23 Mart 2025 18:36

Saraçhane'de büyük buluşma | Özgür Özel: Yarından itibaren her gün meydanlarda olacağız

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dahil 51 kişinin tutuklanmasının ardından yurttaşlar Saraçhane'de buluştu. Özgür Özel, "Seçim sonuçları erken seçim sandığını kaçınılmaz kılmıştır" dedi.

İstanbul — İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan dahil 51 kişinin tutuklanmasının ardından yüz binlerce yurttaş Saraçhane'de bir araya geldi. İBB önünde "Genel grev, genel direniş", "Hükümet istifa", "Hak, hukuk, adalet" ve "Özgür bizi Taksim'e götür" sloganları yankılandı.

CHP lideri Özgür Özel, "20.30 vazgeçeceğimiz bir zaman ve Saraçhane vazgeçebileceğimiz bir alan değildir. Yarından itibaren ve sonraki günlerde 20.30'da bütün Türkiye'de ve İstanbul'da ilan edilecek meydanlarda, alanlarda hep birlikte olmaya, mücadeleyi yükseltmeye, geleceğe sahip çıkmaya başlıyoruz. Bir Ekrem, Silivri'de yatar; bir milyon Ekrem, meydanlara, sokaklara taşar! Biz kazanacağız!" dedi. 

Özgür Özel: Ekrem kardeşimizi bizden alıp kopardılar, isyandayız!

Özgür Özel, Saraçhane'de toplanan yüz binlere seslendi. Özel, "Ekrem İmamoğlu'na yapılmaya çalışılan darbe girişimini, 19 Mart başarısız darbe girişimini, İstanbul'un iradesinin arkasında durarak geriye püskürten her yaştan gençler, emekçiler, kadınlar, emekliler, hepinizi saygıyla selamlıyorum iyi ki buradasınız. Bugün direnişin beşinci gününde, milli iradenin ve İstanbul'un kalbinde yine Saraçhane'deyiz. Siyasi hayatımda ilk kez iki gece üst üste aynı yerde ama hiç uyumadan konuşma yapmak gibi bir deneyimi ilk kez sizinle paylaşıyorum. Dünden bugüne yatmadık, ayaktayız, meydandayız, Ekrem Başkan'ın arkasındayız. Siz burada bir tarih yazıyorsunuz. 1 milyon kişiyi zorlayan rakamlarla toplanmak… Azimle, bu tek adam rejimine isyanla buraya geliyorsunuz, iyi ki varsınız" diye konuştu. Özel şöyle devam etti:

Medyaya boykot çağrısı: Ya bizi göreceksin ya dibi göreceksin!

"Ekrem Başkanımızı, can yoldaşımızı, Ekrem evladımızı, Ekrem kardeşimizi bizden alıp kopardılar. İsyandayız! İsyandayız! Biz Ekrem Başkan ile birlikte Türkiye'nin yarınları için sadece ve sadece sizlere güveniyoruz. 19 Mart başarısız darbe girişimi bizim irademizi değil ama cumhurbaşkanı adayımızı hapsetti. Birazdan buna karşı bugün 23 Mart demokrasi devriminde ne yaptığının sonuçlarını ilan edeceğim.

Bir milyona yakın insan toplanmışken bu yayını vermeyen kim varsa, hangi televizyon varsa onları kayda alıyoruz. Yandaş medyanın nereden beslendiği belli ancak merkez medya, reklamlarının yüzde 70'i bizim seçmenimize yönelik olan merkez medya, ürününüzü biz alacağız, vergisini o alacak. Parayı bizden kazanacaksın, reklamı bize izlettireceksin, ürünü bize satacaksın ama saraya hizmet edeceksin. Yok öyle yağma! Şimdi bu geceden itibaren ve yarından tezi yok, parayı buradan kazanan, seyirciyi buradan bulan, saraya hizmet edenleri tespit edip, bunlar ne iş yapıyorsa, araba mı satıyor, o arabayı alan namerttir! Restoran zincirin mi var. Bu meydanı görmeyeceksin ama bu meydana yemek satacaksın, yok öyle yağma! Bundan sonra parayı bizden kazanıp, reytingi bizden yapıp saraya hizmet edenleri tek tek ilan edeceğim. Hep beraber tüketimden gelen gücümüzü kullanacağız. Yayında olmayanlara sesleniyorum. Bakın meydan ne diye bağırıyor. Bu meydanı görmeyenlere boykot geliyor. Tüm mallarına boykot geliyor. O tatlı günler bitti gülüm. Ya bizi göreceksin ya dibi göreceksin!"

