On binlerce kişi “Baskılara karşı birlikte mücadele” dedi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve ardından gözaltına alınması sonrası başlayan protesto eylemleri sürüyor. Pek çok ilde meydanlarda yapılan eylemlere iktidar protesto edildi, "Bıçak kemiğe dayandı" denilerek, baskılara karşı birlikte mücadele çağrısı yapıldı.

Ankara: Her yeri direniş alanı yapacağız

On binlerce vatandaş, gözaltıları protesto etmek amacıyla Güvenpark'ta toplandı. Güvenpark polis barikatlarıyla çevrelenirken polis tarafından iki arama noktası kuruldu. Önceki günlerde olduğu gibi siyasi parti, sendika, meslek örgütlerinin yanı sıra çok sayıda öğrenci alanı doldurdu. Alanda sık sık 'Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz', 'Hükümet istifa' sloganları atıldı. 

CHP Ankara Gençlik Kolları Başkanı Okan Türkmen, "Sandılar ki yaptıkları çan millet sessiz kalacak. İşte buradayız. Haksızlığa sessiz kalmayacağız. Hiçbir yurttaşın can ve mal güvenliği kalmamıştır" dedi.

CHP Ankara Kadın Kolları Başkanı Ayşe Çağlayan, "Bu ülkede değişim isteyen milyonlar var. Biz kadınlar olarak hukuksuzluğa karşı sesimizi yükselteceğiz. Kimse bizi korkutamaz" dedi.

KESK Ankara Şubeler Platformu adına konuşan Yaşar Polat, "Bu karanlığı elbet yırtacağız. Sizin saraylarınız varsa bizim de sokaklarımız var. Halkın iradesine ipotek koyanlara sesleniyorum. Sizin devriniz bitti biz iktidar olacağız, halk iktidar olacak. Biz kazanacağız. Bu ateş Başpınar işçileriyle başladı sendika başkanını gözaltına aldılar. Bu bir başlangıç. Sonuna kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

Halkevleri adına konuşan Sevinç Hocaoğulları, "Sözün bittiği yerde direniş başladı. Bu meydandakiler sözmüş sokakta sandıkta değil diyor. Mitinge değil eyleme geldik. Değiştirmek istiyoruz" dedi.

TİP Ankara İl Başkanı Fırat Çoban, "Biz buradayız. Ne olursa olsun laik demokratik bir ülkeden and olsun vazgeçmeyeceğiz ama bağımsız demokratik bir ülke kuracağız. Bir korku duvarını paramparça ettiniz gençler hepinize helal olsun. Gençlerin yıktığı korku duvarının tuğlalarından yeni bir memleket inşa edeceğiz" dedi.

Emek Partisi adına konuşan Bilgesu Kiper, "Günlerdir polis şiddetine direnen ODTÜ'lüler burada, boykot kararı alan Hacettepeliler burada, liseliler, işçi gençler burada. Şimdi üniversite gençliği boykot kararıyla hayatı durduracak. Tel adam iktidarı ne kadar kararlıysa biz de o kadar kararlıyız. Saraçhane'de binlerce üniversiteli taleplerini ilan etmişlerdi Parasız bilimsel demokratik üniversiteler için, antidemokratik uygulamaların son bulması için mücadeleye devam edeceğiz. Mahalle mahalle, üniversite , atölye atölye, fabrika fabrika, bulunduğumuz her yeri direniş alanı haline getirerek bu saray düzenine karşı direnmeye devam edeceğiz. Birleşerek, örgütlenerek mücadeleyi büyüteceğiz" dedi.

"Sokağa, eyleme, genel greve"

Ankara'da gündüz yapılan eylem SOL Partinin çağrısı, DİSK, KESK, TMMOB’nin katılımıyla yapıldı. Geleceğimizi, özgürlüğümüzü, memleketimizi hep beraber kazanacağız" pankartıyla Kolej'den Sakarya'ya yürüyüş düzenlendi. Yürüyüş boyunca "Sokağa, eyleme, genel greve", "Baskılar bizi yıldıramaz," "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz", "AKP mezara, halk iktidara", "Her yer ODTÜ, her yer direniş" ve "Birleşe birleşe kazanacağız" sloganları atıldı. KESK Ankara Şubeler Platformu, "Demokrasi, barış ve özgürlük için faşizme karşı genel grev, genel direniş" pankartı açtı.

