22 Mart 2025 14:23

Newroz 9 ilde coşkuyla kutlandı

Dün Diyarbakır'da yüz binlerce kişinin katılımıyla kutlanan Newroz, bugün İzmir, Mersin, Kocaeli, Erzincan, Osmaniye, Konya, Adana, Hatay ve Muğla'da kutlandı.

Newroz 9 ilde coşkuyla kutlandı

Fotoğraf: MA

Newroz kutlamaları bugün "Özgürlük İçin Demokratik Toplum" şiarlarıyla 9 ilde devam ediyor. Dün Diyarbakır'da yüz binlerce kişinin katılımıyla kutlanan Newroz, bugün İzmir, Mersin, Kocaeli, Erzincan, Osmaniye, Konya, Adana, Hatay ve Muğla'da kutlanacak.

Mersin'de Tırmıl Miting Alanı'da  topanan yurttaşlar, kutlamalara başladı. Akdeniz ilçesinde bulunan Tırmıl Miting Alanın yürüyen yurttaşlar, sık sık "Newroz pîroz be", "Diren direne kazanacağız" sloganları attı.

Mersin'de Newroz Tertip Komisyonu adına Hasan Cide, DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş ve DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan'ın konuşma yaptı, sanatçılar NurCan Değirmenci ve Hivron sahne aldı. 

Mitingde Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu Üyesi Pelin Kahiloğulları, Kürt halkının Ortadoğu'daki tüm halklarının umudu olduğunu belirterek, ortak mücadeleye dikkat çekti. 

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Kürt halkının barış ve demokrasi yanlısı olduğunu ve bunun mücadelesini verdiğini belirtti. Abdullah Öcalan'ın tarihi çağrısına işaret eden Ayşegül Doğan, “Kürt halkı yıllardır demokratik bir toplum, bütün halklar, dinler ve inançlar için özgürlük istiyor. Her zaman olduğu gibi yolumuza devam edeceğiz" dedi. Ayşegül Doğan barışı inşa etmenin kolay olmadığını vurgulayarak, barış ve demokratik toplumu birlikte inşa edeceklerini vurguladı. 

Fotoğraf: MA

"Demokrasi ve barış mücadelesini yükselteceğiz"

İzmir'de 2025 Newroz'u "Özgürlük için demokratik toplum Newrozu" şiarıyla Gündoğdu Meydanı'nda kutlandı. İzmirli yurttaşların, KESK İzmir Şubeler Platformu'nun, çeşitli siyasi partilerin, demokratik kitle örgütlerinin, Alevi derneklerinin ve yöre derneklerinin katılım gösterdiği Newroz'da binlerce insan yer aldı.

Emek Partisi ise Sevinç Pastanesi önünde bir araya gelerek gerçekleştirdiği yürüyüş ile "Ülkede demokrasi, bölgede barış! Yaşasın Newroz" yazılı pankart ve "Yaşasın halkların kardeşliği", "Yaşasın Newroz", "Kurtuluş sokakta, sandıkta değil", "Faşizme ölüm halka hürriyet" sloganları eşliğinde Gündoğdu Meydanı'ndaki miting alanına giriş yaptı.

"Savaşın değil barışın kazanacağı bir yaşam mümkün"

Newroz programı, saygı duruşu ile başlarken İzmir Tertip Komitesi'nin kitleyi selamlaması ardından DEM Parti İzmir İl Eşbaşkanları birer konuşma yaptı. İlk olarak konuşan Fulya Erdoğan, Newroz'un tarih boyunca ezilenlerin direniş ruhunu kuşandığı, özgürlüğe olan inancını haykırdığı ve yeni bir toplumsal düzenin müjdelendiği bir gün olduğunu belirterek, "Amed'de, İzmir'de, İstanbul'da, ülkenin her tarafında bizim ve Ortadoğu'nun geleceğini belirleyecek bir süreci şekillendirecek iradeyi, dosta da düşmana da gösteren; boyun eğmeyenlerin, dik duranların coşkusuyla hepinizi selamlıyorum. Bugün burada, bu meydanda bir kez daha gösteriyoruz ki ne baskıya boyun eğiyoruz ne de zulme sessiz kalıyoruz. Newroz'un direniş ruhuyla hepinizi selamlıyorum" diye konuştu.