"Seçim sonuçları erken seçim sandığını kaçınılmaz kılmıştır"

"81 ilimiz, 973 ilçemiz, bilhassa İstanbul'umuz dünya siyaset tarihine altın harflerle kazınmıştır. Bir hazımsız, 86 milyonunun ilk seçimde seçeceği geleceğin cumhurbaşkanına darbe girişimde bulunmuştur. Türkiye onu seçerken onu Silivri zindanına göndererek milyonlara meydan okumuştur. Üyelerimizden sandığa katılım şu ana kadar açıklana rakamlarla 1 milyon 653 bin kişidir. 1 milyon 753 bin üyenin 1 milyon 653 bininin sandık başına gitmesi, İmamoğlu'na ve iradenize yapılan darbe girişimine en kuvvetli cevaptır. Dayanışma sandığı… Oy vermeye pusula yetmedi, içine koymaya zarf yetmedi. Henüz 2 bin 621 sandık sayılmamış, sisteme işlenmemişken dayanışma sandıklarında kullanılan toplam oy 13 milyon 211 bindir. Bu meydan Sayın Erdoğan'a meydan okumaktadır. Bugünkü seçim sonuçları Erdoğan'ın meşruiyetini tümüyle tartışmaya açmış, bir erken seçim sandığını kaçınılmaz kılmıştır. Hodri meydan. Eğer bu hafta gelip biz bu meydanla yarışabiliriz, Ekrem İmamoğlu ile yarışabiliriz diyorlarsa, erken seçim kararın alınmasıyla Tayyip Erdoğan, Ekrem İmamoğlu ile yarışabilecektir. Gelsinler boylarının ölçüsünü alsınlar."

"Onun seninle yarıştığı seçime biz varız"

"Korkmuyorsan adayımız orada. Silivri zindanlarında, elinde esir. Ama irademiz hürdür. Sana meydan okuyoruz. Eğer korkundan adayımız İmamoğlu'nu bırakmayacaksan, o zindanda tutacaksan, onun seninle yarıştığı seçime biz varız. Hepimiz İmamoğlu'yuz. Bu meydanda 1 milyonu aşan İmamoğlu var."

"Erdoğan'ın 'Turpun büyüğü heybede' dediği gün gizli tanığa yalanları dizdirmişler"

"Bir yandan Tayyip Bey böbürlene böbürlene, salonlarda dura dura, prompterlardan okuya okuya size bana meydan okuyor. Diyor ki 'Yargıdan korkma, yargıya saygılı ol, yargı kararlarına uy'. Bugün o dosyalardan birinde Ekrem Başkan'a iftira eden bir gizli tanık, yalancı tanık. Dün hep beraber bir tanesini yakalamıştık. Nasıldı? 2021'e kadar İBB'de çalışmış. Eski AKP döneminden. O günden beri yok. 5 yıldır Teknofest'i yapıyor, 'Türkiye Yüzyılı' kampanyası yapıyor. 18 bakanlıkla birden çalışıyor. Ama İBB döneminde gördüler diye 'naylon fatura' ona da yazmışlardı. Sabah 6'da onu da almışlardı. Sabah 8'de Ali Erdoğan'ı arayıp kendini serbest bıraktırmıştı. Onu salmışlardı, üstüne de 'Şubeden serbest' yazmışlardı. Onları bulup gösterince panik halinde adamı alıp emniyete 3 gün sonra geri getirdiler. 3 gün telefonu hep kullanmış. Suçüstü yakalandılar. Sabah onu sizden, benden, gözden kaçırmak için göstermelik tutukladılar. Şimdi gözüm üstünde. İtirazla salacak mısın salmayacak mısın? Ama esas mesele ne çıktı bugün ortaya? Bu iftiracı, yalancı, gizli, kirli tanık var ya. Ekrem Başkan hakkında yalan ifadeyi ne gün vermiş? 29 Ocak 2025. Girin Google'a bakın. 'Tupun büyüğü heybede' diye Tayyip Bey ne gün demiş? 29 Ocak 2025! Tayyip Bey'e, Ekrem Başkan kafasını bozduğu gün, 'Konuşma, turpun büyüğü heybede' dediği gün gizli tanığı getirmişler, yalanları dizdirmişler. Bununla cumhurbaşkanı adayımızı Silivri'ye tıkanların bunu burunlarından fitil fitil getirteceğiz. FETÖ'cüler yurt dışında firarda, fikirleri, yöntemleri sarayda. Kimi Ankara'daki sarayda, kimi Çağlayan'daki 'Adalet Sarayı'nda."