Yapılan açıklamada SOL Parti adına konuşan Sercan Dede, "Günlerdir hepimize umut olan, direnişleriyle tüm yurdu güzelleştiren üniversiteliler bu sabah operasyonlarla hapsedilmeye çalışıldı. Hiçbir arkadaşımız yalnız değildir. Gençler üniversitelerde baskı altında, barınamıyor, okuyamıyor, beslenemiyor, yaşayamıyor. İşte bu isyan hayatını kazanmak isteyen geçlerin isyanıdır. O gençler ne suç işliyorsa aynısını biz de işliyoruz. Direnmek, hakkını aramak suç değildir, bir yurttaşlık görevidir. ODTÜ'ye, Hacettepe'ye, Ankara Üniversitesine, tüm üniversitelere selam gönderiyoruz" dedi.

Malatya

Malatya Emek ve Demokrasi Platformu ve CHP Malatya İl Örgütü'nün çağrısıyla, Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasını protesto etmek amacıyla yürüyüş düzenlendi. Paşaköşkü Camisi'nin önünde toplanan kitle Emeksiz Meydanı'na kadar yürüdü. Yoğun bir katılım sağlanan yürüyüşte kitle sık sık “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Direne direne kazanacağız” sloganlarını attı. 

Emeksiz Meydanı'na gelindiğinde konuşma yapan CHP Malatya İl Başkanı Barış Yıldız, “Bu meydana güç kattınız. Sizler var oldukça demokrasi var olacak. Biliyorsunuz İstanbul Belediye Başkanımız gözaltında. Ekrem İmamoğlu şu saatlerde adliyede. Ama CHP Malatya Belediye Başkanları buradalar” dedi. 

Yıldız, “CHP'de bir ön seçim gerçekleştirecektik. Şimdi bu ön seçimde dayanışma sandıkları kurduk. Orada üye olsun olmasın herkes oy kullanacak, demokratik tepkisini yerine getirecek” diyerek yarınki ön seçime çağrı yaptı. 

March 22, 2025

Sakarya: Yüzlerce kişi yürüdü

Sakarya'da, gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek yürüyüşü düzenlendi.

CHP Sakarya İl Örgütü'nün öncülüğünde, akşam saatlerinde Çark Caddesi'nde bir araya gelen kalabalık, İmamoğlu'na destek için yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe CHP Sakarya İl Başkanı Oğuz Can Curoğlu, CHP üyeleri, CHP Parti Meclisi Üyesi Ecevit Keleş ve Sakarya CHP Milletvekili Ayça Taşkent de destek verdi. Katılımcılar, İmamoğlu'na destek verirken; demokrasi, özgürlük ve adalet taleplerini dile getirdi. Oğuz Can Curoğlu, CHP olarak her zaman halkın ve adaletin yanında olacaklarını belirtti. Katılımcılar da yürüyüş boyunca, demokrasi vurgulu slogan attılar.

"Geleceğimizi istiyoruz, insan gibi yaşamak istiyoruz"

Dede, "Onlar her gün sarayda gününü gün ederken çocuklarımıza bir öğün yemeği çok görüyorlar. İsyanımız bu düzene, bu rejimedir. Emeklileri 15 bine 14 bine mahkum ettiler. Bir de utanmaz şekilde '3 bin değil 4 bin veriyoruz, daha ne istiyorlar' diyorlar. Yuhluyoruz sizi, biz hayatımızı istiyoruz, geleceğimizi istiyoruz, insan gibi yaşamak istiyoruz" diye konuştu.

DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Birgül Kaya da “Günümüzde hukukun askıya alındığı, adaletin işlevsiz hale getirildiği ve dikta rejiminin kurumsallaştığı bir süreç içerisindeyiz. Bu karanlık devrin uzun sürmeyeceğini biliyoruz. Tarih boyunca antidemokratik ve baskıcı uygulamalara karşı durduk. İşsizlik, yoksulluk, güvencesiz gelecek için çözüm bulmak adına hukuka halkın iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Asla teslim olmayacağız” dedi.

