Daha fazla güce ve olanağa ihtiyacımız var

Emre Gökmen
Emek Partisi İzmir İl Yöneticisi

İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından başlayan protestolardan sonra 25 Mart'ta gözaltına alınıp 28 Mart'ta hukuka aykırı bir kararla tutuklanıp Menemen T Tipi cezaevine gönderildim.

Açılan soruşturmada iddia edilen suçlamalar gülünç iken hakimin ceza kararını davadan önce hazırlamış olması aslında süreci özetliyordu.

Her geçen gün büyüyen ve sokakları terk etmeyen yüzbinler iktidarı tedirgin etmeye başlamıştı. Çünkü yükselen sesler, "Kurtuluş sokakta, sandıkta değil" ve "İşçiler greve, öğrenciler boykota" idi. Bu ses CHP'nin sandık çağrılarını gölgeleyip aşarken iktidarın da saldırılarının arkasındaki korkuyu açığa çıkarıyordu.

Saldırılara rağmen yüzbinlerin sesi kampüslerde yükselen "akademik boykot" çağrısı ile güç buluyordu.

Tek adam yönetimi gözdağı vermek için aynı oyunu sahneliyordu. Saldırı ceza ve tutuklamalar, aslı olmayan hukuk dışı gerekçelerle yüzlerce genci tutuklayan iktidar yargıyı oyun hamuru gibi nasıl şekillendirdiğini tekrar gösterdi.

"Demokrasi, hukuk, halk iradesi ve özgürlük" diyen gençler şimdi cezaevinde.

Saldırılar sürerken ve büyüyecekken buna karşı bugünden daha fazla güç ve olanağa ihtiyacımız olduğu görülüyor.

Bunu yaratacak ve büyütecek güç işçilerin şaltere uzanan ellerindedir. Üniversitelerden yükselen "İşçiler greve, öğrenciler boykota", sesine sendikalar, emek ve meslek örgütleri kulak vermeli, ortak hareket etmeli ve genel grev genel direniş hattını örmelidir. Üniversite öğrencileri ise boykotta ortaya çıkardığı gücü, irade ve kararlılığı daha ileriye taşımalıdır.

Buradan çıktığımızda mücadeleyi büyütmek için ne gerekiyorsa yapacağımızı yineliyoruz. Korkunun ve karamsarlığın yanımızdan dahi geçmediğini belirterek hepinizi selamlıyorum. Mücadeleye devam.