"Hukuk, adalet ve demokrasi için omuz omuza diyen 880 cesur sanatçı"

"Bir Ayşe Barım operasyonuyla, onurumuz Gezi'ye saldırarak sanaçıları korkutmaya çalıştırlar. Bakın elimde ne var? 'Hukuk, adalet ve demokrasi için omuz omuza' diyen ve şu ana kadar altına imza atıp size, bu mücadeleye destek ve ortak olan 880 cesur sanatçının imzası var. Önlerinde saygıyla eğiliyorum."

"Mehmet Şimşek, istifa etmezsen hatırım kalır!"

"Mehmet Şimşek, güya istifa etmemek için zor duruyormuş. Ben iğneyle kazıyorum, kürekle kapatıyorlar diyormuş. Ülke ülke gezdim, kaynak buldum, çarçur ettiler diyormuş. Mehmet Efendi, istifa etmezsen hatırım kalır. İstifa etsen ne yazar, etmesen ne yazar! 42,8 milyar doların 3 günde 26 milyarını yakmışlar. Yani Tayyip Erdoğan'ın atadığı Mehmet Efendi'nin topladığı 42 milyarın yüzde 60'ını Tayyip Bey, Ekrem İmamoğlu korkusundan 3 gece yedi bitirdi. Haydi Mehmet Bey, ister istifa et, ister Tayyip Bey'e biat et! Ekrem İmamoğlu korkusu bu milleti daha yoksul, daha işsiz, daha güvencesiz yapmaktadır."

"Saraçhane'deki gökkuşağı kazanacak"

"Buradan iktidara sesleniyorum: Yenileceksiniz! 80 yaşında sandığa koşan analarımızın dualarına yenileceksiniz. 3 yaşında anasının kucağında dayanışma sandığına resim çizen, kalp çizen o küçük kızın umutlarına yenileceksiniz. Bugün Kadıköy'de bir cep telefonu dükkanında ekmek parası için asgari ücretin altında çalışırken, dükkana girenlere 'Ağabey nereye, Saraçhane'ye mi? Aklım kaldı ama nerede' diye o gencin yanık yüreğine, buraya özlemine yenileceksiniz. Rize'de çay üretirken hemşerisinin unuttuğu, Hayrabolu'da buğday tarlasında kara kara düşünen, Çukurova'da beyaz altına hasret kalmış olanlara, Manisa'nın üzümcüsüne, Ordu'nun fındıkçısına, Atatürk'ün 'Milletin efendisidir' dediği, canım köylülülerin kahrettiğiniz bahtına yenileceksiniz. Bulgaristan'dan turist gelince leva ile siftah yapan Edirne esnafına, Türkiye'nin dört bir yanında siftahsız kepenk kapatan namuslu esnafın ahına yenileceksiniz. 'Doktor gidecek' deyinde 'Asistanlar yeter' deyip, 'Gençler gidiyor' deyince 'Kalanlar yeter' deyip bu ülkenin gençlerinin umudunu yurt dışına taşıyan bu kötücül akla karşı bu gençlerin kararlı umuduna yenileceksiniz. Biz kazanacağız, umut kazanacak, birliktelik, kardeşlik kazanacak. Saraçhane'deki gökkuşağı kazanacak. Ülkesini seven farklı renklerin birbirinin içine ve işine karışmadan bir ülkeyi sevebilme umuduna yenileceksiniz. Gençler kazanacak, gökkuşağı kazanacak. Renkler, farklılıklar kazanacak. Türkler, Kürtler birlikte kazancak. Aleviler, Sünniler birlikte kazanacak."

