Newroz'da mesaj kürsüde değil meydanda: Böyle durdukça kimse bizi kandıramaz

Dilan Temiz
dtemiz@evrensel.net

Amed/Diyarbakır Newroz’u yıllardır diğer Newroz’lardan farklı olarak her dönemin temsil ettiği siyasi atmosferinde ne mesaj vereceği, buna göre halkın da alanlarda nasıl yer bulacağı merak konusu olur.

Evet bu yıl ise PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ‘süreç’ içerisinde beklenen çağrısı birlikte süreçle gidildi bu Newroz’a.

Sabah saatlerinden itibaren hava kapalı olsa da arama noktalarında uzun kuyruklar ve yoğunluklarla birlikte giriş yapıldı alana. Bu sene önceki senelere göre  polislerin daha “esnek” ve sorun çıkmadan yurttaşların arama noktalarından geçtiğini söyleyebiliriz.

Sahneye geçince bizi tellerin üzerinde gençler karşıladı.

Sahneyi ve alanı ayıran uzuncana tellerde gençler, Abdullah Öcalan’ın ve eski HDP Eş Genel Başkanı tutuklu Selahattin Demirtaş’ın fotoğraflarını taşıyorlardı. Görevliler uyarsa da uzunca bir süre gençler orada geçirdi bu Newroz’u.

Sahnenin yanında protokol kalabalıktı, IKBY’den temsilciler de vardı. ‘Misafirler’ tanıtılırken birlik, beraberlik vurgusu sıkça yapılıyordu.

Sık sık “Bijî Serok Apo” sloganları atılırken hafta içi ve ramazan olmasına rağmen alan tıklım tıkış dolmaya başladı. Alana inip birkaç kişiye ‘süreç’ i sormak istedim.

Alanda üç ayrı yere sabit olan (Diyarbakır'da 2017 Newroz’unda polisler tarafından katledilen üniversite öğrencisi Kemal Kurkut fotoğrafı) haricinde 27 Şubat'ta silah bırakma çağrısı yapılan İmralı heyeti ve Abdullah Öcalan'ın birlikte yer aldığı fotoğraf asılmıştı.

Özellikle gençlerin ve kadınların yoğun katılımı dikkat çekiciydi. Fistan ve şal û şepikler giyenler fazlaydı. Bu renkli bir görüntü oluşturuyordu.

Öcalan ve Demirtaş’ın elden ele gezen fotoğrafları 

Demirtaş’ın elden ele gezen fotoğraflarını taşıyan gençlerden biri “Ne isteyebiliriz ki, siyasiler serbest olsun, herkes özgür olsun” dedi. Bir diğer genç ise “Abla bu alana bak en başından beri bize kandırılıyorsunuz, barış olmayacak, devlet sizi kandırıyor’ denildi. Biz burada böyle durduğumuz sürece kimse bizi kandıramaz bu halk isterse barış olur, bizim sesimizi çıkarmamız lazım. Kobanê’de insanları öldürdüler biz bunları kabul etmiyoruz elbette ama barış isteğimizden de vazgeçmeyiz. Bugün de burada bunu gösterdik. Biz zorlayacağız onlar yapacak. Barışa aç iki taraf da.”

"Kayyıma her yerde karşıyız"

Hemen ileride daha orta yaşlı bir gruba Öcalan’ın mesajını sorunca, 2013 Newroz’undaki coşkuyla eş tutanlar da vardı, “Bakın biz buradayız, taleplerimiz de burada bakalım ne olacak, beklemedeyiz” diyen de. Özgür Özel’in Newroz’a gönderdiği mesajın ardından konuştuklarımızdan, Ekrem İmamoğlu’na yapılan operasyona dair tepkili olan var da: “Bizi bölmeye çalışıyorlar. Kayyım söz konusu ama biz yıllardır nasıl burada karşıysak yine karşıyız bu duruma. Barışa katkısı olan herkesle beraberiz.”

Tam bu esnada 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan’ın çağrıyı okuduğu fotoğrafı sahnedeki ekranlara yansıtılırken Newroz mesajı Abdullah Öcalan’ın sesiyle dinletildi.

Sabah alana girdiğimizden beri aslında Diyarbakır Newroz’unda Öcalan mesaj verecek mi? diye herkesin birbirine sorduğu soru yanıt buldu.

Öncesinde bir anons yapılmadığı için önce alan mesajı anlayamadı ardından herkes yeni bir mesaj mı? Sorusunun peşine düştü. Mesaj yeni değildi. Mesajın ardından alanda yine “Bijî Serok Apo” sloganları yükseldi.

Asıl mesaj zaten verildi, harekete geçilmeli

Mesaj üzerine konuşurken Pınar Soylu Newroz için Batman’dan geldiğini söyleyerek, “Yeni bir mesaj bekledik tabii ama zaten asıl mesaj verildi. Daha neyin mesajı verilecek. Artık harekete geçme zamanı. Bu süreçte bu alanı görmeliler, herkes her söylentiye, provokasyona rağmen bu alanda barış için eşit haklar için” dedi.

Hava bozmaya başlamıştı, henüz Tuncer Bakırhan konuşmamıştı. Alan boşalır mı sorularının arasında. Alanın ortasında, yanan ateşin etrafında açan güneş, yağan yağmur hiç farketmeksizin ateşin etrafında halayı bırakmayan yoğun bir kalabalık oluşturan grup vardı. Tüm Newroz boyunca taşınan Öcalan ve Demirtaş fotoğrafları elden ele gezmeye devam ediyor, davul susmuyor halaylar çekiliyordu.

Yoksuluz perişanız, bunlara da bakmalılar

Yanımıza yaklaşan yaşça büyük, tülbentli bir kadın ben de konuşmak istiyorum diyerek, “Halkımız çok acı çekti. Yoksuluz perişanız evlatlarımız öldü. Bu halk artık kendi taleplerinin peşine, gerçeklerin peşine düşmeli. Mesaja elbet bakılmalı ama artık bizim irademize dönmeli yüzler. Bizim mesajımız da farklı değil. Yeni olan bir şey yok, halk yıllardır aynı şeyi istiyor. Bugün de dün olduğu gibi bu Newroz’da barış istendi. Adım atsın devlet artık, bizim taleplerimizi bilmiyor mu? Halkın çıkarı gözetilsin” içini büyük bir heyecanla döktü. Bakırhan konuşmaya başlamıştı, cümlesinde geçen her bir Öcalan kelimesinde alan coşkuyla yanıt veriyordu.

Bir başka kadın ise İmamoğlu’na yapılan operasyonu kast ederek “Mevcut durum iç açıcı değil. Süreç de bu Newroz’un hava durumu gibi değişiyor” dedi gülerek. Yağmur’un ardından güneş açmıştı...

Adım atılmadı

Hasibe adındaki bir kadın ise, “Kayyımlar duruyor, belki İstanbul’a da atanacak. İmralı’ya da gidilmedi yakın zamanda. Operasyonlar devam ediyor. Halkın yoksulluğu ortada. Kürtler elbette çağrının arkasında duracak hep böyle oldu. Ama süreç süreç değil.  Bekliyoruz en başında da bekliyorduk bir adım ama atılmadı” dedi.

Bu Newroz’da yeni bir mesaj gelmedi ama halkın talepleri de mesajları da güncelliğini koruyordu. Halk, biziz bu sürecin muhatapları mesajını net bir şekilde talepleriyle, ortaya koydu. Kitlesel olarak sürecin en başından beri tartışılan talepleri hep bir ağızdan haykırmış oldu.