KESK Ankara Şubeler Platformu Sözcüsü Eylem Ergüven, “23 yıl önce demokrasi vaadiyle hükümete gelen iktidar demokrasinin içini boşaltmış, halkı ekonomik kıskaç altına almış, özgürlükler baskılanmış, eğitimin sağlığın için boşaltılmıştır ülkeyi. Son sözün bize ait olduğunu söylemek üzere günlerdir alanları dolduruyoruz ve bundan vazgeçmeyeceğiz. Bu iktidarı devirene kadar sokaklarda olmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.

TMMOB Ankara İKK adına konuşan Seyit Ali Korkmaz, “Bu rejim kalıcı değil. Bu rejimin hiçbir meşruluğu yoktur. Bu yüzden durmaksızın saldırıyorlar. Ülkemizin aydınlık geleceğine saldırıyorlar. Barıştan yana olan tavrımızı sürdürmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu

"Biber gazı ve plastik mermi kullanımı halk sağlığı sorunudur"
ATO YK Üyesi Başar Beyoğlu, “Biber gazı, göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullanımı yalnızca bireylerin değil toplumun sağlığı tehlikeye atan bir halk sağlığı sorunudur. Barışçıl gösteri hakkını kullanan öğrenci ve halka yönelik her türlü baskı ve orantısız güç kullanımına son verin” dedi.

Ankara Üniversitesi öğrencisi Yağmur Milena Sarpkaya, “Ankara’da, İstanbul’da, İzmir'de. Türkiye’nin dört bir yanında sokakları dolduran, bütün kampüslerde mücadele eden arkadaşlarımızı sindirebileceğinizi düşünüyorsanız yine çiçekteyiz, yine meyvedeyiz, yine doğumdayız, yine sevinçteyiz. Yine buradayız. Bizi kampüslerde abluka alına alarak meydanlara önümüze barikatlar kurarak, TOMA’larla barikatlarla durdurmaya çalışan iktidarın polisine karşı mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu sabah da bir çok arkadaşımızı evlerinden gözaltına aldılar. Sanıyorlar ki bunlar bizi yıldırır. Geleceğimizi, hayatımızı istiyoruz. Bu mücadeleyi hiç bir zaman bırakmayacağız” dedi. 

Adana: Halkın iradesi bastıralamaz

Adana’da ise Adana Demokrasi Güçleri, İnönü Parkı’nda bir basın açıklaması yaparak gözaltılara ve soruşturmalara tepki gösterdi.Açıklamayı Emek Partisi Adana İl Başkanı Suat Nacar okudu. Ekonomik kriz ve artan eşitsizlik ortamının otoriter uygulamaları artırdığına dikkat çeken Nacar, Erdoğan yönetiminin yargı ve güvenlik organlarını kullanarak muhalif kesimleri hedef aldığını, gözaltıların da bu sürecin bir parçası olduğunu vurguladı. Mevcut siyasi iktidarın, muhalefeti hedef alan operasyonlar aracılığıyla halkın iradesini bastırmaya çalıştığı ifade eden Nacar, “İmamoğlu’nun gözaltına alınması, yalnızca bir siyasi rakibin hedef alınması değil; aynı zamanda işçi, emekçi ve halkın iradesinin sistematik olarak bastırılmasının göstergesidir” dedi. Nacar, şu ifadeleri kullandı, “Bizler, demokratik protesto hakkının korunmasını, barışçıl gösterilerin güvence altına alınmasını ve hukukun üstünlüğüne saygı duyulmasını temel önceliklerimiz olarak görüyoruz.”

“Demokratik gelecek için birlik şart”

Ülkenin dört bir yanında farklı kesimlerin hak gasplarına karşı alanlara çıktığı hatırlatan Nacar Kürt halkının kayyım atamalarına karşı Newroz alanlarında, gençlerin ise üniversitelerde barikatları aşarak mücadeleye devam ettiğini ifade etti. Türkiye’nin bir yol ayrımında olduğunu ifade eden Nacar, “Ülkede yaşayan halklar ve her milliyetten işçi-emekçiler ya dikta heveslilerinin ülkeye giydirmeye çalıştığı deli gömleğine razı olacak, ya da bu elbiseyi ortak mücadeleyle yırtıp demokratik bir geleceği inşa edeceğiz. Son aylarda sık sık dile getirilen ‘Birleşe birleşe kazanacağız’, ‘Direne direne kazanacağız’ ve ‘Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz’ sloganları artık söz olmaktan çıkıp pratiğe dönüşüyor.” şeklinde konuştu.

