DEÜ işçilerine yüzde 5,79 zam oranı teklif edildi | Sağlık İş Sendikası: Bu oran işçiye hakarettir

İzmir – Sabah bir saat iş bırakma eylemi yapan Sağlık İş üyesi DEÜ Hastanesi işçileri öğleyin Çocuk Acil önünde toplanarak hastane içinde yürüyüş yaptı. 

Poliklinikler önüne yürüyen işçiler, "Direne direne kazanacağız", "Sefalet ücreti istemiyoruz", "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganları attı. 

Burada konuşan Sağlık İş İzmir Şube Başkanı Özgür Arslan, hastane yönetiminin kazanılmış haklarından taviz istediğini belirterek, "İşçilerin alinteri üzerinden hiçbir taviz vermeyiz. Üzerine ne hak varsa onu almak için mücadele ederiz" dedi.

Hastane yönetiminin "İstediğim kişiyi istediğim yere görevlendiririm" dediğini belirten Arslan, "Yani bizim hiçbir değerimiz yok.Terfi komisyonumuz var, ne dedik, görevlendirmeler hakkaniyetli olsun, adamına göre iş yapılmasın dedik. Onu bile kabul etmek istemiyorlar. Refakat iznimiz var, diyorlar ki 'çok rapor alıyor arkadaşlar, bu yüzden refakat izinlerini kaldıralım'. Biz burada az kişi ile çok iş yapıyoruz. Arkadaşlarımız her alanda çok çalışıyor, fazla rapor alınıyor denilerek daha fazla iş yükü bindirilmek isteniyor bunu kabul etmeyeceğiz" dedi.

"Eylemlerimiz sürecek"

Hastane yönetiminin son toplantıda ücret zammı olarak 5,79 teklif ettiğini dile getiren Arslan, "İşçi sınıfını yok saymışlardır ve TİS çıkmaza girmiştir. Bu oran işçilere bir hakarettir" dedi. Arslan, insanca yaşam, insanca çalışma koşulları, insanca bir ücret istediklerini vurgulayarak, "İşveren masaya oturmadığı sürece eylemlerimiz devam edecek" dedi.

Sağlık İş Sendikası Genel Sekreteri Adem Sarıçoban yönetimi uyararak başladığı konuşmasında, "Biz anayasal hakkımızı kullanıyoruz. Eğer işçiye baskı yaparsanız, sendika burada hesabını verirsiniz" dedi.

"Kölece çalışmaktan herkes hasta oldu"

Kölelik sistemine karşı olduklarını ifade eden Sarıçoban, "25 yıldır bu kuruma hizmet ediyoruz. Kimimiz bel fıtığı, kimimiz boyun fıtığı, kimimizin başka rahatsızlıkları var. Bunları evden getirmedik. Sayın hoca (başhekim) diyor ki 50-60 kişi çalışıyor, herkes rahatsız. Keyfine mi rahatsız olduk, kölece çalıştırdınız" dedi. 

Kamu Çerçeve Protokolünden taraf olduklarını ifade eden Sarıçoban, "Ankara'da attığımız imzadan burada vazgeçmeyiz. Bir tarafta işveren Bakanlık bir tarafta sendikamız müzakere edecek. Siz diyeceksiniz ki 'biz bunu tanımıyoruz'. Siz önce kendinize gelin buradaki işçilerin ne hissettiğini anlayın" dedi. 

"Barış isteniyorsa müzakere masası kurulsun"

Memurlarla işçilerin karşı karşıya getirilmeye çalışıldığını belirten Sarıçoban, "Bordrolarımız belli, bu ay yüzde 20'ye girdik. 39 bin 500 lira maaş aldık. Peki hocam senin maaşın ne kadar sen de burada açıkla bakalım. Diyorlar ki bizim maaşlarımız memur maaşlarını geçmiş. Memur sendikalarına çağrı yapıyorum. Gelin buraya sizin maaşlarınızı da yükseltelim burada" dedi. 

Kimsenin işçinin alınterine hakaret etmeye, ekmeğini küçümsemeye hakkı olmadığını dile getiren Sarıçoban, "Eğer barış istiyorlarsa biz burada çağrı yapıyoruz, müzakere masasını koysunlar hep beraber imzalayalım yoksa kavgaya devam edeceğiz. Sayın hocam diyor ki '4/b'li personel alacağım tabiki onlar masa başına geçecek'. Benim kardeşlerim ne olacak diyoruz, 'onlar temizliğe geçsinler' diyor. Biz buna izin vermeyiz. Önceden her serviste 4-5 kişi çalışırdık. Şimdi bir kişi çalışıyor. Yani 4 kişinin işini yapıyoruz. Bizi tanımayanı yok sayanı biz de tanımayız yok sayarız" dedi.

"Sesimiz duyulmaz ise yarım gün iş bırakacağız"

Hastane yönetiminin hastanenin borcundan bahsettiğini ifade eden Sarıçoban, "Her dönem aynı şey... Neymiş hastanenin 1 milyon 200 bin lira borcu varmış. Hastaneyi ben mi yönetiyorum ki bana bunu söylüyorsun. O sorumluluk burada hiçbirimizde değil. Biz sadece çocuklarımızın geleceği için alınterimizle çalışıyoruz. Bu hastane inşaat halinde iken girip emekli olan abilerimiz, yeni işe başlayan kardeşlerimiz var. Biz bu hastanede daha 30 yıl çalışacağız. Bu süre içinde daha onlarca başhekim ve rektör gördük. Kimse bu kurumu babasının çiftliği sanmasın. Bu kurum işçilerindir" dedi. 

Bugün müzakere masası kurulmazsa yarın sabah yine bir saat bırakacaklarını belirten Sarıçoban, "Yarın da bizim sesimiz duyulmaz ise perşembe günü Ankara duyacak, yarım gün iş bırakacağız. 

Bu hastanenin en zor zamanlarında, pandemide biz vardık. Bu hastane bizim. Biz burada haklarımız için hastalara hizmet için varız, sayın başhekim eğer burada bir hasta zarar görürse tüm sorumluluk sana ait. Son kez çağrı yapıyorum sayın rektör hocam bu işe el atın masayı buraya getirin" dedi. (Evrensel)