Suyu kirletenlerin sponsorluğunda su zirvesi: Çanakkale’de su zirvesi altın madencilerinin sponsorluğunda yapılıyor!
Çanakkale’de 10-11 Nisan tarihlerinde yapılacak olan “Zirve 17” adı verilen su zirvesine Atikhisar Barajı’nın kirletilmesine neden olacak maden şirketleri sponsor oluyor.

Fotoğraf: Çanakkale Belediyesi
Özer Akdemir
[email protected]
Çanakkale’de, Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ), Valilik, Çanakkale Belediyesi ve çeşitli kurumlar tarafından 10-11 Nisan tarihlerinde yapılacak olan “Zirve 17” adı verilen su zirvesine maden şirketleri sponsor oluyorlar. Yüz ölçümünün yüzde 79’u madenlere ruhsatlandırılan, Kazdağı ve çevresinde yapılan, yapılmak istenen madencilik faaliyetleri nedeniyle kentin en önemli ve tek içme suyu kaynağı alan Atikhisar Barajı’nın kirletilmesi söz konusu iken, bu kirliliği yaratacağı ileri sürülen maden firmalarının kentin su varlığı ile ilgili bir zirveye sponsor olması tepki çekiyor.
Çanakkale Kolin Otel’de yapılacak olan “Zirve 17” adı verilen Su Zirvesine Çanakkale Valisi onursal başkanlık yapacak. Zirve Onursal Başkanı sıfatıyla bir açıklama yapan Çanakkale Valisi Doç. Dr. Ömer Toraman Atikhisar Barajının Çanakkale Merkez ilçesinin tek içme ve kullanma suyu kaynağı olduğunu belirterek, zirvede artan nüfus, değişen iklim koşulları ve çeşitli sektörlerin hızla artan su ihtiyacı karşısında, sürdürülebilir bir su yönetim sistemi oluşturmaya dönük konuların ele alınacağını dile getirdi. Vali Toraman, Zirve17’nin kentin geleceği açısından bir “köşe taşı” olacağını öne sürdü.
Su Zirvesi’nin madenci sponsorları!
Görsel: Afiş
Vali Toraman’ın kentin geleceği açısından köşe taşı olacak diye nitelendirdiği Su Zirvesi’nin sponsorlarının bölgede altın ve diğer madencilik faaliyetlerinden bulunan firmalar olması zirve açısından başlı başına bir skandal sayılabilir. Çünkü, kentin en önemli içme suyu olduğunun altı çizilen ve zirvedeki neredeyse bütün oturumlarda üzerine söz söylenecek olan Atikhisar Barajı’nın bu maden işletmeleri tarafından kirletileceği, bu madenlere karşı açılan davalar sürecinde sıkça dile getirilen bir iddia. İklim değişikliğinin su kaynaklarına etkisi, atkı suların kullanımı, sürdürülebilirlik ve bölgesel işbirliği gibi konuların tartışılacağı zirvede yöredeki su varlıklarını yok eden ve kirleten madencilik faaliyetleri neredeyse hiç konuşulmuyor. Sadece çalışma gruplarından birisinde “Yerleşim Alanları, Maden Sahaları/ruhsatlar, Endüstriyel faaliyetler, Yüzeysel kirletici kaynakları” başlığı bu konuya ayrılmış görünüyor.
Gönen Barajını kirleten Oreks su Zirvesi’nin “altın” sponsoru!
Görsel: Afiş
Zirve’nin “altın sponsorları” arasında olan Oreks Madencilik Çanakkale Yenice’de kurşun-çinko-bakır maden işletmeleri var. Firmanın Yenice Kalkım Beldesi yakınında Handeresi kıyısında ki kurşun işletmesi ve Armutçuk köyü yakınında geçtiğimiz yıllarda 10 kat kapasite artışına gittiği kurşun-çinko-bakır tesisi de Handeresi akarsuyu kıyısında yer almakta. Bölgenin güney ve güneybatısındaki yüksek bölgelerden Akpınar adıyla doğarak, kuzey-kuzeydoğu istikametinde akan ve Handeresi adını alan dere madenin atık sahasının tam ortasından geçerek kuzeyde Kocaçay ile birleşiyor. Kocaçay ise bölgenin en önemli su varlıklarından Gönen Barajına dökülüyor. Firmanın proje sahasının 13 km güneybatısında Havran Barajı bulunuyor.
Lapseki’de boğaz köprüsü manzaralı TÜMAD zirvede “gümüş” sponsor
Fotoğraf: Çanakkale Belediyesi
Zirvenin “Gümüş sponsorları” arasında ise TÜMAD ve TÜPRAG Maden işletmeleri var. Yıllardır Balıkesir İvrindi’de altın işletmeciği yapan TÜMAD Madencilik AŞ’nin Çanakkale Lapseki’deki altın madenini de geçtiğimiz yıl üç kat kapasite arttırdı. Aynı bölgedeki Esan Eczacıbaşı’nın altın-gümüş madenini de satın alan firmanın madeni köylerin ve içme suyu barajlarının dibinde bulunuyor. Altın madeni aynı zamanda Çanakkale 18 Mart Boğaz Köprüsü manzarasına da sahip.
