ABD'nin sınır politikaları can alıyor: Sınır duvarından düşen iki göçmenden biri öldü

ABD’de sokakta “göçmen avlama”ya kadar varan göçmen düşmanı politikaları giderek daha fazla militarize edilen Meksika sınırında ise katliama dönüşüyor. Geçtiğimiz salı günü Kaliforniya San Ysidro’daki ABD-Meksika sınırında bulunan 30 metrelik sınır duvarından düşen iki göçmenden biri öldü, diğeri yaralandı.

ABD Gümrük ve Sınır Devriyesi (CBP) sözcüsüne göre, pazartesi akşamı saat 11 sularında yetkililer her iki göçmeni de düştükten sonra yerde buldu. 

CBP ve İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) göçmenlerin düşme sonucu yaşadıkları ölüm ya da yaralanmaları kayıt altına almazken, 2022 yılında San Diego Tıp Merkezi’nin travma koğuşu duvardan düşme sonucu yaşanan yaralanmalarda beş kat artış olduğunu, duvarın yüksekliğinin 2019 yılında iki kat uzatılması ardından birkaç yıl içinde ölümlerin sıfırdan 16’ya çıktığını bildirdi. 

2024’te yüzde 58 artış 

Scripps Mercy Hastanesi ve UC San Diego Tıp Merkezi, 2024 yılında düşmelerde yüzde 58’lik bir artış olduğunu ve günde yaklaşık iki kişi olmak üzere 524 kişinin bu duvardan düşerek yaralandığını ya da hayatını kaybettiğini bildirdi. Bu rakam Scripps Hastanesi’nin 2023’te kaydettiği 189 düşmenin neredeyse üç katı. Scripps ocak 2025’te 10 vaka daha bildirdi. 

Trump’ın göreve gelmesiyle birlikte binlerce asker ve gözetleme dronları, Stryker savaş araçları ve göçmenleri ülkeye giriş için alternatif yollar bulmaya zorlayan dikenli teller ve diğer tahkimatlar da dahil olmak üzere sınırlar tamamen militarize edildi. 

Trump, ayrıca insanların sığınma talebinde bulunabilmelerinin ve göçmenlik yetkililerinden randevu alabilmelerinin tek yolu olan mobil uygulamayı kapattı. Filistin’e destek verdikleri gerekçesiyle vizesi olan yabancı öğrencileri sokaklardan kaçırarak gözaltına almaya başladı. 

Soğuktan öldüler 

Yasal yolların giderek daha fazla kapatılması ise göçmenleri daha tehlikeli yasa dışı geçişlere zorluyor. 14 Mart’ta San Diego yakınlarında ABD’ye geçmeye çalışan üç göçmen, dondurucu soğuklara neden olan fırtına nedeniyle Otay Dağları’nın vahşi doğasında hayatını kaybetti. ABD Sınır Devriyesi yaptığı açıklamada, Otay Dağları’ndan geçen insanların “genellikle dehidrasyon, açlık, sıcak çarpması ve hipotermi riskiyle karşı karşıya kaldıklarını” söyledi. ABD-Meksika sınırı dünyanın en ölümcül kara yolu olarak kabul ediliyor.

Uluslararası Göç Örgütü (IOM) 2022 yılında sınır boyunca 686 göçmenin öldüğünü ve kaybolduğunu belgedeki. Henüz 2024 yılı için kapsamlı rakamlar mevcut olmamakla birlikte, yılın ilk sekiz ayında New Mexico, sınırı boyunca 108 muhtemel göçmen ölümü raporlandı. Eyalet 2023 yılında ise yıl boyunca 117 ölüm vakası bildirdi. 

On yıllardır ABD’de yaşayan ve sayıları giderek artan öğrenci ve işçiler ülke genelinde ICE ajanları tarafından kaybedildi ya da kaçırıldı. 

Rümeysa Öztürk hâlâ gözaltında 

Son olarak Tufts Üniversitesi öğrencisi olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Rümeysa Öztürk (30), geçtiğimiz hafta Somerville, Massachusetts’teki evinin önünden göçmenlik bürosu tarafından kaçırılmasının ardından halen Louisiana’daki bir ICE gözaltı tesisinde tutuklu bulunuyor. 

Perşembe günü yapılan duruşmada avukatları, Öztürk’ün hukuksuz bir şekilde alıkonulmasına ve kaçırılmasına itiraz ederek, tesis içinde hazırladığı bir bildiriyi okudular. Wsws.org’un haberine göre Öztürk mektubunda şu ifadeleri kullandı: 

“Dünyadaki adaletsizliğin ve beyaz olmayan insanlara yönelik sistematik vahşetin çocuklar, gençler ve diğer topluluklar üzerinde uzun süreli olumsuz etkileri olduğunu biliyoruz. Hayatımı çocukların ihtiyaçlarını karşılamak için barışçıl ve kapsayıcı yollar seçmeye adadım. Birbirimizi dinlediğimizde ve farklı bakış açılarının odada bulunmasına izin verdiğimizde dünyanın daha güzel ve huzurlu bir yer olduğuna inanıyorum. Yazmak, sistemik eşitsizliği ele almanın en barışçıl yollarından biridir. Tufts Daily’de yayınlanan ve tüm insanların eşit haysiyet ve insanlığa sahip olması çağrısında bulunduğum köşe yazım nedeniyle beni hedef alma çabaları, gençlerin ve çocukların haklarını savunma kararlılığımdan beni caydırmayacaktır.” 

Astım krizleri geçiriyor 

Bu arada Öztürk’ün Louisiana’ya giderken yolda ve daha sonra gözaltında iki astım krizi ve gerekli ilaçlarına erişemediği de bildirildi. 

Öztürk herhangi bir suçla itham edilmezken sadece Tufts Üniversitesi Başkanı Sunil Kumar’ı Tufts Topluluk Birliği Senatosu tarafından kabul edilen kararları uygulamaya çağıran bir köşe yazısını kaleme aldığı için hedef alındığı sanılıyor. Öğrenciler tarafından kabul edilen kararlarda Kumar’a Gazze’deki soykırımı tanıması, bunu destekleyen şirketlerden elini çekmesi ve İsrail ordusuna verdiği büyük destek nedeniyle Sabra’nın ürünlerini satmaması çağrısında bulunmuştu. (Dış Haberler)