Ekrem İmamoğlu'nun savcılıktaki ikinci ifadesi: 'Allah'ın verdiği ömür kadar mücadeleye yemin ettim'
İmamoğlu, "yolsuzluk" soruşturması kapsamında verdiği savcılık ifadesinde, "Namusuma, haysiyetime leke getirecek uygulamaları yapanlarla Allah'ın verdiği ömür kadar mücadele etmeye yemin ettim" dedi.

Fotorğaf: ANKA
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, "yolsuzluk" suçlamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında Çağlayan'daki İstanbul Adliyesinde savcılıkta ifade verdi. İmamoğlu'nun savcılıkta verdiği bu ikinci ifade basınla paylaşıldı.
İmamoğlu, "Hayatım ile ilgili hiçbir hususun gizliliği olmamıştır. Ticaretim ile ilgili, ailem ilgili tüm hususlar kamuoyunun önünde şeffaf bir biçimde sürmektedir" dedi ve "Mübarek Ramazan ayında kul hakkı yenmesi benim ve milletimin çok ağrına gitmiştir" diye konuştu. Şehrin yollarının kapatılmasının, ilçelerin tümüyle barikatlarla çevrilmesinin "soruşturma süreçleri ve gözaltına alma eyleminin ne kadar yanlış olduğunun göstergesi" olduğunu söyleyen İmamoğlu, "Doğru yöntemi tercih etmeyip namusuma, haysiyetime leke getirecek uygulamaları yapanlar, raporları düzenleyenlerle, Allah'ın verdiği ömür kadar mücadele etmeye yemin ettim" dedi.
İmamoğlu'nun avukatları da "Duyuma dayalı bir kurgu etrafında uydurma tanık beyanları, içerikleri itibariyle sahte olduğu aşikar MASAK raporlarıyla bir gözaltı kararı verilmiştir. MASAK raporlarını hazırlayanlar ve bu hukuksuzluğa iştirak edenler hesap vermeli, müvekkil derhal serbest bırakılmalı" dedi.
İmamoğlu ifadesinde şunları kaydetti:
"Fotoğraflarda olan kişilerle ilişkilerim bellidir ve tespitlidir"
"Bana sormuş olduğunuz olay hakkında bilgi sahibi oldum, burada makamınızda avukatlarım ile birlikte ifademi vereceğim.
Ben fotoğraflar ile ilgili cevap vermek istemiyorum. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyım ve Türkiye'de en fazla gündemde olan kişilerdenim. Hayatım halkın arasında geçiyor ve insanlarla ilgili en fazla güvendiğim şey bir kere gördüğüm insanları tanımak ve hatırlamak üzerinedir. Ancak listeli bir şekilde fotoğraf tablosunun önüme konularak büyük bir bölümünün benimle çalışan, özel yaşamımda benimle ilişkili ve siyasi olarak yol arkadaşı olduğum belli insanların bana sorulmasını şahsıma uygun bir soru yöntemi olarak görmüyorum. Zaten fotoğraflarda olan kişilerle ilişkilerim bellidir ve tespitlidir. Diğerleriyle ilgili tanımadığım insanları gözümle hatırladığım kadarıyla ifade ederek tanımaya çalışacak çaba içerisinde olacak bir kişi değilim."
"Kamulaştırma yeşil alan için yapılmış bir çalışmadır"
"Bana sormuş olduğunuz Sarıyer ilçesi Reşitpaşa Mahallesi'nde bulunan 624 ada, 175 parselde yer alan kamulaştırma ile ilgili tamamen belediyenin bölgeyi yeşil alan olarak halkın huzuruna sunması için yapılmış bir çalışmadır. Belediye olarak binlerce kamulaştırma işlemi yapılmıştır. Bu da onlardan sadece bir tanesidir."
"Ödemeler kredi vasıtasıyla gerçekleşti, tekrar araştırılmalı"
"Yasemin Eroğuz tarafından satın alınan söz konusu yer her ne kadar MASAK raporunda 3.000.000 matrahlı ve 250.000 TL kapora ödemesi şeklinde gözükmüş ise de, söz konusu arazinin alımı için Türkiye İş Bankasından iki ayrı kredi kullanılarak, ödemeler kredi vasıtasıyla gerçekleşmiştir. Bu hususun tekrardan araştırılmasını istiyoruz."
"Hayatımla ilgili hiçbir hususun gizliliği olmamıştır"
"Benim Emrah Bağdatlı, Adem Soytekin, Hüseyin Köksal, Fatih Keleş gibi şahısların malvarlığı ile ilgili artışlarla ilgili bir bilgim yoktur. Kendi ticari hayatlarıdır.
Bir kamu yöneticisi olarak, kamu ahlakına sahip olduğumu iddia eden bir kişi olarak, en önemli hususun şeffaflık ve hesap verebilirlik olduğunu çok iyi bilirim. Hayatım ile ilgili hiçbir hususun gizliliği olmamıştır. Hele hele kamu yöneticisi olduktan sonra, gizlilik olamayacağını da bilen birisiyim. Ticaretim ile ilgili ailem ilgili tüm hususlar kamuoyunun önünde şeffaf bir biçimde sürmektedir."
"Benim ve milletimin çok ağrına gitmiştir"
"Üç nesildir ticaretin içinde olan bir insan ve dünyanın en büyük şehirlerinden birinin belediye başkanı olarak kamuda hesap sormanın ve hesap vermenin çoklu yöntemleri var iken 4 gün önce sabah 6'da yüzlerce polisin evden bir insanın alınması ve oluşan gündem ile Türkiye'ye büyük bedeller ödetilmesi, ilave olarak da insanların mutsuz ve huzursuz hale getirilmesi ve son olarak mübarek Ramazan ayında kul hakkı yenmesi benim ve milletimin çok ağrına gitmiştir."
"Barikatlar gözaltının ne kadar yanlış olduğunun göstergesidir"
"Üzülerek bir şehrin yollarının kapandığı, giriş çıkışın denetlenir hale geldiği, koca ilçelerin tümüyle barikatlarla çevirildiği bir ortam, benimle ilgili soruşturma süreçlerinin ve gözaltına alma eyleminin ne kadar yanlış olduğunun göstergesidir. Doğru yöntemi tercih etmeyip namusuma, haysiyetime leke getirecek uygulamaları yapanların, raporları düzenleyenlerin, Allah'ın verdiği ömür kadar mücadeleme hukuki zeminde sonuna kadar arayacağıma yemin ettim. Benim söyleyeceklerim bunlardan ibarettir."
Avukatları: Soruşturma hukuka uygun yürüyormuş algısına teşne olmayacağız
Ekrem İmamoğlu'nun avukatları ise yaptıkları ortak savunmada şunları kaydetti:
"Her türlü hukuki temelden yoksun somut soruşturmada İstanbul Mali Şube Müdürlüğünde 22/03/2025 tarihinde savunma kapsamında belirttiğimiz beyanlanmızı aynen tekrar ederiz. Atılı suçlamanın unsurlarına dair hukuki bir savunma yapmak sanki her şey, özellikle soruşturma hukuka uygun yürüyormuş algısına teşne olmaktır. Olmayacağız. Duyuma dayalı bir kurgu etrafında uydurma tanık beyanları, içerikleri itibariyle sahte olduğu aşikar MASAK raporlarıyla bir gözaltı kararı verilmiştir. Hiçbir yanıyla bunları kabul etmek mümkün değildir. MASAK raporlarını hazırlayanlar ve bu hukuksuzluğa iştirak edenler hesap vermeli, müvekkilin derhal serbest bırakılması gerekmektedir." (Politika Servisi)
Evrensel'i Takip Et