İzmir’in suyunu kirleten TÜPRAG’da su zirvesine sponsor
Kanadalı TÜPRAG Şirketi ise İzmir’in içme suyu havzası Efemçukuru’nun yanı sıra Uşak Eşme’de Avrupanın en büyük altın madenini işletiyor. Madenin İzmir Efemçukurunda çalışmaya başlamasının ardından bölgedeki yeraltı – yerüstü su kaynaklarını demir ve mangan olarak yükselttiği bilirkişi raporlarına yansımıştı. Zirve sponsoru olan bu maden firmalarının yanı sıra bölgede Cengiz Holding, Ciner Holding, Koza Aytın (Türk Altın), CVK Madencilik, Eczacıbaşı Holdingi gibi büyük sermaye kesimlerine ait onlarca maden sahası ve yüzlerce maden ruhsat alanı var.
Koza, Atikhisar koruma havzasında altın madeni için 3 kez ÇED istiyor
Ayrıca Atikhisar Barajının orta ve uzak mesafe koruma havzasında Koza Altın AŞ tarafından da bir maden açılmak isteniyor. Daha önce iki kere ÇED raporu mahkeme tarafından iptal edilen maden projesinden vazgeçmeyen Koza (Yeni Adı Türk Altın İşletmeleri)’nin 3. kez ÇED raporu talebi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikilği Bakanlığı (ÇŞİB) 16 Nisan tarihindeki İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısında görüşülecek.
Çanakkale Belediyesi’nin bu zirvede ne işi var?
Kentin en önemli ve tek içme kullanma su kaynağı çevresinde yapılacak altın ve diğer maden işletmelerinin tehlikesine dair birçok bilimsel uyarıya rağmen Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek’in “Altın madencileri lütfen Kazdağını terketsin!” demekten öte ciddi bir karşı çıkış göstermedi. Bununla belediyenin birlikte bu maden firmalarının sponsor olduğu bir zirvenin düzenleyicisi arasında olması da eleştirisi konusu ediliyor.
“Belediye zirveden derhal çekilmeli”
Nitekim, geçtiğimiz dönem Çanakkale Belediye Başkan Yardımcılığı yapan İrfan Mutluay yaptığı açıklamada su zirvesinin sponsorları arasında yer alan maden firmalarına dikkat çekerek, “Kazdağları ve Biga Yarımadası'nda su kaynaklarını en çok kullanan, yüz binlerce ağacı kesip ormansızlaştırarak su rejimine bizzat olumsuz etki eden ve su kirliliğinin ana unsurlarından olan şirketler bu zirvenin sponsoru, destekçisi olamaz. Çanakkale Belediyesi madencilerin sponsorluğunda gerçekleşecek bir zirvenin düzenleyicisi, paydaşı olamaz! Olmamalıdır! Derhal çekilmelidir!” dedi.
Aynı yerde 2013 yılında maden karşıtı sempozyum yapılmıştı
2013 yılında, bu zirvenin de yapılacağı Kolin Otel’de Türkiye Barolar Birliği tarafından gerçekleştirilen “Kazdağları ve Siyanürlü Altın Madenciliği Sempozyumu”nda da bu konu tartışılmıştı. O dönem Çanakkale Belediye Başkanı olan Ülgür Gökhan Belediye Başkanı olarak kentin tek içme-kullanma su kaynağı olan Atikhisar Barajını korumakla görevli olduğunu belirterek, bölgedeki madencilik faaliyetlerinin barajı kirleteceğini, bu nedenle belediye olarak açılan davalara müdahil olduklarını söylemişti.
Belediye Başkanına Efemçukuru örneği: “siz bu hatayı yapmayın!”
2013 yılındaki bu sempozyumun konuşmacılarından birisi olarak ben de İzmir’in içme suyu havzasında işletilen Efemçukuru’ndaki altın madeni ile Atikhisar barajı havzasında işletilmek istenen altın madenleri meselesini karşılaştırarak, altın madenine karşı verilen mücadelede İzmir Belediyesi’nin yaptığı hataları aktarmıştım. Konuşmamda Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’a dönerek şunları söylemiştim: “Efemçukuru’nda madenle ilgili İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu demişti ki; ‘ya bu maden çalışmayacak ya da İzmir’i başka bir yere taşıyacağız’. Maden iki yıldır çalışıyor. O dönem kendisi halka dayanması, halka anlatması ve halkı bu işin içerisine katması için çok uyarıldı, ben gürültü patırtı yapmadan kendi bildiğim yöntemle yapacağım dedi. İşte gördüğünüz gibi iki yıldır maden İzmir’in tepesinde işliyor. Siz bu hataya düşmeyin. Halka dayanmadan bu iş çözülemez!”
Evrensel'i Takip Et