Batman’da halk operasyonlara tepkili, süreç için umutsuz

Dilan Temiz
dtemiz@evrensel.net

1 Ekim’le başlayan süreç tartışmalarında 27 Şubat’ta Abdullah Öcalan’ın PKK’nin silah bırakması ve örgütü feshetmesi üzerine yaptığı çağrı sonrası süreçte Newroz önemli bir eşik olarak görülüyordu. Zira çağrı sonrası iktidar tarafından atılmayan adımlar bir beklenti yaratıyordu ve gelişmelerin Newroz’da seyir değiştireceği ön görülüyordu. Abdullah Öcalan’dan sürece dair yeni bir mesaj beklenirken gelmeyen mesaj ve İmralı heyetinin de görüş talebine yanıt olmaması halkın bu sürece daha da ‘belirsizlik’ ile yaklaşmasına neden oluyor. Süreç başlarkenki temkinli yaklaşım, yerini umutsuzluğa bırakıyordu.

Batman’da da halk açısından diğer bölge illerinde olduğu gibi durum böyle. Aynı zamanda 19 Mart’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP’li belediye başkan ve yöneticilerinin gözaltına alınması ve İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla muhalefete yönelik süren operasyonlar da bu belirsizliği, süreç açısından halk nezdinde bir adım öteye taşıyarak umutsuzluğa ve öfkeye dönüştürmüş durumda.

Batman’ın en kalabalık caddelerinden birinde Diyarbakır Caddesi’nde sohbet ettiğimiz çoğu yurttaş, artan saldırılara ve operasyonlara karşı, barış talebini yinelerken, mevcut sürecin bu talebi karşılamadığını söyledi.

Çoğu, operasyonlara öfkeliyken, soruları büyük bir öfkeyle yanıtlarken, birçoğu da “Demirtaş, İmamoğlu, gazeteciler… Kim konuşsa alınıyor bizi mi almayacaklar” diyerek soruları yanıtlamaktan, isim vermekten kaçınıyor.

"İmamoğlu haksız yere içerde"

Süleyman Narici uzun yıllar sıva ustalığı yapmış şöyle konuşuyor. “Ben emekçiyim tek bildiğim şudur ki her şey yalan. Allah İmamoğlu’nun hakkını bırakmasın, haksız yere içerde. Önceden de barış dediler hani nerede barış, olmayacak. Onlar kendi koltuğunun derdine düşmüş” diyerek özetliyor.

Şirin Yaman ise operasyonların bu noktaya gelmesinde öncelikle Demirtaş’ın tutuklanmasının önünün açıldığını hatırlatıyor: “Kılıçdaroğlu imza attı Demirtaş hapse girdi.”

"Barış olsa iyi olur ama zor"

Çözüm sürecini sorduğumuzda ise, “Barış olsa iyi olur ama zor. Bir taraftan kayyım atıyor. Kürtler kendi hakkını istiyor. Demokrasi istiyor. Kürtler diyor ki Türkiye’de demokrasi, adalet olsun. Türkiye’de ikisi de yok. Yakala hapse at bu var. Kimse doğruyu söyleyemiyor, çekiniyor ama benim imanım var doğruyu söyleyeceğim. Bizi de toprağımızı da satmışlar, hiçbir şey kalmamış. Kim başını kaldırsa alıp onu hapse koyuyorlar” büyük bir öfkeyle toplumun bastırılmak istemesine tepki gösteriyor.

Yaman, “Biz hepimiz barış ve huzur istiyoruz demokrasi istiyoruz. Hapis ve işkence istemiyoruz. Türk ve Kürt kardeş. Çanakkale Boğazı’nda şehitlerin yarısı Kürt, Gelibolu, Kahramanmaraş öyle. Ama Kürtleri kabul etmiyorlar” diye ekliyor.

"Operasyonlar, kayyımlar, tutuklamalarla barış olacağına inanmıyorum"

Bir tekstil fabrikasında dokuma işçisi olan Kenan Çiftçi ise İstanbul’da da Batman’da da kayyımın ve tutuklamaların olmaması gerektiğini söylüyor: “Barış sürecinde operasyonlar, kayyım atanması bunlar hoş bir şey değil. İnsan barışa inanmıyor yani bu şekilde. Bir yandan barış diyorsunuz bir yandan İstanbul’a diğer yerlere kayyım atıyorsunuz. Barıştan yana pek umudumuz yok gibi. İmamoğlu, başkanlık sisteminin önünü kesmesin diye içeride.”

Çiftçi, “İmralı heyeti samimi Kürt tarafından ama devlet tarafından bir ipucu bulamıyoruz, göremiyoruz. Barış olsun, kardeşlik olsun, eşitlik demokratik bir cumhuriyet olsun istiyoruz” diyor.

"Eylemler az bile, sokağa çıkın"

Mehmet Arıkan ise “Aç bırakılan emeklilerdenim” diyerek şöyle devam ediyor: “Bu eylemler az bile, sokağa çıkın eylem sokakta olur. Hiçbir zaman korkmadı Batman. Barış dediler hani barış, binlerce insan öldü, hapistekiler niye hâlâ hapiste? Niye ellerinde rehin tutuyorlar bıraksınlar. Amaç diktatörlük, halkı bastırmak, susturmak. Korktukça sıra bize gelecek. Kürt kardeşlik istiyor. Et tırnak diyorlar ya, tırnak uzuyor kesiyorlar, kesmesinler.”

“Bayramdan sonraki görüşmeye bakacağız”

Edip Akkuş da “Suriye’deki Kürtler kendi bağımsızlıklarını elde etmek istiyor. Erdoğan ve Bahçeli kabul etmiyor. Türkiye’de olduğu gibi Suriye’ye de karışıyor. Sen Suriye’ye niye karışıyorsun. Erdoğan’ın entrikaları var. Kürtler her şeyin farkında ama ne yapsınlar, onlar da ne yapacaklarını bilmiyorlar. Bir belirsizlik var bakalım bu bayramdan sonraki görüşmeden ne çıkar” şeklinde konuşuyor.

Mehmet Çelik ise Şırnak’taki Newroz’da pamuk şeker görüntülerine dair öfkesi geçmeyenlerden, birliğin böyle olamayacağını ifade ediyor. Ayrıştırıcı söylemlere karşı Çelik, “Mansur Yavaş, Kürtlerin oyuyla gitti. Kürtlerin çocuklarına niye hakaret ediyorlar. Özel, değil Yavaş özür dilemeli” diyor.

"İşsizlik büyük sorun"

İşsiz olduğunu belirten bir genç ise, “Çalışmıyorum ekonomik krizden dolayı. Batman’da gençlerin durumu çok kötü işsizlik var uyuşturucuya düşen var, çok sıkıntılı yani. Gençlere iş imkanları sağlanmalı, şehirde belediye otobüsleri çok yetersiz. Asgari ücretli bir insanın ev alabilecek durumu olsun, ev temel bir ihtiyaç bunu devlet herkese sağlamak zorunda. Bu iktidarla gelecek göremiyorum, değişirse belki görebilirim” diyor. İmamoğlu’nun tutuklanmasını siyasi kumpas olarak niteleyen genç, “Türkiye’de yargının bağımsız olduğunu düşünmüyorum. Barış sürecine hiç güvenmiyorum, bu nasıl süreç Suriye’dekileri bombalıyorsun, kayyım atıyorsun böyle süreç mi olur. Bizi aldatırsa kaybeder” diye konuşuyor.