ÇHD Adana Şube Başkanı Baran Tayun Metin, “Bu hak sadece özgürlük, insan onuruna yaraşır bir yaşam istiyor. Ancak devlet sırf kendi devamlılığını sağlayabilmek için  tüm gücüyle topyekun halkına savaş açıyor. Zulüm varsa direnmek haktır. Bu hak en temel insan hakkıdır” dedi.

20 bine yakın yurttaşın katıldığı yürüyüşe soruşturma

Adana’da, 2 gün önce 20 bine yakın yurttaş katıldığı Turgut Özal Bulvarı Aksa Gaz kavşağından yürüyüşe soruşturma açıldı. Yürüyüşün başlamasıyla birlikte Adana Emniyet Müdürlüğü ekipleri, barikat kurarak kalabalığın ilerlemesini engellemeye çalışmıştı. Yürüyüşe katılanlardan Emek Partisi MYK Üyesi Halil İmrek, SYKP Üyesi Eser Çapar, HDK Üyesi Ramazan Şancı, Kılavuz okuru Ramazan Şancı ile Av. Sergen Nisanoğlu ve Umur Özşimşek hakkında soruşturma açıldı.

Eskişehir: On binden fazla kişi meydanları doldurdu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir İl Örgütü ile Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na destek vermek için Odunpazarı Meydanı'na yürüdü. 10 binden fazla Eskişehirlinin katıldığı yürüyüş, Odunpazarı Meydanı'nda mitinge dönüştü. 

Adalar'dan Odunpazarı Meydanı'na Demokrasi Yürüyüşü düzenlendi. Yürüyüşte CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt ve Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da yer aldı. 

 10 binden fazla Eskişehirli yürüyüş boyunca sık sık "Faşizme Karşı Omuz Omuza", "Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz", "Hükümet İstifa", "Hak Hukuk Adalet", "Bıçak Kemiğe Dayandı", "Ekrem Başkan Onurumuzdur", "Ekrem Başkan Yalnız Değildir" sloganları attı. 

"Artık bir halk hareketidir"  

Odunpazarı Meydanı'nda konuşan CHP İl Başkanı Talat Yalaz, Ekrem İmamoğlu'nun kişisel bir figür olmaktan çıktığını ve artık bir halk hareketine dönüştüğünü söyledi. İktidarın korkusunun eseri olduğunu belirten Yalaz, "Bugün çok pişmanlar. Ekrem İmamoğlu artık bir halk hareketidir ve bu halk hareketi durdurulamaz. Artık ok yaydan çıktı. Onu tek adama yedirmeyeceğiz" dedi.  

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, "Zannediyorlar ki alanlardaki mücadele sadece Ekrem İmamoğlu’nun ya da Cumhuriyet Halk Partisi’nin mücadelesidir. Oysa bugün meydanlarda, etnik ve dini kimliği ne olursa olsun, bu ülkenin adalete, özgürlüğe, hukuka susamış insanları var" dedi.

Tokat: Halkın iradesine kelepçe vuranlara karşı buradayız

Tokat’ta ise CHP Tokat İl Başkanlığı öncülüğünde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek ve demokrasiye sahip çıkma amacıyla düzenlenen yürüyüş, yüzlerce vatandaşın katılımıyla gerçekleşti.

Emek ve Demokrasi Platformu adına konuşma yapan Eğitim Sen Tokat Şube Başkanı Ercan Özel, "Ülke olarak çok karanlık bir süreçten geçiyoruz. 23 yıldır iktidara olanlar ülkeyi öyle bir hale getirdi ki her gün yeni bir hukuksuzlukla, yeni bir şafak baskını ile uyanır hale geldik. İmamoğlu’nun gözaltına alınması da dahil aylardır ardı ardına yaşadığımız kayyım atamaları başta olmak üzere hukuksuzlukların, baskıların, gözaltı ve tutuklamaların hiçbirisi tesadüf değildir" diye konuştu.