Ardından mikrofonu devralan Selçuk Odabaşı ise, "Tam eşit, özgür ve barış içinde, bir arada yaşadığı demokratik bir gelecek için İzmir Gündoğdu Meydanı'ndan tüm halkımızı sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Savaşın değil, barışın, baskının değil, halk iradesinin kazanacağı bir yaşam mümkün. Demirci Kawa'nın zalim Dehak'lara karşı yaktığı ateş tüm dünyayı ısıttı. Nevroz'un ateşi, barış ve umudumuzu büyütüyor" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından komitenin, Barış Annelerinin ve HDK Eş Sözcüsü ve DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş'ın katılımıyla Newroz ateşi yakıldı. Kitle sıklıkla "Jin, jiyan, azadi", "Biji Newroz" ve "Yaşasın halklarının kardeşliği" sloganlarını attı. Akabinde program kemençe sanatçısı Şemsettin Çetinkaya sahne performansı ve halaylar eşliğinde devam etti.

"Newroz ruhuyla, mücadele ruhuyla buradayız"

Ardından konuşan Halkevleri Genel Başkanı Nebiye Merttürk, memleketin dört bir yanının direniş alanı olduğunu kaydederek, "Bize faşizmden, yoksulluktan başka bir seçenek bırakmayanların karşısına, işte bugün burada olduğu gibi, halkın iradesiyle çıkıyoruz. 16 milyonluk bir şehrin başkanı, yine halkın iradesi gasp edilerek, uydurma gerekçelerle gözaltına alınıyor. Bir yandan 'süreç' diyorlar, bir yandan devlet inisiyatifi adı altında barış talebine kulaklarını tıkıyorlar. Halkın barış, eşitlik ve insanca yaşam taleplerine kulaklarını tıkamalarına, bunu görmezden gelmelerine asla izin vermeyeceğiz" diye konuştu. Bugün İzmir'de 150 kişinin gözaltına alındığını belirten Merttürk, "İşte bizler, bugün burada, Newroz ruhuyla, mücadele ruhuyla buradayız. Bizi teslim almak isteyenlerin karşısına, eşitliğiyle, barışıyla, özgürlüğüyle kendi geleceğini kendi elleriyle kuran bir halk olarak çıkıyoruz" ifadelerini kullandı.

"İstanbul Barosunun yanındayız"

Ardından konuşan HDK Eş Sözcüsü ve DEM Parti Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, kitleyi selamlamasının ardından, "Milyonlar barış dedi, eşitlik dedi, özgürlük dedi. İktidar ise bu coşkuya karşı darbe pratiklerine devam ediyor. İstanbul Barosu'nun yönetimini dün görevden aldılar. Hukuksuzluğun geldiği en vahim noktalardan biri. Savunmayı susturacaklarını sananlar büyük yanılıyor. İstanbul Barosu'nun yanındayız" diye konuştu.

"Milyonlarca İstanbullu'nun iradesine el koyulamaz"

En son Kars Kağızman olmak üzere toplam 13 belediyeye kayyum atandığını belirten Beştaş, "Şimdi de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı gözaltında. Siyasi bir müdahale olduğunu tüm dünya biliyor. Bu iktidar, seçim sonuçlarını tanımamak için yargıyı silah olarak kullanmaya devam ediyor. Biz bu kayyum kararlarını tanımadık, tanımıyoruz. Hakkâri'nin kayyumunu nasıl tanımıyorsak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ve ilçe belediye başkanlarına kayyum atanmasını da asla kabul etmiyoruz. Milyonlarca İstanbullunun seçtiği yönetime el konulmasının kabul edilebilir hiçbir yanı yoktur. Mahkemeler halkın iradesine el koyamaz. Bu girişimden bir an önce vazgeçilmelidir" ifadelerini kullandı.

