maaşımıza yapılan zammı ancak 1 ay hissedebiliyoruz” ifadelerini kullanarak artık maaşın temel ihtiyaçlarını dahi karşılamaya yetmediğini söyledi.   

Çabuk geçmesi istenilen bir durak

Çalışma koşullarını puanlamalarını istediğimiz hemşirelerin verdiği puanların ortalaması beş üzerinden 2.3 oldu. Çoğu hemşire açısından şehir hastanesinde çalışmak çok da arzulanan bir durum değil. İlk çalışma deneyimi şehir hastanesi olmayan hemşireler eski çalıştıkları yerleri özlediklerini söylerken çoğu genç hemşire açısından da şehir hastaneleri çabucak geçmesi istenilen bir durak. Bu isteklerinin çoğunlukla iş yüklerinin fazlalığından her işi kendilerinin yapmasından kaynaklandığını aktaran hemşireler küçük şehirlerde daha mutlu olacaklarını düşüncesindeler.

‘Personel eksik, malzeme kalitesiz’

‘Kamuda tasarruf tedbirleri kapsamında hastanede değişiklik oldu mu?​’ sorumuza herkes farklı eksikliklere değinse de temel sorun personel eksikliği olarak öne çıkıyor. Uzun süredir hastaneye personel ataması yapılmadığını belirten hemşireler, bu yüzden çok fazla mesai yapmak durumunda kaldıklarını anlatıyorlar. 10 gün günaşırı nöbet tutmanın artık kimse için şaşılacak bir durum olmadığını söylüyor hemşireler. Öte yandan malzemelerin ciddi anlamda kalitesiz olduğu tüm hemşirelerin ortak görüşü. Bunu genç bir hemşire şu sözlerle anlatıyor: “Verilen eldivenler bile kalitesiz. 5 farklı yerinden yırtılıyor giydiğiniz anda.” Bir başka hemşire ise “Hastaların kanlarını aldıktan sonra tüplerin üzerinde yapıştırdığımız barkod bile yapışmıyor. Hastaların kullanması gereken bileklikler sürekli kopuyor” diye ekliyor. Hastanede kan ve serum setlerinin dahi eksik olduğunu, flaster ve spongeların (sünger) gün geçtikçe kalitesizleştiğini anlatan hemşireler tüm bunların hastaların sağlık hizmetine ulaşmasının önünde engeller oluşturduğunu işaret ediyor. Bu kalitesiz malzemelerle yetersiz cihazlarla hastaları tedavi etmeye çalışmalarının kendileri üzerinde daha fazla bir yük oluşturduğunu anlatıyorlar. Sağlıkta-kamuda tasarruf olmaması gerektiğini, malzemelerin ihale usulü en düşük teklifi yapan firmaya verilmesi yönteminin kalite gözetilmeden yapılmaya devam ettirilmesinin daha kötü sonuçlar doğurabileceğini uyarısını yapıyorlar. Personel sayısının artırılması, hemşire başına düşen hasta sayısının azaltılmasının sorunların çözümü için ilk aşama olduğuna işaret ediliyor. Bunun için de sağlığı ticaret aracı gören yaklaşımın terk edilerek hastayı ve sağlık çalışanını önceleyen bir sağlık anlayışının hakim kılınması gerektiği belirtiliyor. Sorunların çözümü için iş bırakma ve grev gibi yöntemlerin uygulanması gerektiği görüşünde olanlar ise çoğunlukta değil.

Kişi başına düşen hemşire sayısında sonlardayız

Türkiye OECD ülkelerine kıyasla kişi başına düşen hemşire sayısında son sıralarda yer alıyor. 38 üye içinde Türkiye, Kolombiya’nın ardından sondan ikinci sırada. Türkiye’de 1000 kişiye 2.8 hemşire düşerken OECD ortalaması 9.2 yani Türkiye’nin üç katından bile fazla. Hemşire sayısının doktor sayısına oranı da sağlık hizmetlerinde önemli sayılan göstergelerden.  Türkiye bu göstergede de geride.  Türkiye’de hemşirelerin doktorlara oranı 1.3 iken OECD ortalaması ise 2.5.

İLGİLİ HABERLER
BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Tüm yasak ve engellemelere rağmen öğrenciler sokaklarda.

Evrensel'i Takip Et