9 Nisan 2025 16:39

‘Türk-İş 1 Mayıs kararının arkasında durmalıdır’

Türk-İş Başkanlar Kurulu 1 Mayıs ve Kamu TİS gündemleri ile yarın toplanıyor. 2025 1 Mayıs'ı için İstanbul'da güçlü katılım sözü veren Türk-İş'te sendikacılar ve işçiler verilen sözü hatırlattı.

‘Türk-İş 1 Mayıs kararının arkasında durmalıdır’

Fotoğraf: Dilan Temiz/Evrensel

Andaç Aydın Arıduru
[email protected]


İşçi sınıfı 2025 1 Mayıs’ını düşük zam dayatmaları, işten çıkarmaklar, sendikal haklara yönelik saldırılar altında karşılıyor. Bugün sözleşme masalarında yüzde 30 zam dayatmalarıyla, grev yasaklarıyla karşılaştıklarını belirten sendikacılar ve işçiler, yarın başkanlar kurulunu toplayacak Türk-İş’e geçen sene İstanbul’da kitlesel ve ortak 1 Mayıs kutlanması kararını da hatırlatarak çağrı yapıyor: “Türk-İş aldığı kararın arkasında durmalı. Geçim zorluğu, anayasal haklar ve insanca yaşanacak ücretler için başta İstanbul olmak üzere her yerde birleşik bir mücadele şart.”

Türk-İş Başkanlar Kurulu 2025 yılı 1 Mayıs’ı ve kamu çerçeve protokolü gündemleriyle bugün toplanacak. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, 2024’te Türk-İş’in Bursa’da yaptığı mitingde, “Türk-İş’in 2025 yılı 1 Mayıs’ı için İstanbul’da olma kararı aldıklarını ve güçlü bir katılım sağlanacağını” söylemişti. Sendikacılar ve işçiler, 1 Mayıs’a sayılı günler kala Türk-İş’e verilen bu sözü hatırlatıyor.

‘Her sözleşmede yüzde 30 dayatılıyor’

2025 yılının tekstil dahil olmak üzere birçok iş kolu için toplu sözleşmeler yılı olduğunu belirten TEKSİF Tuzla Şube Başkanı Hikmet Numanoğlu, “Şubemizde 13 işletmeyi ilgilendiren TİS süreçleri devam ediyor. Patronlar asgari ücrete yapılan zam oranı olan yüzde 30’u dayatmayı sürdürüyor. İşçilerin büyük kısmı borca batmış durumda. Geçim zorluğu bu yıl 1 Mayıs için en yakıcı taleplerden biri” diyor.
Ülkede yaşanan son gelişmelere vurgu yapan Numanoğlu, “Derin bir hukuk ve adalet sorunu var. Son bir ayda yaşananlar bizlere devam eden TİS’ler için işçilerin eylem yapma, alanlara çıkma, grev yapma, hatta basın açıklaması yapma hakkının dahi tehlikede olduğunu gösteriyor. Ekonomik sorunlar da dahil, işçilerin taleplerini elde etmelerinin yolu haklarını kullanabilmesinden geçiyor. Bu 1 Mayıs’ın güçlü bir birliktelikle kutlanmasının önemi çok yüksek” diyor.

Başkan Kurulu kararı alındı

Basın-İş Genel Başkanı Savaş Nigar, geçen yıl Türk-İş Başkanlar Kurulunda İstanbul’da 1 Mayıs’ın güçlü bir kutlama kararı alındığını hatırlatarak, şunları söylüyor: “Dört iş yerinde devam eden TİS görüşmelerimizde patronlardan yüzde 30 düzeyinde zam teklifleri geliyor. Türkiye tarihinde ilk defa gerçekleşen enflasyondan düşük bir zam oranıyla asgari ücret belirlendi. Bütün patronlar da kur farkı bahanesiyle aynı zammı önümüze getiriyor. Eskiden TİS görüşmelerinde zam taleplerimiz karşısında işten çıkarma tehditleri duyuyorduk. Bugün iş yerlerinde fiilen işten çıkarmalar yaşanıyor. İş güvencesi, TİS hakkı, sendikalaşma hakkı geriletiliyor. Bizim 1 Mayıs alanlarına çağrımız refah yaratacak ücretler ve sendikal hakların kullanımı taleplerimiz etrafında olacak. En güçlü katılımla sefalet dayatması ve güvencesiz çalışmaya karşı alanlarda olmalıyız.” 

