Belediye işçilerinin gözünden İmamoğlu’nun gözaltısı ve son gelişmeler
İstanbul’da Maltepe, Kadıköy ve Ataşehir belediyelerinde çalışan işçilerinde önceden gelen “Bir şeyler yaptık değişmedi” duygusuyla “Bu kadar da olmaz bir şey yapmalı” duygusu çatışıyor.

Fotoğraf: DİSK
Kayhan Geyik
İstanbul — İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve sonrasındaki gelişmeleri Maltepe, Kadıköy ve Ataşehir Belediyesi işçileriyle konuştuk. CHP’nin yönettiği belediyelere bağlı iştiraklerde çalışan işçilerin görüşlerini birkaç başlık altında toplamaya çalışacağım.
Görüştüğümüz işçilerin önemli bir bölümü DİSK’in eylem çağrısını da değerlendirerek, iktidarın bu tepkiyi hak ettiğini ifade ediyor. Kendilerinin eylem yapmasının da bu hukuksuzluğa bir tepki olduğunu bu nedenle eylemlerinin meşru olduğunu ifade ediyorlar. AKP’li ve MHP’li işçilerin hâlâ daha Ekrem İmamoğlu’na dair iktidarın iddialarına sarıldığını ifade eden işçiler, “Henüz AKP’li işçilerin ‘biz de bu meselede sizin yanınızdayız’ dediklerini duymadık.” diyorlar.
“Biz neden destek için eylemde değiliz?”
Belediye işçileri içinde “Biz neden destek için eylemde değiliz?” tartışması da var. Bu konuda Genel-İş Genel Merkezi’nden bir çağrı bekleyen de “Bu durumda belediyeye sahip çıkıp daha çok çalışmalıyız” diyen de var. Belediye işçilerinin bir bölümü ise DİSK ve Genel-İş’in eylem çağrılarına TİS sürecindeki tutumları nedeniyle cevap vermeyeceklerini söylerken Saraçhane’deki eylemlere sendikaları altında değil bireysel olarak gideceklerini söylüyorlar.
Görüştüğümüz işçilerden biri, CHP’nin gücüne uygun bir muhalefet yürütmediğini, ekonomik sorunlarda işçileri yalnız bıraktığını söylerken, bir diğer işçi sözünü bölüp, “TİS sürecinde de işçilerin iradesini tanımadılar, mücadele hevesi bırakmadılar” diyor.
“Öğrencilerin barikatları aşmasından cesaret aldık”
Söz alan başka bir başka işçi, “CHP’yle çözülmez zaten sendikalar, diğer partiler bunu görmeli Erdoğan kendi dışında aday istemiyor. Hazır sarayı da var padişah olacak başımıza." diye anlatıyor. Bir diğer işçi, “Ne olursa olsun, hangi partiden olursa olsun, bu kadar oy almış adama yapılan bu muamele bana çok dokundu. Diplomasını aldılar doğru düzgün kanıt yok terörist diyorlar. Abdullah Öcalan'la görüşmek anlaşmak suç değil. Ekrem İmamoğlu ne suç işlemiş olabilir? Bu haksızlığı AKP’liler bile içine indiremez" diyor. Dün Saraçhane’ye gelmeyi düşünmediklerini söyleyen bir grup işçi ise “Öğrencilerin barikatları aşmasından cesaret aldık" diyorlar. Bunu birçok de farklı şekillerde ifade ediyor.
Belediyelerdeki geriye dönüklerin hâlâ ödenmemesine ilişkin eylem yapmaya hazırlanan Kadıköy Belediyesi işçileri ise “Ekrem İmamoğlu'na yapılan bu hukuksuzluğa karşı birlikte mücadele edeceğiz, çünkü hukuk ortadan kalkarsa işçilerin hakları da ortadan kalkar ama geriye dönükler içinde belediye yönetimleriyle mücadelemiz sürecek, bu da ertelenemez bir gündemimiz ve geçim sıkıntısı içindeyiz.” diyorlar.
“Bu kadarı da olmaz bir şey söylemeliyiz”
Belediye işçileri hem operasyonlarla yıpratılan belediyelerine sahip çıkmaya çalışırken hem de ekmeklerinin çalınmaması için aynı belediyelerde mücadele veriyorlar. CHP de bu ikilemi kullanarak işçilerin haklarını öteliyor gibi gözüküyor. AKP’li belediyelerde ise durum çok daha kötü, binlerce işçi asgari ücrete yakın bir ücretle geçinmeye çalışıyor. Şişli Belediyesine yapılan operasyondan sonra eylem yapan Şişli Belediyesi işçilerine de atıf yapan işçiler, tek tek bu işi çözülemeyeceğini, tüm İBB işçilerinin iş bırakmasının yankı uyandıracağını, tüm iş yerlerinin aynı anda iş bırakmasının hükümete geri adım attırabileceğini ifade ediyorlar. İşçiler içinde elbette “Bu işler eylemle çözülmez” diyen de “Biz yanarız olan bize olur” diyen de az değil.
Özetlersek; bir yanda Genel-İş’e tepkiler, bir yanda işçilerin CHP’den alacakları, bir yanda “Eylemler yaptık ama bu işler değişmedi” diyenler, diğer yanda ise sürekli güçlenen “Bu kadarı da olmaz, bir şey söylemeliyiz” duygusu.
Evrensel'i Takip Et