28 Mart 2025 13:20

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB: Seçimsiz bir Türkiye istiyorlar, sokakları boş bırakmayacağız

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından birçok ilde yapılan ortak basın açıklamalarında, demokrasinin tehdit altında olduğu vurgulanarak mücadele çağrısı yapıldı.

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB: Seçimsiz bir Türkiye istiyorlar, sokakları boş bırakmayacağız

Fotoğraf: Volkan Pekal/ Evrensel

Birçok ilde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından yapılan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alıp tutuklanması sürecinde yaşanan protesto eylemleri ve eylemlere yönelik gözaltılarla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada, "Seçimsiz bir Türkiye istiyorlar, sokakları boş bırakmayacağız" denildi.


Adana'da ortak eylem: Geri adım atmayacağız

Adana — DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve Demokrat Avukatlar Grubu 19 Aralık’ta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve İBB’ye yönelik başlatılan soruşturmalar ile sonrasında yaşanan gözaltılar ve şiddet olaylarına karşı Hbasın açıklaması gerçekleştirdi. 

Heykelli Park’ta yapılan eyleme CHP, DEM Parti ve EMEP, Halkevleri, Sol Parti de katılarak destek verdi. 

"Demokrasi işçinin ekmeğidir"

Fotoğraf: Volkan Pekal/ Evrensel

Demokrat Avukatlar, Eski Adliye önünde bir araya gelerek yürüyüşle alana girdi. 

Ortak açıklamayı okuyan DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Serdar Çapar, DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un, Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile birlikte tutuklanmasının ardından bu görevi üstlendiğini belirterek "Baskılar ve gözaltılar son bulana kadar mücadele edeceğiz" dedi. Siyasi iktidarın halk desteğini yitirdiğini ve rakiplerine yönelik hukuk dışı operasyonlar yürüttüğünü vurgulayan Çapar, “Grev hakkı, sendikalaşma hakkı, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, ifade özgürlüğü, seçme ve seçilme hakkımıza da el uzatılıyor. Bu hakların olmadığı bir ortamda demokrasiden de cumhuriyetten de söz etmek mümkün değildir. Demokrasi ve Cumhuriyet, hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm işçilerin, emekçilerin, emeklilerin kırmızı çizgisidir. Seçme ve seçilme hakkının darbe yediği bir ortamda ülkeyi yönetenler sadece kendilerine ve bir avuç ayrıcalıklı kesime çalışır.Demokrasi işçinin ekmeğidir.” dedi.

KESK: Bize yasa, size serbest diyenleri tanımıyoruz

KESK Eş Genel Başkanı Ahmet Karagöz, 19 Mart’ta yaşananları darbe olarak nitelendirerek, “Bu darbe yalnızca Ekrem İmamoğlu’na değil, ülkenin ekonomisine, adaletine, örgütlenme özgürlüğüne yapılmıştır. Bize yasa, size serbest diyorlar. Bunu tanımıyoruz” ifadelerini kullandı.

CHP: Geri adım atmayacağız

CHP Adana İl Başkanı Anıl Tanburoğlu ise, iktidarın gözaltılarla baskı kurmaya çalıştığını belirterek "Bize gözdağı vermek istiyorlar ama biz hazırız. Ellerinden geleni yapacaklar ama biz bu düzeni değiştirmeye kararlıyız" dedi.

TMMOB: Seçimsiz bir Türkiye istiyorlar

TMMOB Adana İKK Dönem Sözcüsü Kerem Şahin ise, iktidarın yalnızca siyasetçileri değil, gençleri ve gazetecileri de hedef aldığını söyleyerek “Önce yargı bağımsızlığını yok ettiler, sonra meclisi etkisiz hale getirdiler. Şimdi de seçimsiz bir Türkiye istiyorlar. Halk olarak adaletsizliğe karşı sesimizi yükseltmeliyiz” dedi. Belediye Başkanlarına seslenen Şahin, “Bütün gücünüzle, bütün imkanlarla seferber etmeniz gerekiyor. Darbe hukukunun karşısında yapılacak tek şey sokakları boş bırakmamaktır. Tüm halkımıza sesleniyorum adaletsizliğe karşı bizimle dayanışma içerisinde olun” şeklinde konuştu. 

Çağdaş Avukatlar: Baro olmasa da avukatlar yurttaşın yanında

Fotoğraf: Volkan Pekal/ Evrensel

Çağdaş Avukatlar adına konuşan Bedirhan Tuna Yıldız, “Adana Barosu yönetimi bu eylemlerden rahatsız olabilir. Ancak Adana Barosu yönetiminden ve başkanından ibaret değildir. Buradaki avukatlar, Demokrat Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukukçular Derneği ve bağımsız avukatlar yurttaşın yanındadır ve yanında olmaya devam edecektir” dedi. 