"Kürt kardeşlerimin Newroz'unu kutluyorum, Selahattin Demirtaş'ı da selamlıyorum"

"Bu Newroz haftasında, barışın, kardeşliğin, yeni yılın umudunda bugün de İstanbul'da Newroz kutlandı. Bugün Newroz'un kutlandığı alandan ufak tefek sitemler, kalp kırıklıkları duydum. Buradan oraya doğru şunu söylemem lazım. Bu meydanda 5 gündür çok konuştuk. Çok söz hatasız olmaz. Her kim bu kürsüden konuştuysa, söylediği bir söz kimi kırdıysa ondan helallik istemek partinin genel başkanı adına bendendir. Bütün Kürt kardeşlerimin Newroz'unu bir kez daha kutluyorum. Edirne'de yatan Selahattin Demirtaş'ı da selamlıyorum." 

Dilek İmamoğlu: Ekrem İmamoğlu sizi beşinci defa da yenecek, yenileceksiniz!

Ekrem İmamoğlu'nun eşi Dilek İmamoğlu ve oğlu Mehmet Selim İmamoğlu otobüse çıktı. Dilek İmamoğlu sözlerine "Direne direne kazanacağız" diyerek başladı.

Dilek İmamoğlu, "Ekrem'i tutukladılar. Bu haksız hukuksuz kararın milyonlarca insanın vicdanında neye karşılık geldiğini farkında değiller. Ama öğrenecekler. Haksızlığa, adaletsizliğe uğramanın çok derin bir acısı vardır. Bizler o acıyı çok iyi biliyoruz. Gerçeğin ortaya çıkmasını, adaleti sağlamasını beklediğimiz kurumlar öğretti bize o acıyı. Ülkeyi yönetenler yaşadığımız bunca acıya rağmen sessiz, sitemsiz sabretmemizi bekliyorlar. Yarattıkları çaresizliğe teslim olmamızı bekliyorlar. Ama öyle olmayacak. Ekrem'e yapılanlar tüm vicdanlara dokundu. Herkese kendi yaşadığı haksızlıkları hatırlattı. Halkımızın direnci bu yüzden. Ülkeyi yönetenler Ekrem'den ve ona duyulan sevgiden korkuyorlar. Bu korkuyla hukuku ve demokrasiyi hiçe saydılar. Milletin iradesini gasbedip Ekrem'i siyaset dışına atmaya uğraştılar ve devam ediyorlar. Tüm Türkiye direniyor. Sadece Ekrem için değil zulme uğrayan, hakkı yenen herkes için mücadele etmeye devam edeceğim. Tutuklayarak Ekrem İmamoğlu'ndan kurtulabileceklerini sanıyorlar. Şunu iyi bilsinler ki Ekrem İmamoğlu sizi daha önce dört defa yendi, beşinci defa da yenecek. Aday olsa da yenecek, olmasa da yenecek. Dışarıda olsa da yenecek, olmasa da yenecek. Çünkü artık o milletin haysiyet mücadelesinin simgesidir. Yenileceksiniz!" diye konuştu.

Ardından cezaevindeki Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın mesajı okundu.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

"Tüm üniversiteleri akademik boykota çağırıyoruz"

Üniversite öğrencileri adına konuşan Burak isimli genç, "İstanbul'un tüm kampüslerinden, tüm sokaklarından iradesine sahip çıkmak için bu haksızlığa susmamak için meydanlarda bir araya gelen sevgili sıra arkadaşlarım, emekçiler, hoş geldiniz" diyerek alandakileri selamladı.

Ardından "Türkiye'de yaşanan siyasi darbeye karşı günlerdir meydanları dolduruyoruz. Bu ülke tek bir adamın lafıyla yönetilemez. Milyonların oyunu alan bir belediye başkanı, cumhurbaşkanı adayı olamasın diye diploması iptal edilemez, elinden alınamaz, hukuksuzca tutuklanamaz! Saray rejiminin iktidarında her gün daha da yoksullaştık. Yıllardır geleceksizliğe mahkum ediliyoruz. Part time çalışıyoruz. Yurtlarımız kapatılıyor. Biz bu kayyım telaşını Boğaziçi Üniversitesinden tanıyoruz. Milyonlarız, AKP iktidarını tarihe gömeceğiz. Sanıyorlar ki gençleri gaz sıkar, barikat kurar, tutuklar, yıldırırız. Ama biz sırtımızı direnenlere yasladık. Selam olsun Gezi direnişini yaratanlara. Gözaltına alınan arkadaşlarımız yalnız değildir. Arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar, bu baskı rejimi son bulana kadar direnişimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Tüm üniversiteleri akademik boykota çağırıyoruz. Akademik boykotu hep birlikte örelim, bizi geleceksizliğe mahkum edenlere üniversitelerimizdeki boykotumuzla cevabımızı verelim" dedi.

