Taşlar böyle döşendi: ODTÜ boykotu nasıl örgütledi? 

Defne Yılmaz
ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğrencisi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve beraberinde yüzü aşkın kişinin gözaltına alınmasına karşı Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencilerinin eylemleri başladı. Bu eylemlerin örgütlenmesinde kurulan eylem komitesinde, ODTÜ öğrenci topluluklarından, gençlik örgütlerinden ve bölüm temsilciliklerinden oluşan bileşenlerden öğrenciler, eylemde nasıl yol izleneceğine dair kararlar aldı. Alınan kararların hayata geçirilebilmesi için çeşitli araçlarla duyurular yapıldı, duvarlara afişler asıldı ve topluluklardan, gençlik örgütlerinden öğrenciler diğer sıra arkadaşlarını örgütlemeye başladı.

Daha önceden planlanan ve örgütlenen, rektörün SOCAR'la yaptığı anlaşmaya karşı düzenlenen rektörlük önü eyleminde de yine o gün yapılacak akşamki yürüyüşün duyurusu yapıldı ve kitlesel eylemlere giden yolun taşları böylece döşendi. Bu eylemlerin ilk gününde kampüs dışına taşan öğrenciler, Güvenpark yolunda yoğun polis müdahalesine maruz kaldı. Direnişin ikinci günü, 20 Mart Perşembe'de, polisin kampüsü dahi terk etmelerine izin vermemesi üzerine diğer üniversite öğrencileriyle beraber, polisin gaz bombalarına, gaz fişeklerine ve biber gazına karşı saatler süren bir direniş gösterildi.

Boykot tatil değil

Olayın akabinde kampüs içinde yapılan bir basın açıklamasıyla tüm üniversite öğrencileri, Türkiye'de hâkim olan baskıcı, adaletsiz, saldırgan ve faşist düzene karşı hayatı durdurup alternatif bir yaşamı kendi elleriyle inşa etmek için kampüslerinin kontrolünü ele almaya ve ders boykotuna çağrıldı. Ertesi gün okulda birçok fakülte, önce kendi içinde boykotun nasıl örgütlenmesi ve nasıl geçirilmesi gerektiği hakkında forum düzenledi. Bu forumun mümkün olduğunca kitleselleşebilmesi için kantinlerde, fakültelerde, dersliklerde, sınıf gruplarında—kimi zaman birebir, kimi zaman toplu hâlde—öğrenciler boykot fikrine ve üniversitelerin demokratikleşmesine ikna edildi. Kitlesel geçen fakülte forumlarının ardından yoğun bir katılımla gerçekleştirilen genel forumda tüm ODTÜ bileşenleri, kendi fakültelerindeki tartışmaları ve kararları aktardı, buna göre bir yol haritası çizildi.

Forumlardan çıkan ortak eğilimler şunlardı:

• Boykot kararının kesinliği,

• Derse girmek isteyenlerin boykota ikna edilmesi,

• Hocalarla onlardan izin almak için değil, talepleri belirtmek için görüşmek,

• Fakültelere "Bu fakültede boykot var" ozalitleri asmak,

• Fakültelere göre özelleşen noktalardan eylem ve boykotun finansmanını sağlamak için bağış toplamak.

Boykotun amacına hizmet edebilmesi ve tatil algısı yaratmaması için de fakültelerde açık kürsü dersleri, çeşitli atölyeler, günlük afiş ve gündeme dair bildiriler gibi etkinliklerin düzenlenmesi konusunda hemfikir olundu.

Tüm üniversitelere çağrı yapıldı

Fakültelerden nüfuslarına göre temsilciler seçildi ve bu temsilcilerle bir boykot komitesi kuruldu. 24 Mart Pazartesi'den itibaren bu planlar kapsamında boykotun yürürlüğe gireceği kesinleştirildi. Pazartesi sabahı bölümlerden başlayarak rektörlüğe yürüyen ODTÜ öğrencileri, boykotlarına devam edeceklerini belirterek tüm üniversitelere boykot çağrısı yaptı.

Pazartesi günü gerçekleştirilen yürüyüşten sonra bölümlerine dönen öğrenciler, dersleri iptal ettirdi. "Günlerdir şiddet gören arkadaşlarımızın derslere gelmesini istemek, öğrencinin haklarını yok saymaktır. Gözaltında olan sıra arkadaşlarımız derslere ve sınavlara giremiyor. Onlara destek vereceğiz." diyen öğrenciler, yapılan derslere karşı çıktı. "Eşit ve özgür yarınlar için bugün hayatı durduruyoruz." sözleriyle boykotun sebebini açıkladılar. Tüm bunların sonucunda ODTÜ öğrencileri, boykotu fakültelerinde örgütlemeye devam edeceklerini ve diğer üniversitelere çağrıda bulunduklarını duyurdu.