25 Mart 2025 21:07

Eğitim Sen’e boykot soruşturması: "Soruşturmaların politik olarak yönlendirildiğini biliyoruz"

Üniversite  öğrencilerinin demokratik bir ülke ve üniversite talebiyle başlattığı boykot eylemlerine Eğitim Sen üyesi akademisyenlerin de destek vereceği açıklaması arından soruşturma açıldı.

Eğitim Sen’e boykot soruşturması: "Soruşturmaların politik olarak yönlendirildiğini biliyoruz"

Fotoğraf: Evrensel

İstanbul – Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) üyesi akademisyenlerin üniversite öğrencilerinin boykot eylemlerine destek açıklamasına soruşturma açıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Eğitim Sen Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyeleri hakkında ‘kışkırtma ve suça teşvik’ iddiasıyla soruşturma başlatıldığını duyurdu. İstanbul, İzmir ve Ankara başta olmak üzere üniversite  öğrencilerinin seçilmiş yöneticilerin tutuklanmasına karşı demokratik bir ülke ve üniversite talebiyle başlattığı boykot eylemlerine Eğitim Sen üyesi akademisyenlerin de destek vereceği açıklaması  soruşturma konusu oldu. 

‘Kışkırtma ve tahrik etme’ suçlaması

Eğitim Sen, dün yaptığı açıklamada "Uzun süredir devam eden antidemokratik uygulamalara, baskılara ve hukuksuzluğa karşı öğrencilerin yanındayız!" ifadelerinde yer verilerek yükseköğretimde 25 Mart 2025 Salı günü hizmet üretmeme kararı aldığını duyurmuştu.  İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturmaya ilişkin şu ifadelere yer verildi: “Cumhuriyet Başsavcılığımızca 24.03.2025 tarihinde Eğitim-Sen resmi sosyal medya hesabından ülkemizde yaşanan toplumsal olayları kışkırtmaya yönelik kanuni grev şartları gerçekleşmeksizin çağrıda bulunulması olayıyla ilgili olarak Eğitim-Sen Merkez Yürütme Kurulu üyeleri ve ilgili sosyal medya hesabı kullanıcıları hakkında suç işlemeye alenen tahrik etme suçundan re’sen soruşturma başlatılmıştır.”

Eğitim-Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, "bir günlük hizmet üretmeme" açıklamaları sonrasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından resen soruşturma başlatılmasına tepki gösterdi. Irmak, "İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu kararının politik, zorlama olduğunu, bugüne kadar tüm soruşturmaların aslında bir politik olarak yönlendirildiğini biliyoruz. Bize yönelik bu soruşturmanın aslında altında yatan bir politik yönlendirme olduğunu biliyoruz. Asla ve kata kışkırtma gibi bir amacımız, aldığımız kararda böyle bir ifade mevcut değildir" dedi.

Eğitim- Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Eğitim-Sen'in aldığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanarak görevinden uzaklaştırılmasının ardından üniversitelerde "akademik boykot" kararına ilişkin resen soruşturma başlatmasını, ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi.

Soruşturmayı basından öğrendiklerini, kendilerine soruşturmanın içeriğiyle ilgili bir bilgi ulaşmadığını söyleyen Irmak, "Biz bugün okullarda sınav haftası olması nedeniyle, okul kampüslerinin hem öğrenciler hem öğretim elemanları için daha güvenli yer olması amacıyla bir karar aldık" dedi.

"Kışkırtıcılık yapma anlayışı çok zorlayıcı"

Irmak, soruşturmaya konu olan boykot çağrılarına ilişkin, "Bu karar doğrultusunda yaptığımız şey sadece budur. Sadece öğretim elemanlarını kapsayan güvenli bir ortamda, güvenli bir kampüs ortamında protestolara katılsın ya da katılmasın tüm öğrencilerin, öğretim elemanlarının daha güvenli bir eğitim ortamına sahip olması ile ilgilidir" diye konuştu.

Kemal Irmak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Eğitim-Sen hakkında "suç işlemeye alenen tahrik etme suçundan resen soruşturma başlatıldığını" açıkladığını ifade ederek, basına yansıyan "kışkırtıcılık yapma" anlayışının, çok zorlayıcı olduğunu söyledi.