Oyunu veren alana geldi

Sabah saatlerinden itibaren mahallelerde oy kullanan yurttaşlar CHP İstanbul İl Örgütü Başkanı Özgür Çelik'in çağrısıyla Saraçhane'ye yöneldi. Yenikapı'da gerçekleştirilen Newroz'dan çıkan pek çok yurttaş da belediye binası önüne geldi. Saraçhane'de kurulan sandıklarda da CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile birlikte binlerce kişi oy kullandı. Saat 17.00'de sandıkların kapanmasıyla yurttaşlar sloganlarla belediye binası önünde toplandı. İstanbul'daki çeşitli üniversitelerden öğrenciler de bütün üniversitelileri saat 19.30’da Yenikapı’da buluşmaya çağırdı. Çağrı karşılık buldu, öğrenciler Saraçhane'ye yürüdü.

Seyit Aslan'dan "Genel grev, genel direniş" çağrısı

Saat 18.00'de Pertevniyal Lisesi'nin önünde toplanan Emek Partisi (EMEP) de alana giriş yaptı. Yürüyüş sırasında "Genel grev, genel direniş" ve "Faşizme ölüm, halka hürriyet" sloganlarına yüzlerce yurttaş eşlik etti.

Fotoğraf: Evrensel

EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, "Tek adam yönetimi ve saray rejimi, elindeki yargı sopasıyla bütün muhalif kesimlere, işçi ve emekçilere baskı ve zulüm politikalarını sürdürüyor. Bugün de Ekrem İmamoğlu ve yanındakiler tutuklandı ve cezaevine gittiler. 16 milyon insanın yaşadığı bir kentte milyonlarca emekçinin oyunu almış bir belediye başkanının bu kadar pervasız, bu kadar keyfi, bu kadar hukuksuz tutuklanmasını asla kabul etmiyoruz. Günlerdir sokakları dolduran işçiler, emekçiler, kadınlar, gençler, tek adam rejimine karşı mücadeleyi sürdürüyorlar. Saray rejiminin son bulması, Türkiye işçi sınıfının ve emekçilerin birleşik, kitlesel mücadelesiyle mümkün. Genel grev, genel direnişlerin örgütlenmesiyle mümkün. Sendikaların, meslek örgütlerinin, bütün siyasi yapıların artık ortak bir cephe, ortak bir mücadele hattı kurmasıyla, bundan sonraki süreçte bu baskılara, bu şiddet politikalarına son verecek bir genel kitlesel eylemin, genel grevin, genel direnişin örgütlenmesiyle mümkün" dedi.

Öğrenciler Yenikapı'dan yürüdü

TKP, TİP ve SOL Parti de saat 19.30'dan itibaren sloganlar eşliğinde Yenikapı'dan Saraçhane'ye yürüdü.

Fotoğraf: Evrensel

Üniversite öğrencileri de Yenikapı'dan Saraçhane'ye yürüdü.

Öte yandan Saraçhane'den Taksim'e yürümek isteyen kitleye polis bugün de Bozdoğan Kemeri önünde müdahale etti.

(Evrensel)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Dersler iptal, herkes dışarı

Dersler iptal, herkes dışarı

Gençler geri adım atmıyor. Yargı darbesine karşı halk hareketinin en etkin ve sürükleyici güçlerinden olan üniversite öğrencileri, geçen hafta sonu aldıkları boykot kararını dün uygulamaya başladı. Ülkenin belli başlı tüm üniversitelerinde yüksek katılımlı boykotlar gerçekleştirildi. Öğrenciler sadece derse girmemekle kalmadı, kampüslerde eylem için bir araya geldi. Talepler şunlar:

Üniversiteleri iktidarın siyasal ajandasına alet eden karar ve uygulamalar derhal son bulsun.

İstanbul Üniversitesi yönetiminin “diploma iptali” kararı geri çekilsin.

İBB Başkanı İmamoğlu ve hukuksuzca gözaltına alınan herkes serbest bırakılsın.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Fahrettin Altun: Türkiye sokağa teslim olmayacak.

Evrensel'i Takip Et