On binler Adana’da Newroz’da “Barış ve çözüm” mesajı verdi
Adana'da Newroz Bayramı coşkuyla kutlandı. Barış Anneleri savaş değil barış istediklerini vurguladı.
Adana'da Newroz Bayramı Seyhan ilçesinde bulunan Mimar Sinan Açık Hava Tiyatrosu'nda büyük bir coşkuyla kutlandı.
Adana’da yurttaşlar, doğanın uyanışını ve zulme karşı direnişi simgeleyen Newroz Bayramı’nı güneşli bir havada coşkuyla kutladı. Kentin çeşitli mahallelerinden gelen binlerce yurttaş, Newroz etkinliğinde bir araya geldi. Mitingin başlamasıyla yaklaşık 15 bin kişilik alan büyük ölçüde doldu.
Çözüm talep eden yurttaşlar Öcalan lehine sloganlar atarken konuşmalarda Demirtaş ve cezaevindeki siyasilerin adının geçtiği anlarda yurttaş coşku ile karşılık verdi. Öte yandan, alana girmek isteyen bazı yurttaşların taşıdığı Selahattin Demirtaş fotoğraflarının güvenlik güçleri tarafından içeri alınmadı. Yurttaşlar yasaklara tepki gösterdi. Engelleme çabalarına rağmen yurttaşlar kendi renkleri ve Demirtaş fotoğrafları ile miting alanında yerini aldı.
Fotoğraf: Evrensel
Newroz ateşini Barış Anneleri yaktı: “Barış istiyoruz”
Barış Anneleri, Tülay Hatimoğulları ve Bayındır ile birlikte Newroz ateşini yaktı. Newroz ateşini yakan Barış Anneleri adına konuşan Şemsa Bağdu, halkın Newrozunu kutlayarak, Barış Anneleri olarak savaş değil barış istediklerini vurguladı. DEM Parti Adana İl Eşbaşkanları Helin Kaya ve Seyfettin Aydemir de Newroz'un barış ve özgürlüğe vesile olması temennisinde bulundu.
ESP Eş Genel Başkanı Murat Çepni, halkın Newrozunu kutlayarak, Newrozun başkaldırış, direniş ve mücadele günü olduğunu belirtti. 31 Mart seçimlerinde ranta dayalı belediyecilik anlayışı sandığa gömen yurttaşların iradelerinin hedef alan operasyonlarda İmamoğlu’nun tutuklandığını hatırlatan KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, bu darbenin ekonomiye, emekçilere ve örgütlülüğe yapılmış bir darbe olduğunu belirterek söz konusu baskıların karşısında olma çağrısı yaptı.
Bayındır: “Halkın iradesine el konulmasını kabul etmeyeceğiz”
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, İstanbul’da Ekrem İmamoğlu ve arkadaşlarına yönelik gözaltılara tepki gösterdi. Bayındır, “Bir yandan 85 milyonu kucaklayacağız diyorsunuz, bir yandan siyasi operasyonlarla halkın iradesini gasp ediyorsunuz. Bu siyaset sizi bir yere götürmeyecek” ifadelerini kullandı.
Bu operasyonu Kürt halkının iradesine üçüncü kez kayyım atanması olarak değerlendiren Bayındır, “Bu irade gaspını çok iyi biliyoruz. En başta söyledik; bu durum sadece Kürdistan’la sınırlı kalmayacak, bugün Türkiye’nin geneline yayıldığını görüyoruz. Wan’da, Elih’te (Batman) nasıl kabul etmediysek, İstanbul’da da halkın iradesine el konulmasını kabul etmeyeceğiz.” dedi.
İktidarın politikalarını eleştiren Bayındır, “Bu zalimlerin kirli siyaseti Kürt halkının mücadelesiyle sona erecektir. Barış bu yöntemlerle bu topraklara gelmez. Biz iki yüzlü ve kirli siyaseti mücadelemizle sonlandıracağız” diye konuştu.
