ODTÜ’lülerden tüm üniversitelilere boykot çağrısı: Demokratik ülke ve üniversite için

Ege Deniz
egednzysl@gmail.com

İstanbul Üniversitesi (İ.Ü.) rektörlüğünün İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını siyasi baskıyla iptal etmesi ve ardından İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan üniversitelerdeki eylemler yayılıyor. İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin polis barikatına rağmen kitlesel eylemi, Galatasaray Üniversitesi öğrencilerinin boykotunun ardından Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ)’nün tüm üniversitelilere yönelik boykot çağrısı yayılıyor. 

Ege, Dokuz Eylül, İstanbul, Yıldız Teknik ve İstanbul Teknik Üniversitesi gibi birçok üniversitede öğrenciler ülkedeki ve üniversitelerindeki antidemokratik uygulamalara karşı boykot kararı aldı. ODTÜ öğrencileri de günlerdir eşit, özgür, demokratik bir ülke ve üniversite için kitlesel eylemler yapıp boykot çağrısı yapıyor.  Eğitim Sen Üniversiteler Şubesi de yaptığı açıklamada boykot kararı alan öğrencilerinin yanında olacağını duyurdu.

1 hafta boyunca dersleri boykot etme kararı alan ODTÜ’lüler gazetemize konuştu.

“Hak ve adalet için boykottayız”

Biyolojik Bilimler öğrencisi Ahmet Hakan: Üniversitemizin abluka altına alınması, özgürlüğümüzün kısıtlanması, polis şiddetine karşı öğrenciler olarak atanmış rektör ve akademisyenler tarafından yalnız bırakıldık. Bu yüzden dersliklerde olmamız beklenemez. Tüm sıra arkadaşlarımızla kol kola verip bölümleri boş bırakacağız. Bu amaç doğrultusunda ODTÜ öğrencileri olarak sınavları ve dersleri boykot edeceğiz. Bütün öğrenci arkadaşlarımızı da ders boykotlarına çağırıyoruz

Biyolojik Bilimler öğrencisi Duygu: Haklarımızın ve adaletin peşindeyiz. Antidemokratik sürecin sona ermesi, gözaltına alınan arkadaşlarımızın bırakılması ve polis şiddetinin sona ermesini istiyoruz. Bu eylemlerin çıkış noktası da akademiye vurulan darbe olduğu için haklı tepkimizi boykotla göstereceğiz.  Baskılar karşısında öğrinceler olarak direnerek baskılara boyun eğmeyeceğiz.

Biyolojik Bilimler öğrencisi: Başta İmamoğlu olmak üzere herkes için adalet, özgürlük ve  akademik geleceğimizin güvence altına alınması için alanlardaydık.  Olayların başlangıç sebebi diplomanın iptal edilmesi ve akademik olduğu için ders boykotu bizim sesimizi duyrmamız için en önemli araç. Baskılar karşısında yılmamalı, hak ve özgürlüklerimiz için mücadele etmeyi sürdürmeliyiz.

“En büyük gücümüz dayanışmamız”

Mühendislik Bölümü öğrencisi Yusuf: Ülkede uzun yıllardır devam eden hukuksuzlukların son bulmasını istiyoruz. Tüm üğniversitelerde atanmış rektörler yerine seçilmiş rektörler istiyoruz. Köprü altlarında sıkıştırılmak, kampüse hapsedilmek ve polis şiddetine maruz kalmak istemiyoruz. Öğrencilerin güvende olmadığı bir zamanda boykotla eğitimin devam edemeyeceğini göstereceğiz. En büyük gücümüz dayanışmamız.  

Fizik bölümü 3. sınıf öğrencisi: Taleplerimiz adil, bağımsız ve daha özgür bir ülke yaşamak ve üniversitede okumaktır. Bunun için direniyoruz.  Boykot kararı sadece derslerin iptali değil, taleplerimizin kararlığını daha yüksek bir sesle bütün üniversitelerle birlikte duyurmak, yaymak içindir. Arkadaşlarımızın gözaltına alınması hareketi sindirmek için vurulmaya çalışan bir sopa ama bizi amacımızdan saptırmayacak.  