Tabip Odası: Korkmuyoruz, susmuyoruz

Adana Tabip Odası Başkanı Dr. Özden Polatöz, sağlık sektöründeki baskılara dikkat çekerek, “Hekimler yıllardır mesleğimizi değersizleştiren, halkın sağlık hakkını tehdit eden politikalara karşı mücadele ediyor. Şimdi hepimizin geleceği için direnmeliyiz. Korkmuyoruz, susmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz” dedi. (Evrensel)


Mersin: "Ülkeyi yönetemeyen iktidar, baskıya sarılıyor"

Fotoğraf: Evrensel

Mersin – Mersin’de, KESK, DİSK, TMMOB ve TTB'nin öncülüğünde düzenlenen ortak basın açıklaması, Özgür Çocuk Parkı'nda gerçekleştirildi. Eyleme CHP, DEM Parti, EMEP, TİP, Halkevleri ve Emekli Sendikaları da destek verdi.

"Genel Grev Genel Direniş", "Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiçbirimiz", "Faşizme Karşı Omuz Omuza", "Direne Direne Kazanacağız", "AKP Defol Bu Ülke Bizim" sloganlarının sıkça atıldığı eylemde, basın açıklamasını BES Şube Başkanı ve KESK Dönem Sözcüsü Kemal Göçmen okudu.

"Haklarımız ve geleceğimizden vazgeçmeyeceğiz!"

Göçmen, açıklamasında şunları söyledi:"Bugüne kadar binlerce kez söyledik, bir kez daha söylüyoruz. Emeğin haklarını korumanın, kazanımlarını kalıcı hale getirmenin yolu; demokrasinin, adaletin, hukukun üstünlüğünün, barış ve kardeşliğin tesis edilmesinden geçmektedir. Ancak Türkiye'de uzun yıllardır ülkeyi yönetenler emeğe ve emekçilere sırtını dönmüştür. Bu nedenle demokrasi, adalet, hukukun üstünlüğü gibi temel değerler de iktidar tarafından yıllardır yok sayılmaktadır. Son aylarda, özellikle son iki hafta içinde yaşanan gelişmeler, mevcut iktidarın ülkeyi hızla karanlığa sürüklediğini göstermektedir. En temel haklarımız ayaklar altına alınmaktadır. Bugün geldiğimiz noktada; baskıların, şiddetin, hukuktan yoksun soruşturmaların, gözaltıların ve tutuklamaların olağanlaştığı bir ülkede yaşıyoruz."

"Ülkeyi yönetemeyen iktidar, baskıya sarılıyor"

Ülkeyi yönetme kudretini kaybeden, ekonomiyi çıkmaza sürükleyen iktidarın bir yönetememe krizi yaşadığını ifade eden Göçmen; “Bu krizi demokratik yollardan aşamayacağını gördükçe baskıcı politikalara, hukuksuzluğa ve şiddete daha fazla sarılmaktadır.

Bir yıl önce halkın oylarıyla seçilen belediye başkanları ve meclis üyeleri hakkında yeni soruşturmalar açılıyor, yerlerine kayyumlar atanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın 35 yıl önce aldığı diploması, Cumhurbaşkanı adayı olmasını engellemek amacıyla hukuksuz bir şekilde iptal ediliyor.Özerk, bilimsel, demokratik bir üniversite isteyen öğrencilerin kampüslerinin önüne TOMA'larla barikatlar kuruluyor. Eğitim-Sen'in yöneticilerine ev hapsi cezaları veriliyor. Muhalif basın hedef alınıyor, gazeteciler tutuklanıyor. Hatta sokak röportajlarına katılan vatandaşlar dahi iktidara hakaret gerekçesiyle gözaltına alınıyor.

Ekonomi alt üst olmuş, borsa taban yapmış, döviz kurları tavan yapmıştır. Son iki haftada 25 milyar dolara ulaşan döviz rezervi satılmıştır. İşçilerin, emekçilerin, emeklilerin, asgari ücretlilerin maaşları buharlaşmıştır. Bu tablo, soframıza yansıyacak yeni zamların ve açlık sınırına dayanmış maaşların habercisidir" dedi.

"Bu düzeni kabul etmiyoruz!"