Türkiye’de demokrasi, hukuk ve emekçilerin hakları gibi konularda ağır bir süreç yaşandığını ifade eden TGS Başkanı Gökhan Durmuş da “Seçilmiş belediye başkanları tutuklanıyor, yerlerine kayyımlar atanıyor, yargı talimat üzerine kararlar veriyor. Öğrenciler, siyasetçiler tutuklanıyor, işçi ve emekçiler sefalete mahkum ediliyor” diyor.
Mesleklerini yaptıkları için gazetecilerin tutuklu olduğunu hatırlatan Durmuş şöyle devam ediyor: “Geçen seneki Başkanlar Kurulunun kararının ardından İstanbul’da güçlü 1 Mayıs için hazırlıklara başladık. Sadece emek değil, bu dönem demokrasi ve özgürlükler için de sokaklara çıkılması gerekiyor. Türkiye Gazeteciler Sendikası olarak herkese özgürlük talebi ile 1 Mayıs’ta alanlara çıkacağız.”

‘İş yerlerinden alanlara 1 Mayıs ortak ve güçlü kutlanmalı’

Kamu çerçeve protokolünde hükümetin teklifinin beklendiği bugünlerde, insanca yaşanacak ücretler talebiyle her iş yerinde açıklamalar ve iş durdurma eylemlerine ihtiyaç olduğunu söyleyen bir demir yolu işçisi şunları söylüyor: “Tüm sendikalar iş yerlerini birer eylem noktasına dönüştürmeli. Seçilmişlerin tutuklanması, eylem yapan insanların içeri atılması ve sokağa çıkmanın yasaklanması işçiler için talepleri etrafında harekete geçmemeleri için gözdağı oluyor. Bizim 1 Mayıs’a başta iş yerlerinden toplu bir katılım göstermemiz hem haklarımıza hem de emeğimize sahip çıkmamız demek. Tüm işçilerin emekçilerin ve sendikaların da bu yönde çağrı yapmalarını bekliyorum. Bu 1 Mayıs ne kadar güçlü ve ortak katılımla geçerse bu dönemin sıçrama tahtası olur.”
150 bini aşkın işçiyi ilgilendiren MESS grup sözleşmesinin bu yıl imzalanacağını belirten bir Beko işçisi de “TÜPRAŞ işçilerine yüzde 25 teklif veren Koç bize de benzer bir zam oranıyla gelecek. İktidarın son eylemler ve boykot çağrılarına tepkisi sadece sokakta olanlara değil bize de korku salmak için. Bugün korkmak, sefalet demek. Yüzde 50 resmi enflasyon varken yüzde 25, 30 zamla geçinmek demek. Türk Metal de dahil bütün sendikalar bu 1 Mayıs’a böyle hazırlansın. Bize baskı ve sefalet dayatanlara karşı alanlarda olmalıyız. Her yerde en kalabalık şekilde örgütlü gücümüzü göstermeliyiz. Siyaset ve sendika ayrımı olmaksızın kutlamalar birleşik olmalı” diyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İşçi canı bir tahlil parası bile etmedi
Özel hastane, beyin kanaması geçiren işçisini ‘tetkikler pahalı’ diye ölüme yolladı

İşçi canı bir tahlil parası bile etmedi

İşçi Serkan Temelci, Hintli tekelin sahibi olduğu iş yerinden tazminatsız atıldı; işe başladığı özel hastanede ilk gün yere yığıldı, henüz ücret almadığı için parasızdı, hastane pahalı tetkikleri yapmadı; 2 hastane dolaştıktan sonra can verdi.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
13 Nisan 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et