“Talebimiz daha özgür bir ülke”

Fizik bölümü 4. sınıf öğrencisi: Talebimiz daha özgür ve demokratik bir Türkiye'dir. Bölümümüzde hocalardan sınavları belirsiz bir süre ertelemelerini talep ettik. Polis öğrencilerin ve halkın barışçıl protestolarına karşı inanılmaz ölçüsüz bir şiddet kullanmakta. Gözaltılar ise anayasal hakkına kullanan insanları baskı altına almayı ve göz dağı vermeyi amaçlamakta. Bu baskılara karşı yapabileceğimiz yegane şey birlik olmak ve tepkimizi göstermeye devam etmektir.

Fizik bölümü 4. sınıf öğrencisi: Ülkede usulsüzlük, adaletsizliğin karşısında alanlara taştık.  Buna karşın okulun giriş çıkışları polislerle dolu bir hapishaneye, biber gazlarıyla ve asitli sularla dolu bir işkence haneye dönüştürüldü. Tüm bunlara karşı tepki verilmesi gerekiyor ve bunu da en iyi verebilecek kesim öğrenciler. Koskoca üniversitelerin eğitimlerini durdurmalarının halka da hükümete de etki edebilecek en etkili yollardan biri olduğunu düşünüyorum.

Biyoloji 4. sınıf öğrencisi: Despot, sürdürülemez ve anlamsız bu düzene son vermek, hukuksuz yargılamalara ve tutuklamalara karşılık günlerdir alanlardayız. Bölümümüzde süreç boyunca derslerin işlenmemesine, sınavların iptaline ilişkin kararlar aldık. Polis kampüste hiç olmadığı kadar yüksek şiddet uyguluyor, bunun en önemli sebebi atanmış rektör. Bu koşullarda derslere girmemizi beklemek en basit tabiriyle öğrenciyi insan yerine koymamaktır. Bu baskının karşısında boykotla kenetleneceğiz.

“Daha güçlü, kararlı ve örgütlüyüz”

Biyolojik Bilimler Bölümü öğrencisi Deniz: Ekrem İmamoğlu’nun hukuksuz bir şekilde tutuklanması sadecebir kişinin tutuklanması değil Anayasa’nın açıkça çiğnendiği, halkın iradesine müdahaledir. Bu yüzden alandaydık. Ama orada sadece bu haksızlığa değil, hükümetin yıllardır biriktirdiği tüm baskıcı politikalarına karşı da biriken bir öfke vardı. Gençliğe dayatılan suskunluğa, üniversitelerdeki baskılara, kadınların, LGBTİ+’ların yok sayılmasına, yoksulluğa, barınma krizine karşı ayaktaydık.  Biz bu eylemlerle üniversiteyi birlikte, yeniden kuruyoruz. Bu baskılar karşısında en büyük gücümüz birlikteliğimiz. Ben artık daha örgütlü, daha kararlı ve daha inatçı hissediyorum. Çünkü bu ülkeyi değiştirecek olan biziz.

Fizik Bölümü 1.sınıf öğrencisi: ODTÜ öğrencilerinin eylemlerinin temel amacı ülkedeki demokratik hak ve özgürlüklerimizin korunması içindi.  Eylemlerin Ankara valiliği tarafından yasaklanmasına rağmen eylemlerimize devam ettik. Gerçekleştirilen forumlar sonucunda derslerin ve sınavların ertelenmesi talep etmek gibi kararlar alındı.  Bize yönelik baskı ve yasaklamalara karşı ODTÜ öğrencileri ellerinden geleni yapacaktır.

“Eylemler İmamoğlu ile sınırlı değil”

Biyolojik Bilimler öğrencisi Yaren: ODTÜ’de ve Türkiye genelinde gerçekleşen kitlesel eylemler İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diploma iptaline karşı başlamış olsa da bununla sınırlı değildi. ODTÜ’de öğrenciler hukukun siyasi bir araç haline getirilmesine tepki verdi. Aslında eğitim, akademik özgürlük gibi temel hakları savunuyoruz. Tüm bu yaşananlar sonrası sınava girmemizin beklenmesine karşıyım. Boykot çağrısı, en temel haklarımızın ihlaline karşı, “Şiddet varsa, boykot var” sloganıyla mücadele büyüdü.