Göçmen, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:"Toplumun ezici çoğunluğunu hedef alan hukuksuzluk, adaletsizlik karşısında susmamızı, boyun eğmemizi istiyorlar. Bizler, KESK, DİSK, TMMOB ve TTB'ye bağlı üyeler olarak buradan bir kez daha ilan ediyoruz: En temel haklarımızı yok sayan, emeğe kölelik dayatan bu düzeni kabul etmiyoruz!Bu nedenle ayaktayız. Omuz omuza mücadele etmekten başka seçeneğimiz yok. Ülkeyi yönetenlere buradan çağrıda bulunuyoruz: Yeter artık! Barışçıl protesto hakkını engellemekten vazgeçin. Gözaltına alınanları, tutuklananları serbest bırakın. Üniversite öğrencilerinin, çocuklarımızın üzerinden ellerinizi çekin.Er ya da geç;Emek kazanacak!” (Evrensel)


Samsun: "En temel hak ve özgürlüklerimiz ayaklar altına alınıyor"

Fotoğraf: Evrensel

Samsun – Samsun’da KESK, DİSK, TTB ve TMMOB  Süleymaniye geçidinde ortak bir basın açıklaması yaparak son dönemde halkın iradesinin gasbedilmesine gözaltı ve tutuklamalara karşı ortak ses yükseltti. Açıklamada “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Direne direne kazanacağız”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı. Açıklamayı KESK Dönem Sözcüsü Uğurcan Albak okudu açıklamada şunlara yer verildi.

Türkiye’de uzun yıllardır ülkeyi yönetenlerin emeğe, emekçilere sırtını döndüğünü belirten Albak; “Dolayısıyla demokrasi, adalet, hukukun üstünlüğü gibi temel değerler de bizzat ülkeyi yönetenler tarafından yıllardır yok sayılmaktadır.

Son aylarda, özellikle son iki hafta içinde yaşanan gelişmeler ise mevcut iktidarın ülkeyi hızla zifiri bir karanlığa sürüklediğini göstermektedir.

Seçme ve seçilme hakkımızdan sendikal hak ve özgülüklerimize, düşünceyi ifade özgürlüğünden toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkımıza, haber alma hakkımıza kadar en temel hak ve özgürlüklerimiz ayaklar altına alınıyor” dedi.

Ülkeyi yönetme kudretini gittikçe kaybeden, ekonomiyi çıkmaza sürükleyen iktidarın bir yönetememe krizi yaşıdığını ifade eden Albak; “Bu krizi demokratik yollardan aşamayacağını gördükçe baskıcı politikalara, hukuksuzluğa, şiddete daha fazla sarılıyor. Hangi sendikaya üye olursak olalım, ya da bir sendikaya üye olmayalım bu karanlık tabloda hepimiz kaybetmeye devam ediyoruz. En temel haklarımızı yok sayan, emeğe kölelik dayatan bu düzeni kabul etmiyoruz! Bu hakkı kullanmaktan başka bir şey yapmadığı için gözaltına alınanları, tutuklananları serbest bırakın. Üniversite öğrencilerinin, çocuklarımızın üzerinden ellerinizi çekin.Hukuktan yoksun şafak baskınlarına, gözaltı ve tutuklamalara derhal son verin” dedi. (Evrensel)


Muğla: “Emeğimiz, haklarımız geleceğimiz ve demokrasi için ayaktayız”    

Muğla — DİSK, KESK, TTB, TMMOB Sınırsızlık Meydanı’nda yaptığı ortak açıklamada, iktidarın amacının yoksulluğun, adaletsizliğin, hukuksuzluğun hüküm sürdüğü bir ülke yaratmak olduğunu vurgulanırken, “Emeğimiz, haklarımız geleceğimiz ve demokrasi için ayaktayız” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Meydanda yapılan açıklamada Genel-İş Şube Başkanı Uzay Kocabaş, KESK adına Abidin Çelik, TTB’den Cafer Şahin ve TMMOB’den Coşkun Çatalkaya ortak metni sırasıyla okudu.

“Haklarımıza el uzatıyorlar”

Hapishanelerin hakkını arayan itiraz eden yurttaşlarla doldurulduğu belirtilen Kocabaş, “Grev hakkı, sendikalaşma hakkı, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, ifade özgürlüğü, seçme ve seçilme hakkımıza el uzatılıyor. Bu hakların olmadığı bir ortamda demokrasiden de cumhuriyetten de söz etmek mümkün değildir. Demokrasi ve cumhuriyet hangi siyasi görüşten olursa olsun bütün işçilerin, emekçilerin, emeklilerin kırmızı çizgisidir. Demokrasinin işçinin ekmeğidir. İşçilerden, emekçilerden, emeklilerden, gençlerden, kadınlardan kısacası halktan büyük bir güç yoktur” dedi.