Irmak, şöyle devam etti:

"Öyle sanıyorum İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu toplumsal ortaya çıkan itirazın bir parçası olmamızdan kaynaklı rahatsızlık duymuştur. Grev yapmanın şartları oluşmuştur ya da oluşmamıştır meselesi de zorlama bir ifadedir. Çünkü biz ilk defa iş bırakmıyoruz. İlk kez bir iş bırakmaya eylemi gerçekleştirmiyoruz. Bunu çok daha önceden, defalarca yaptık. Ülkenin içerisinde bulunduğu kaos ve kaotik ortamda, ne eğitim öğretim ortamı güvenlidir ne de eğitim öğretimde görev yapan öğretim elemanlarının ve öğrencilerinin ortamı güvenli değildir. Buna dikkat çekmek için alınmış bir karardır.

Biz İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu kararının politik, zorlama olduğunu, bugüne kadar tüm soruşturmaların aslında politik olarak yönlendirildiğini biliyoruz. Bize yönelik bu soruşturmanın aslında altında yatan bir politik yönlendirme olduğunu biliyoruz. Asla ve kata kışkırtma gibi bir amacımız, aldığımız kararda böyle bir ifade mevcut değildir. Bu ülkenin her yeri, bütün sokakları herkes için güvenli hale getirilmeli, herkes eğitim hakkından demokratik ve güvenli bir şekilde faydalanmalı. Bütün amacımız bütün mücadelemiz bunun içindir."

Eğitim-Sen, üniversite öğrencilerinin boykot çağrısına destek vererek, 25 Mart Salı günü "bir günlük hizmet üretmeme" kararı aldığını açıklamıştı. 

"Hukuki dayanaktan yoksun"

Eğitim Sen’den yapılan açıklamada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın öğrencilerin boykot eylemine destek kararları nedeniyle sendika yönetimlerine yönelik açtığı soruşturmanın hukuki dayanaktan yoksun olduğuna işaret edildi. Açıklamada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın sendikalarını ve sendikal faaliyetlerini hedef aldığı, ‘suç işlemeye alenen tahrik etme’ gerekçesiyle açmış olduğu soruşturmanın hukuki dayanaktan yoksun olduğuna vurgu yapılarak “Bu soruşturma gerçekleri çarpıtan ve sendikamızı hedef gösteren bir tutumdur ve kabul edilemez. Üniversiteler başta olmak üzere, eğitimin tüm kademelerinden eğitim emekçilerinin dayanışması ile yaşanan baskı sürecini aşacağız” ifadelerine yer verildi.

Bakan Tekin’den Eğitim Sen’e tehdit

Üniversite öğrencilerinin akademik boykot kararı ardından öğrencilere destek veren Eğitim Sen’in de üniversitelerde boykota katılma kararı almasına karşı Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin açıklama yaptı.

DHA’nın haberine göre, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bursa’da basına açıklaması yaptı. Bakan Tekin, “Bir eğitimci olarak okullarımızda eğitim öğretiminin aksatılmasından rahatsızım. Eğitim öğretimin aksamadan devam etmesini temin etmek için her türlü tedbiri alacağımızı da açıkladık. İnsanlar sendika özgürlüklerini kullanabilir dersin kullanmalıdır. Öğrencilerin eğitim öğretim hakkının kullanılmasını engellemeye teşebbüs edenler, kendilerine yönelecek yaptırımlara da katlanmakla mükelleflerdir. İnsanlar sendika özgürlüklerini kullanırken başka birisinin temel hak hürriyetini elinden almaması gerekir. Bunu temin etmekte benim görevimdir. Dolayısıyla bana hiç kimse, ‘sendikal hürriyetimi kullanıyorum, o yüzden bugün okula gelmeyeceğim. Vatandaşların çocukları da ne yaparsa yapsınlar başına ne gelirse gelsin’ diyemez” diyerek tehdit etti. (Haber Merkezi)

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İmamoğlu'nun tutuklanma gerekçesi ortaya çıktı: "Kaçma şüphesi"

Evrensel'i Takip Et