Mansur Yavaş’ın açıklamalarına da yanıt veren Bayındır, eleştirilerini Kürt halkı üzerinden yapmaması gerektiğini belirtti. Bayındır, “İktidarı eleştirecekseniz Kürt halkının değerleri üzerinden yapmayacaksınız. Kimse, iktidarın uygulamalarını Kürtlere ve Kürt değerlerine hakaret ederek meşrulaştırmaya çalışmasın. Buna asla izin vermeyiz” ifadelerini kullandı.
Hatimoğulları: “Haksız tutuklamaları kabul etmiyoruz”
CHP’nin Büyükşehir aday adayı olarak ortaya çıktıktan sonra Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ile sonuçlanan operasyonlara ilişkin konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, bu duruma karşı halkın tepkisinin büyük olduğunu ifade etti. Hatimoğulları, "Bu halkın tepkisi sadece haksız gözaltılara değil, seçilmiş temsilcilerin görevden alınmasına, Türkiye'yi otoriter bir rejime mahkûm etmek isteyen anlayışadır. Bu haksız ve hukuksuz tutuklamaları bir kez daha huzurunuzda kınıyoruz." ifadelerini kullandı. İstanbul Barosu’na yönelik baskılara da tepki gösteren Hatimoğulları, hukuk camiasının vicdanı olarak nitelendirdiği İbrahim Kaboğlu'nun hedef alınmasını kabul etmediklerini belirterek, "BARO’ya yönelik görevden alma ve baskı politikalarını asla kabul etmiyoruz." dedi.
“Öcalan’ın çağrısına iktidar neden yanıt vermiyor?”
Hatimoğulları, 27 Şubat’ta İmralı Cezaevi'nde Abdullah Öcalan’ın Türkiye’de barışın ve demokratik toplumun tesisi için çağrıda bulunduğunu ifade eden Hatimoğulları, "Sayın Öcalan, Kürt sorununun şiddetten uzak, demokratik ve hukuki yollarla çözümü için mesaj verdi. Bu çağrı yalnızca Kürt halkına değil, Türkiye’deki tüm halklara, kadınlara, gençlere, işçilere, emekçilere yönelik bir çağrıdır. Bu çağrı demokratik toplum çağrısıdır. Bu çağrı farklı halklardan ve inançlardan herkesin kendi öz örgütlenmesini yapma çağrısıdır. Bu çağrı herkesçe sahiplenilmiştir. Ancak buradan, Çukurova'dan bir kez bu çağrıya gerekli yanıtı henüz yeterince vermeyen iktidara çağrı yapıyoruz. Herkesin kabul ettiği bu çağrı konusunda iktidar neden yanıt vermiyor, konuşmak için gerekli zemini neden oluşturmuyor?”
Suriye’deki katliamları kınandı
Konuşmasında Ortadoğu’da yaşanan çatışmalara da değinen Hatimoğulları, Suriye’nin Lazkiye, Hama ve Humus kentlerinde yaşanan Alevi katliamlarını kınadıklarını belirtti. "Suriye’deki Alevi kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız, dayanışmamızı sürdüreceğiz," dedi.
Gözaltındaki İmrek, mesaj gönderdi
Gözaltında bulunan Emek Partisi MYK Üyesi Hali İmrek Adana Newrozu’na şu mesajı gönderdi; “Şiddetin ve çatışma ortamının son bulması, Kürt sorununun barışçıl çözümü ve ülkenin demokratikleşmesi için bir fırsat yaratmaktadır. Ne yazık ki iktidar, muhalefet üzerindeki baskı ve otoriter uygulamaları artırmaktadır. Kürt halkının iradesi hiçe sayılarak belediyelere kayyum atanması ve seçilmişlerin hapsedilmesinin ardından son olarak İBB başkanı Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları ve tutuklanmıştır. Olup bitene gençlerin halkın haklı tepkisi şiddetle bastırılmakta ve faşizmin önü açılmaktadır. Kürt sorununun demokratik, barışçıl çözümü ve ülkenin demokratikleşmesi için tüm halkların, emek ve demokrasi güçlerinin birliğine ihtiyaç vardır. Baskı, inkar ve katliamlara karşı mücadele günü olan Newroz kutlu olsun. Newroz piroz be!” (Evrensel)
Evrensel'i Takip Et