Erdoğan'dan protestolara katılan gençlerin ailelerine: 'İzin vermeyin'

Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'na, İstanbul Büyükşehir Belediyesine ve muhalefete dönük operasyona karşı protestolar sürerken gençleri yıldırma politikası da devam ediyor.

Üniversite yönetimleri, öğrencilerin boykot çağrısına katılan akademisyenleri soruşturmayla, gençleri ise "Kaçırılan ders, ödev ve projelerin telafisi olmaz" açıklamalarıyla tehdit etmişti. İktidar gazetelerinin “vandal", "alçak", "rezil" hakaretlerini yönelterek hedef aldığı gençler, bir yandan da gözaltı ve tutuklamalarla bastırılmaya çalışılıyor. Ancak gençler gelecekleri için protestolarını sürdürüyor.

Hal böyleyken bu akşam katıldığı iftar programında konuşan Erdoğan, bir yandan gençleri tehdit ederken diğer yandan da ailelerine "İzin vermeyin" diye seslendi. "Kamu düzeninin bozulmasına göz yummayacağız. Yüzünü kapatan, polise saldıran, işinde gücündeki insanlarımıza tebelleş olan kim varsa emniyet birimlerimiz gerekli müdahalelerde bulunacaktır" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şunun da bilinmesini isterim; kandırılmış, marjinal örgütlerin pençesine düşmüş dahi olsa bizim millet ve memleket düşmanlarına kaptıracağımız tek bir gencimiz olamaz. Onları da bir şekilde kazanmakla, onları da bir yolunu bulup iyiye, doğruya, ülkesinin ve milletinin safına katmakla mükellefiz. Sivil toplum kuruluşlarımızın yanı sıra ailelerimizin de bu çabalarımızda devlete destek olması gerekiyor. Çocuklarını belediyeleri yağmalayan suç örgütlerinin sinsi planlarında kullandırmasınlar. Ana muhalefet partisini esir almış bir avuç belediye soyguncusunun, evlatlarının hayatını karartmasına, paçalarını kurtarmak için evlatlarını canlı kalkan olarak öne sürmesine ailelerimiz izin vermesinler."

Gezi'de ters tepmişti

Gezi eylemlerinin 17'nci gününde dönemin İstanbul Valisi Avni Mutlu, ailelere "Çocuklarınızı alın" çağrısı yapmış, bunun üzerine anneler, Taksim Meydanı'nda kol kola girip zincir oluşturarak eylem yapan çocuklarına destek vermişti.

Meydanda "Anneler burada, başbakan nerede", "Her yer Taksim, her yer direniş" sloganları atan anneler, bir süre oturma eylemi yapıp daha sonra kol kola Gezi Parkı'na yürümüştü. Anneler Gezi eylemlerinde hayatını kaybeden Abdullah Cömert için "Çocuğumuzdur" diyerek alana girmişti.

"Dünya değişiyor, biz de yeni döneme hazırlanıyoruz"

Öte yandan Erdoğan'ın konuşmasında dünyada büyük bir değişim yaşandığını ve bu yeni dönemin hazırlığı içinde olduklarını söylemesi de dikkat çekti. Erdoğan, şunları kaydetti:

"Dünyada Soğuk Savaş'ın bitmesi sonrasında çeyrek asrın en büyük değişimlerinden biri yaşanıyor. Geçmiş çeyrek yüzyıla damgasını vuran, sorumsuz özgürlük, başıboş hürriyetçilik, ben yaparım kimse karışamaz bencilliğini sembol haline getiren neoliberal özgürlükçülük günden güne kaybediyor. Aşırı özgürlük, bireycilik, radikal demokrasi adına devleti ve toplumu zayıflatacak yönelimlerin siyasallaştırılması devri hızla son buluyor. Devleti zayıflatan popüler akımlar artık eskisi kadar rağbet görmüyor. LGBT müsibetine yönelik tüm dünyada yükselen tepkileri bunun işareti olarak okuyoruz. Hemen her yerde devletler toplumu ve kamuyu güçlendirmek için yepyeni politikalar geliştiriyorlar. Türkiye olarak biz de tüm imkanlarımızla yeni dönemin hazırlığı içindeyiz. Yönetimde istikrarın kurumsallaştığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişten savunma sanayi alanında yaptığımız hamlelere, LGBT belası gibi aile kurumunu hedef alan sapkınlıklarla mücadeleden iç cephemizin güçlendirilmesi çabalarına, terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda atılan adımlardan dış politikada kurduğumuz yeni denklemlere kadar çok geniş bir yelpazede bunun altyapısını oluşturuyoruz."

Eylemleri 15 Temmuz'la kıyasladı

"Türkiye ne zaman ezber bozan adımlar atma cesareti gösterse, birileri hemen düğmeye basmış, ülkemizin dikkatini dağıtmıştır" diyen Erdoğan, irade gasbına karşı günlerdir süren protestoları da bununla ilişkilendirmeye çalıştı.

Protestoları 15 Temmuz darbe girişimiyle kıyaslayarak, "Sokak olaylarıyla bunu yaşadık. Üniversite gençliğinin kışkırtılmasıyla bunu yaşadık. Cumhuriyet mitingleriyle, 7 Şubat MİT kriziyle, Gezi'deki sokak terörüyle, 15 Temmuz ihanetiyle bunu yaşadık ve gördük. İstanbul merkezli yolsuzluk ve terör soruşturması sonrasında yaşanan olayları bu fotoğraftan bağımsız değerlendiremeyiz" dedi.

Erdoğan, "CHP Genel Başkanı'nın yaptığı sorumsuz boykot çağrıları ile isim vererek yerli ve milli markaları tehdit etmesini yine bundan ayrı göremeyiz.  Güya hak arama bahanesiyle, demokrasiyle, hukukla, meşru hak arama yollarıyla asla alakası olmayan çok tehlikeli bir provokasyona giriştiler. Ancak polisimizin soğukkanlı ve kararlı tutumu, milletimizin sağduyulu tavrı, zorbalığa maruz kalmalarına rağmen gençlerimizin sakin duruşu sayesinde tahrik siyasi hedefine ulaşamadı. Bu sefer de Türkiye’yi yabancılara şikayet etmeye başladılar" iddialarını öne sürdü.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e "Mandacı" ve "Batı'nın en zencisi" diyen Erdoğan, "Sizin söylediklerinizin İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nden ne farkı var" diye konuştu. (Politika Servisi)