İmamoğlu'nun kent uzlaşısı ile ilgili olarak suçlandığını ve sorgulandığını kaydeden Beştaş, "Kent uzlaşısı, halkın kendi belediye başkanını ve meclis üyelerini seçmesi demektir. 'HDK kent uzlaşısı yapmış' dediler. İfade etmek isterim ki HDK onurdur. Kent uzlaşısının suç olduğunu kim söyleyebilir? Savcı demiş ki: 'Kent uzlaşısı, Kürtlerin belediye meclislerinde yer almak için yaptığı bir anlaşmadır'. Kürtler bu ülkenin vatandaşı değil mi? Kürtlerin seçme ve seçilme hakkı yok mu? İmamoğlu'na yöneltilen en büyük suçlama kent uzlaşısıdır. Bu halk size oy vermedi diye cezalandırmaya çalışıyorsunuz. Bu halk size oy vermek zorunda değil. Uzlaşı, dünyanın neresinde suçtur" ifadelerini kullandı.

"Demokrasi ile barışı birbirinden ayıramazsınız"

Oldukça önemli bir dönemeçte olduğumuzu vurgulayan Beştaş, "Yeni bir dönem başladı. Türkiye'de barış rüzgârları esiyor. Ama halklar, inanmakta tereddüt içinde. Çünkü iktidar bir yandan 'Barış görüşmelerini samimiyetle yürütüyoruz' diyor, bir yandan da demokratik hak ve özgürlüklerin kırıntısına bile tahammül edemiyor. Barış ve demokrasiyi nasıl ayıracaksınız? Barışa giden yol, demokratik toplumdan geçer. Demokrasi olmadan barış nasıl olacak? Hak ve özgürlükler ayaklar altına alınınca nasıl barış olacak? Ama biz bundan vazgeçmeyeceğiz! Demokrasi mücadelesini de barış mücadelesini de yükselteceğiz. Karşımızdakiler kağıttan kaplan misali eser, gürler. Ama son sözü halklar söyler" diye konuştu.

Son olarak İmralı tecridine ilişkin konuşan Beştaş, "Tecridin hala kırıldığını söyleyemiyoruz.

Hâlâ talepler engellerle karşılaşıyor. Türkiye'nin önünü açacak 27 Şubat çağrısına rağmen hâlâ bir adım atılmış değil. Ama bizler kararlıyız. Halkın ne kadar büyük acılar çektiğini hepimiz biliyoruz. On binlerce insan toprağın altında, on binlercesi cezaevinde. Bu acılara son vermenin zamanı geldi ve geçti. Siyasi tutsakların tamamı özgür bırakılmalıdır" diyerek sözlerini tamamladı. 

Fotoğraf: MA

"Halk somut adım bekliyor" 

Erzincan'da 7 yılın ardından Newroz, Ulular Mahallesi’nde kutlandı. Newroz ateşinin yakıldığı kutlama boyunca, “Jin, jiyan, azadî” ve “Newroz pîroz be” sloganlarının atıldı.

Kutlamaya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Dêrsim Milletvekili Ayten Kordu, Emek Partisi (EMEP) MYK üyesi Orhan Kurul'un yanı sıra çevre kentlerden de çok sayıda demokratik kitle örgütü ve siyasi parti temsilcisi ile yurttaş katıldı.

Newroz kutlamlarında konuşan, DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Türkiye’de çok uzun zamandır birçok açıdan kriz yaşandığına dikkat çekerek, “Sizin inanç, kimliğiniz suç ilan edildi ama Kürdistan’da bir bütün halkımız o suç sayılan dillerini, kimliklerini kullanmaktan vazgeçmiyor. Anadilimizle kullandığımız her kelime emin olun bir direniş” dedi. Abdullah Öcalan tarafından yapılan çağrıya karşılık devlet kanadından hâlâ ses çıkmadığına dikkat çeken Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Herkes ‘samimiyiz’ diyor, bekliyor. Böyle olmaz. Somut adım istiyor halk. Bu somut adımı isteyeler; zulüm politikalarına karşı özne olduğumuz bir dönemdeyiz. Onlar ne kadar belirsizliğe ve güvensizliğe vuracaksa biz o kadar çok sahip çıkmalıyız” dedi.