CHP Tokat İl Başkanı Çağdaş Kurtgöz, “Bugün adaleti savunmak için, demokrasiye hep birlikte sahip çıkmak için buradayız. Halkın iradesine kelepçe vurmaya çalışanlara karşı dim dik durmak için hep birlikte burada el ele kol kola gönül gönüle buradayız" dedi.

Giresun: Meydanları bundan sonra da dolduracağız

Binlerce Giresunlu, Gazi Caddesi’nde yürüyerek Osmanağa Meydanı’nda toplandı. Yürüyüşün ardından Osmanağa Meydanı’nda konuşan CHP Giresun İl Başkanı Gökhan Şenyürek, " Haksızlıklara, hukuksuzluklara karşı millet iradesine karşı yapılan bu uygulamalara son vermek için meydanları bundan sonra da sürekli dolduracağız. Erdoğan iktidarı tükenen siyasi ömrünü uzatmak için artık topyekün bir millet iradesi gaspına gitmiştir. Bu yaşananlar sadece bir partinin değil 86 milyon yurttaşımızın geleceğine yönelik bir müdahaledir. Bu doğrudan milletin önüne konulan bir darbedir. Sandığa, seçime ve halkın iradesine karşı uygulanan bir darbedir. Adalet sağlanana kadar mücadeleyi bırakmayacağız " şeklinde konuştu.

Bandırma: Dayanışmayı güçlendirmeliyiz

Bandırma'da Bandırma Demokrasi Platformu’nun çağrısıyla Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya siyasi partiler, dernekler ve üniversite öğrencileri de katıldı. 
Son dönemlerde demokrasi ihlali yapılarak gözaltına alınan birçok gazetecinin yanı sıra başta BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen olmak üzere sendikacıların, siyasi parti temsilcilerinin tutuklanma kararına ve son olarak Ekrem İmamoğlu’nun gözaltı süreciyle beraber iktidarın tüm anti demokratik politikalarına karşı birlikte mücadele vurgusunun yapıldığı açıklamada, “Tek adam iktidarını yenmek, faşizme geçit vermemek, demokratik hak ve özgürlükleri kazanmak, çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve halkın gerçek egemenliğini inşa etmek için birlik, mücadele ve dayanışmayı güçlendirmeliyiz” denildi. 

Safranbolu: İmamoğlu son damlaydı

Karabük’ün Safranbolu ilçesinde de tepki olarak demokrasi yürüyüşü ve miting düzenlendi. Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, "Hak ettiğimiz yönetimi elde edene kadar mücadele etmemiz lazım. Yarın Cumhuriyet Halk Partili olun olmayın, herkesin sandığa bekliyoruz. Her uyandığımızda yeni bir şaşkınlık yaşıyoruz. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, gençlerimizin ve ülkemizin geleceği adına olağanüstü olaylar yaşıyoruz. Elbette bunlara tepki göstereceğiz. Bakın bu süreçte Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız kıymetli Başkanımız Ekrem İmamoğlu üzerinden yürütülen bu süreçle başladı ama aslında sadece konu Ekrem İmamoğlu değil elbette hepimizin yaşadığı olumsuzluklar artık son damlaydı. Bu ve bütün herkes tepkisini göstermeye başladı" dedi.

Samsun: Topyekûn mücadele günü

Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri'nin düzenlediği ve Samsun Milletvekili Murat Çan’ın da katıldığı yürüyüşe yurttaşlar da destek verdi.CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ, yaptığı açıklamada şunları ifade etti: “Erdoğan iktidarı tükenen siyasi ömrünü uzatmak için artık topyekûn bir millet iradesi gasbına yönelmiştir. Bu yaşananlar sadece bir partinin değil, 86 milyon yurttaşımızın geleceğine dönük bir müdahaledir. Şimdi ülkenin tepesine çöken ve bizi tek bir kişinin istekleri doğrultusunda yaşamaya mecbur etmeye çalışan bu rejime karşı topyekûn mücadele günüdür.” (Haber Merkezi)