“Milyonlar özgürlük ve demokrasi istiyor”

KESK, TTB ve TMMOB adına yapılan ortak açıklamada ise özgürlük ve demokrasi isteyen milyonların ülkenin dört bir yanda günlerdir meydanlarda hak ve özgürlük için seslerini yükselttikleri ifade edilerek, böylesi haklı direniş karşısında kendisini gözden geçirmesi gereken iktidarın tersine sokağa çıkanları hedef aldığı belirtildi. 

Açıklamada, “İşine, ekmeğine, hakkına ve hukukuna yani geleceğine sahip çıkan, düşüncesini ve kimliğini özgürce yaşamak isteyen bütün emekçileri ortak bir tavır almaya, birleşik güçlü bir direniş hattı yaratmaya çağırıyoruz” denildi. (Evrensel)


Antalya: “Gün hep beraber omuz omuza vererek bu tehlikeyi savuşturma günüdür”

Antalya — Antalya Altınöz Meydanı’nda DİSK ve KESK çağrısıyla bir araya gelen kitle İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alıp tutuklanması sürecinde yaşanan protesto eylemleri ve eylemlere yönelik gözaltılarla ilişkin açıklama yaptı.

Açıklama konuşan KESK Antalya Şubeler Platformu adına Devrim Mol, “İnsanca yaşam için haklarımız ve geleceğimizden vazgeçmeyeceğiz. Emeğin haklarının korumanın, kazanımları kalıcı hale getirmenin yolu demokrasinin, adaletin, hukukun üstünlüğünün, barış ve kardeşliğin tesis ekmekten geçmektedir” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük ise, “Amaç bellidir, Türkiye’yi asgari ücretliler ülkesi, çalışmakla zorunlu olan emekliler ülkesi, şiddet mağduru kadınlar ülkesi, habipteki gazeteciler, sendikacılar ve siyasetçiler ülkesi, okula aç giden çocuklar ülkesi haline getirenler hepimizin bu tablo karşısında susmamızı, emeğimize, yaşamımıza ve geleceğimize sahip çıkmamamızı verilenle yetinmemizi istemektedir. Gün hep beraber omuz omuza vererek bu tehlikeyi savuşturma günüdür” diye konuştu. (Evrensel)


Kayseri: “İnsanca yaşam için haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz”

Kayser — Kayseri’de KESK ve DİSK, son yaşanan gelişmeler, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve gerçekleşen gözaltılar ile ilgili Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Emek ve Demokrasi Güçleri de destek verdi.

Fotoğraf: Evrensel

Açıklamayı okuyan KESK Dönem Sözcüsü Sedat Ünsal, “Bugüne kadar binlerce kez söyledik. Bir kez daha söyleyelim. Emeğin haklarını korumanın, kazanımlarını kalıcı hale getirmenin yolu demokrasinin tesis edilmesinden geçmektedir. Ancak Türkiye'de uzun yıllardır ülkeyi yönetenler emeğe, emekçilere sırtını dönmüştür. Dolayısıyla demokrasi, adalet, hukukun üstünlüğü gibi temel değerler de bizzat ülkeyi yönetenler tarafından yıllardır yok sayılmaktadır. Son aylarda, özellikle son iki hafta içinde yaşanan gelişmeler ise mevcut iktidarın ülkeyi hızla zifiri bir karanlığa sürüklediğini göstermektedir. Seçme seçilme hakkımızdan sendikal hak ve özgülüklerimize, düşünceyi ifade Özgürlüğünden toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkımıza, haber alma hakkımıza kadar en temel hak ve özgürlüklerimiz ayaklar altına alınıyor. Bugün geldiğimiz yer; en temel hak ve özgürlüklerimizin yok sayıldığı, baskıların, şiddetin, Hukuktan yoksun soruşturmaların, gözaltıların ve tutuklamaların olağanlaştığı yerdir.” dedi.  

“Barışçıl protesto hakkını engellemekten vazgeçin”

İktidara çağrıda bulunan Ünsal, “Ülkeyi yönetenlere buradan çağrıda bulunuyoruz. Barışçıl protesto hakkını engellemekten vazgeçin. Bu hakkı kullanmaktan başka bir şey yapmadığı için gözaltına alınanları, tutuklananları serbest bırakın. Üniversite öğrencilerinin, çocuklarımızın üzerinden ellerinizi çekin. Hukuktan yoksun şafak baskınlarına, gözaltı ve tutuklamalara derhal son verin. Bizler demokratik bir ülke ve insanca yaşam için haklarımız ve geleceğimizden vazgeçmeyeceğiz. Er ya da geç; emek kazanacak, demokrasi kazanacak, insanca yaşam mücadelesi kazanacak, biz kazanacağız” ifadelerini kullandı. (Evrensel)


Balıkesir: “Emeğe kölelik dayatan bu düzeni kabul etmiyoruz”

Balıkesir — Balıkesir’de KESK, DİSK, TTB ve TMMOB, Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Yağan yağmura rağmen alana toplanan vatandaşlar sloganlarla tutuklamaları protesto etti. 

