Kamu işçisi üç ayda 4 bin 492 TL kaybetti

Andaç Aydın Arıduru
[email protected]

Patronlar Erdoğan-Şimşek programının hedefleri doğrultusunda işçilere düşük zam dayatırken, sözleşme sürecinde olan kamu işçileri sadece üç ayda 4 bin 392 lira kaybetti. İşçiler, konfederasyonları kamu çerçeve protokolü taslağını yenilemeye çağırıyor.

600 bine yakın kamu işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmelerindeki ücret zamlarında belirleyici olan kamu çerçeve protokolü (KÇP) için patron tarafı Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) tarafından sunulacak ilk teklif bekleniyor. Türk-İş Hak-İş konfederasyonlarının genel başkanlarının aralarında ‘uzlaşmalarıyla’ hazırlanan KÇP taslağında en düşük günlük brüt ücretin 1800 TL’ye çekilmesi ve bu ücrete yüzde 50 oranında zam yapılmasını isteniyor.

DİSK-AR tarafından 7 Nisan’da yayınlanan asgari ücret izleme raporu ise yüksek enflasyon ve vergi politikalarının işçiler üzerindeki yıkıcı etkisini gözler önüne serdi. Cumhurbaşkanlığı Strateji Başkanlığının 28 Mart’taki verilerine göre kamuda ortalama ücretler 43 bin 660 TL iken, TÜİK verileri kamu işçilerinin sadece üç ayda 4 bin 492 TL kaybettiğini ortaya koyuyor.

Toplam kayıp 134.2 milyar TL

DİSK-AR’ın verilerine göre 2025 yılının ilk üç ayında enflasyon nedeniyle işçi ücretleri, memur maaşları ve emekli aylıklarında toplam 134.2 milyar TL’lik kayıp yaşandı. Net 22 bin 104 TL olan asgari ücret, enflasyon karşısında 2 bin 224 TL değer kaybetti. Reel asgari ücret 19 bin 881 TL’ye geriledi.

Asgari ücretin bir buçuk katı olan 31 bin 400 TL net ücrette 3 bin 159 TL kayıp, asgari ücretin iki katı olan 40 bin 696 TL net ücrette 4 bin 94 TL kayıp, asgari ücretin üç katı olan 59 bin 288 TL net ücrette 5 bin 758 TL kayıp yaşandı. Bu dönemde en düşük memur maaşı 6 bin 215 TL eridi. En düşük emekli aylığı 1456 TL değer kaybetti.

İşçi ücretlerinde toplam kayıp 75.6 milyar TL, memur maaşlarında toplam kayıp 28.1 milyar TL, emekli aylıklarında toplam kayıp 30.6 milyar TL olurken, emeğin enflasyon karşısındaki kaybı üç ayda toplam 134.228 milyar TL oldu.

Taslakta istenen oranlar bile eridi

Birçok kamu işçisi gözlerini bu hafta açıklanması beklenen TÜHİS teklifine çevirmiş durumda. Bir kamu işçisi, “Kamu işçisiyiz diye yokluk içinde çalışacak da değiliz. Beklentiyi düşük tutmayalım, talep ettiğimiz her kuruş, yine bizim cebimize girecek” yorumunda bulunuyor. Bir başka kamu işçisi de “Herkes dese ki günlük 2 bin TL’nin altını kabul etmiyoruz yoksa grev yaparız diye, bak bakalım alıyoruz mu almıyoruz mu?​” diye tepki gösteriyor.

“Sendikaya baskı yapıp talepleri revize edin desek, revizeye gidilse, bu bile büyük baskı yapar. TÜHİS teklifte vereceği rakamı daha yüksek tutar bence” diyen bir işçi de teklifi beklemek yerine şimdiden ücret zammı taleplerinin yükseltilmesi gerektiğini belirtiyor.

"Greve hazırlanmalıyız"

Kamuda işçi ücretlerinin belirleneceği bu dönemde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP’li belediye başkanlarının gözaltına alınması, belediyelere kayyum atanması ve bunları takip eden süreçte başlayan protesto eylemlerinin hükümet kanadından ücretleri baskılamak için bahaneye dönüştürüleceğini düşünen işçilerin sayısı da oldukça fazla. “Ekonomik sıkıntıları ve siyasi baskıları işçilerin önüne getirip hazırlanan yarım taslağı dahi iç etmek isteyecekler. Biz 4 bin TL saatlik ücret talep edelim. Karşılarında ‘Biz de varız’ diyelim” diyen bir sağlık işçisi gelecek dönem için Türk-İş yöneticilerinin eylemlere ve greve hazır oldukları yönündeki söylemlerini hatırladıklarını belirtiyor

Bir başka işçi ise grev söylemlerinin sendikacıların ağzından sadece sözde çıktığını belirterek, “Greve işçiler sahip çıkacak. Sendikacılar yapalım demiyorsa işçiler harekete geçecek. Sendika o zaman seve seve destek verecek” ifadelerini kullanıyor.

Bir başka kamu işçisi ise KARDEMİR’de imzalanan sözleşmeye dikkat çekiyor: “Yüzde 40 verileceğini söylemiş yönetim kurulu. İşçi ise yüzde 54 zam verilmezse greve gideriz demiş. Biz de bunu demeliyiz” diyor.