Kızamık salgını bilgileri halkla paylaşılsın

Milletvekili Tüzel, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. TTB Merkez Konseyi tarafından 5 Mart 2013 tarihinde yapılan açıklamada ülkedeki kızamık vakalarının kaygı verici boyuta ulaştığını hatırlatan Tüzel, “1 Ocak-12 Şubat 2013 arasında 650’nin üzerinde kızamık olgusu tespit edildiği, sadece 4 Şubat-12 Şubat arası olgu sayısının civarında olduğu belirtilmektedir” dedi.

Salgının yedi ilde daha yaygın olmak üzere 42 ilde kızamık bildirimi yapıldığını belirten Tüzel, “Kızamık salgınından etkilenenlerin 4/1’ü bebek olmakla birlikte, sağlık çalışanları da etkilenmiş olup, Şubat ortası itibarıyla 13 sağlık çalışanı kızamığa yakalanmıştır.

Kızamık salgını varlığının bilgisi toplumdan, sağlık çalışanlarından saklandığı belirtilen açıklamada, bu durumun aşılama konusunda ciddi kafa karışıklıklarına yol açtığı, ana okula devam eden çocuklara yapılan kızamık aşıları, bazı illerde 6. aya, bazı illerde 9. aya çekilen kızamık aşıları konusunda sağlık çalışanlarının büyük dirençle karşılaşmalarına neden olduğu belirtilmektedir” dedi.

Kızamık salgınının nedenini ve buna dair bir araştırmanın yapılıp yapılmadığını soran Tüzel, “Kızamık salgınının toplumla, sağlık çalışanları ile şeffaf olarak paylaşılmaması, haftalık raporlarla kamuoyunun bilgilendirilmemesinin gerekçesi nedir? Salgınla ilgili kamuoyuna açıklama yapmayı düşünüyor musunuz?​” diye sordu.

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜMLE İLGİSİ VAR MI?

Levent Tüzel, Bakan Müezzinoğlu’na şu soruları yöneltti: “2010-2013 yıllara göre toplam kaç kızamık vakası tespit edilmiştir? Bölgelere oranı nedir? Kızamık salgınından en çok etkilenen hangi yaş gruplarıdır? Kaçı sağlık çalışanıdır? Erişkinlerde veya çocuklarda kızamık hastalığı nedeniyle ölüm vakaları gerçekleşmiş midir?  Sayıları kaçtır? Büyük bir toplumsal kesimin yeniden aşılanması için geniş bir sağlık çalışanları ekibi ile çalışmalar yürütülmesi yerine aile hekimlerinin sınırlı gücü ile gönüllülüğe ve uzun süreye yayılan bağışıklamanın tercih edilmesinin gerekçesi nedir?

Aile hekimliği uygulamasını yeniden gözden geçirerek,  birinci basamak sağlık hizmetlerinin koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini bir arada kapsayan, bölge tabanlı, ekip hizmetine dayanan bir kamu hizmeti sunmayı düşünüyor musunuz? Yaşanan salgının sağlıkta dönüşüm programı ile bir ilgilisi var mıdır? Özel sağlık sektörünün önünü daha da açan reform çabaları yerine toplumun sağlığını gözeten programlara destek vermeyi düşünüyor musunuz?​” (İstanbul/EVRENSEL)