Devletin somut adımlar atmadığı gibi başka operasyonlar gerçekleştirdiğine dikkat çeken Çiğdem Kılıçgün Uçar, hem İstanbul’da kent uzlaşısının hedef alınarak gerçekleştirilen gözaltı operasyonlarına hem de Türkiye’nin SİHA saldırısıyla katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ile Nazım Daştan’ın katledilmesine ses çıkaran İstanbul Barosu yönetiminin görevden alındığını hatırlattı. 

Emek Partisi (EMEP) MYK üyesi Orhan Kurul,  “Newroz halkların özgürlük ateşini yaktığı gündür. Modern Dehak’lara karşı, ezilen milyonlarca Kawa’dır” diyerek, halkın Newroz’unu kutladı. Barışa taraf olunması gerektiğinin altını çizen Kurul, “Kürtler çok uzun süredir barışa taraf olduklarını belli ediyorlar. Kürtler barışın adı geçtiği anda elini uzatıyor. Uzatılan eller bir kez daha geri çevrilmesin. Bu sürecin Kürt halkların eşit hakları temelince bir çözümü için her birimize sorumluluk ve görev düşüyor. Biz bunun için elimizden gelen sorumluluğu yerine getireceğiz ama bu sorunun çözümü el uzattıktan sonra baskı uygulayarak olmaz. Silahın susması için demokratik çözüm için bir fırsat. Ancak devlet buna faşizan uygulamaları arttırarak karşılık veriyor. Sorunlarda, baskılarda ısrar ederek, Kürt sorununu çözmezsiniz. Tek gücümüz inancımız, biziz. Baskıcı iktidara karşı birlikte mücadele ederek kazanabiliriz” ifadelerini kullandı.

Dêrsim Milletvekili Ayten Kordu da “Sayın Öcalan’ın barış çağrısıyla demokratik toplumu muhakkak inşa edeceğiz. Barışı isteyen bütün halktan, kimlikten insanlarla eşit bir yaşamı o barış çağrısı etrafında kenetlenerek, demokratik toplumu hep birlikte inşa edeceğiz” diye konuştu.

Newroz, Kovancılar Berçem Müzik Grubu’nun seslendirdiği şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.  

Fotoğraf: MA

“Barışın önünü açın”

Kocaeli’de Coşkulu Darıca Newroz’unda yapılan Kutlamada ilk olarak Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan konuştu. “Bizler Kürt ve Türk halkının eşit, barış içinde sınıfsız bir toplum talep ediyoruz. Ama görüyoruz ki egemenlerin buna tahammülü yok. Bugün sabaha karşı 340 arkadaşımız gözaltına alındı. Bu ülkede demokrasi, barış eşitlik ve bir arada yaşamının bütün mücadelesini Türk ve Kürt halkı ve işçi emekçileri on yıllardır mücadele ediyoruz. Ama bu ülkenin tek adam iktidarı bize barışı, eşitliği çok görüyor. Diyoruz ki 27 Şubat’ta Öcalan'ın yaptığı çağrıya karşı demokratik, barışın, kardeşliğin önünü açın. Eğer kayyımlara devam edecekseniz bunun adı barış olmaz. Kayyımlara son vererek, halkın iradesiyle seçilmiş belediyelere görevlerine iade edilmeli.” dedi.

DEM Parti Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise Gergerlioğlu, “Newroz sadece yeni yılın baharının gelişi değildir, Kürt halkı için direniştir, özgürlüktür, barıştır. İnsanlar barış istediği için, anneler ölmesin dediği için işinden atıldı, cezaevlerine atıldı. Ama boyun eğmediler, yolumuzu devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. 

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Boykot dersi

Boykot dersi

Eylem yasaklarına, uygulanan şiddete rağmen protestoların kitleselleşmesine engel olamayan iktidar, çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu yüzlerce yurttaşı, evlerini basarak gözaltına aldı. Operasyona, ‘Eşitsizlik, adaletsizlik üreten saray düzenizi gözaltılarla ayakta tutamazsınız’ tepkisi geldi. Üniversiteliler boykot çağrısı yapıp, hazırlıklara başladı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Fahrettin Altun: Türkiye sokağa teslim olmayacak.

Evrensel'i Takip Et