Ortak basın açıklamasını Eğitim Sen Balıkesir Şubat Başkanı Gürbüz Şahin okudu.

Fotoğraf: Evrensel

Şahin, “En temel haklarımızı yok sayan, emeğe kölelik dayatan bu düzeni kabul etmiyoruz. Başta emekçileri ve tüm halkımızı, emeğimizi ve geleceğimizi korumak için birleşik mücadeleye çağırıyoruz. Ülkeyi yönetenlere de buradan çağrıda bulunuyoruz. Yeter artık! Barışçıl protesto hakkını engellemekten vazgeçin. Bu hakkı kullanmaktan başka bir şey yapmadığı için gözaltına alınanları, tutuklananları serbest bırakın” dedi. (Evrensel)


Aydın: “Emeğimiz, haklarımız, geleceğimiz ve demokrasi için ayaktayız”

Aydın — Aydın’da DİSK, KESK, TTB ve TMMOB, “Emeğimiz, haklarımız, geleceğimiz ve demokrasi için ayaktayız” diyerek Kent Meydanı’nda ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını Genel-İş Aydın Şube Başkanı Sibel Özhan okudu.

Fotoğraf: Evrensel


Eskişehir: "Seçme ve seçilme hakkımıza da el uzatılıyor"

Eskişehir Eskişehir’de İsmet İnönü Caddesi’nde bir araya gelen DİSK üyesi işçiler sloganlar eşliğinde Ulus Anıtı’na yürüdü. Yürüyüşe CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü de destek verdi. DİSK Eskişehir Bölge Temsilcisi Zeynep Kaya, şunları söyledi:

Fotoğraf: ANKA

“Anayasal toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanmak tutuklama gerekçesi olarak gösteriliyor. Grev hakkı, sendikalaşma hakkı, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, ifade özgürlüğü, seçme ve seçilme hakkımıza da el uzatılıyor. Bu hakların olmadığı bir ortamda demokrasiden de cumhuriyetten de söz etmek mümkün değildir. Demokrasi ve cumhuriyet, hangi siyasi görüşten olursa olsun tüm işçilerin, emekçilerin, emeklilerin kırmızı çizgisidir. Seçme ve seçilme hakkının darbe yediği bir ortamda ülkeyi yönetenler sadece kendilerine ve bir avuç ayrıcalıklı kesime çalışır.”

“Tehlikede olan soframızdaki ekmektir”

Yargıyı devreye sokarak siyasi rekabetin ortadan kaldırıldığı bir ortamda yoksulluğun, işsizliğin, adaletsizliğin büyüdüğünü söyleyen Kaya, “Tehlikede olan tutuklanan siyasetçiler değildir. Tehlikede olan soframızdaki ekmektir, çocuklarımızın geleceğidir. Tehlikede olan demokrasidir, cumhuriyettir. Tehlikede olan 85 milyon insanıyla bu ülkedir. Tek kişinin ağzından çıkan her sözün ferman kabul edildiği, kimsenin karşısına aday çıkamadığı, kimsenin hakkını hukukunu arayamadığı bir düzen hepimiz için büyük bir tehdittir. Demokrasiyi, cumhuriyeti, toplumsal barışı ve kardeşliği tehdit eden bu girişimleri püskürtmek hepimizin ortak görevidir. Kimse kendini çok güçlü sanmasın: İşçilerden, emekçilerden, emeklilerden, gençlerden, kadınlardan, kısacası halktan büyük bir güç yoktur” dedi. (ANKA)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Tekellere risksiz kâr
Halka ayrı uluslararası şirketlere ayrı hukuk

Tekellere risksiz kâr

Türkiye’yi uluslararası sermayeye “kârlı ve güvenli bir liman” diye pazarlayan Erdoğan iktidarı tekellere yeni hukuki güvence verdi: Yasal değişiklikler olumsuz etkilerse vergi indiriminden kamu alım garantisine uzanan ve toplamı 1.1 trilyon lirayı bulan teşvikler verilecek, kârlılıkta risk sıfırlanacak. Geleceksizliğe, yoksullaşmaya ve siyasal baskılara karşı sokağa çıkanlara ise daha fazla gözaltı ve tutuklama vadediliyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
30 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et