10 Nisan 2025 07:24

Gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel adli kontrol şartıyla serbest

Kara para aklama soruşturmasından tutuklu bulunan Flash TV’nin sahibi Erkan Kork'un şikayeti üzerine gözaltına alınan gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel adli kontrol ile serbest bırakıldı.

Gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel adli kontrol şartıyla serbest

Timur Soykan ve Murat Ağırel

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü bir soruşturma kapsamında, kara para aklama soruşturmasından tutuklu bulunan Flash TV ve Bank Pozitif'in sahibi Erkan Kork'un şikayeti üzerine gazeteciler Murat Ağrıel ve BirGün yazarı Timur Soykan “tehdit” ve “şantaj” iddialarıyla gözaltına alındı. Adliyeye sevk edilen gazeteciler savcı tarafından ifadeleri alınmadan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. İki gazeteci adli kontrol kararı ile ve yurtdışı yasağı ile serbest bırakıldı. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan açıklamada gözaltı kararı ile ilgili “7258 sayılı yasaya muhalefet ve suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama suçları yönünden yürütülen soruşturmada, şüpheli sıfatıyla yer alan şahısların Flaş haber TV isimli televizyon kanalının devri ve satın alınması hususunda Murat Ağırel ve Timur Soyakan isimli şahısların kendilerine tehdit ve şantajda bulundukları yönünde davacı ve şikayetçi olmaları üzerine ilgili şahıslar hakkında isnat edilen eylemlerle alakalı olarak TCK’nın 106/1(Tehdit) ve 107/1(Şantaj) Suçları kapsamında Soruşturma başlatılmış, şüpheliler hakkında gözaltı, arama, el koyma işlemleri ile soruşturma devam etmektedir. Kamuoyuna duyurulur” açıklaması yapıldı.

"Kaçma” ve “delilleri yokma şüphesiyle” gözaltına alınan gazeteciler, eğer gözaltına alınmasa kendi iradeleriyle bugün savcılığa gidip ifade verecekti.

Gazeteciler adli kontrol şartıyla serbest 

Soykan ve Ağırel Bayrampaşa Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra emniyete götürüldü. Gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel’in Vatan Emniyet’teki ifade işlemlerinin sona ermesinin ardından Çağlayan Adliyesi’ne sevk edildiler.

Adliyeye sevk edilen gazeteciler savcı tarafından ifadeleri alınmadan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Murat Ağırel ve Timur Soykan haftada üç gün imza ve yurtdışı yasağı ile serbest bırakıldı.

'Dosyanın içinde bir tane kağıt parçası var'

Gazeteciler Timur Soykan ve Murat Ağırel adliye çıkışında açıklama yaptı. Timur Soykan, "Yasadışı bahis baronu olduğu iddia edilen kişi cezaevinden yalan olan iftira olan suçlamalar yöneltiyor ve akıl almaz bir şekilde bunu yargı, savcılık ciddiye alıyor ve gazetecilik röportaj yapmak suça dönüştürülmeye çalışılıyor" derken, Murat Ağırel de gazetecilik yaptıklarını vurgulayarak "Kuvvetli suç şüphesi diye bahsediliyor. Dosyanın içinde hiçbir şey yok. Bir tane kağıt parçası var." diye konuştu.

Tutuklu Kork’un ifadesi ortaya çıktı

Tutuklu bulunan Flash TV ve Bank Pozitif'in sahibi Erkan Kork şikayetinde, Murat Ağırel ve Timur Soykan’ı ile yaptığı görüşme sonrası kendisi ve şirketleri hakkında karalayıcı yayınlar yaparak Flash Haber Tv'nin tarafınca satın alınmasının engellenmeye çalıştığını iddia ederek, şikayetçi olduğunu söyledi.

Kork ifadesinde, “Halk TV sahibi olan Cafer Mahiroğlu kanalı almak için şirket sahipleriyle görüşmüş ve gayri resmi yollardan şirket sahiplerine kapora olarak 250 bin dolar para elden çöp poşeti içerisinde şirket sahiplerinin Bursa ilindeki ikametinde verilmiş. Esasen Flash Haber TV ulusal ve karasal yayın olduğu için Ekrem İmamoğlu ve Murat Ongun isimli şahıslar tarafından Halk Tv üzerinden satın alınarak Ekrem İmamoğlu'nun propaganda aracı yapılmaya çalışılmıştır. Zira ben 9 ocak 2025 tarihinde kanalı satın alana kadar kanalda sürekli Ekrem İmamoğlu ve İBB'nin günlük 15 dakikalık reklamı yapılıyordu bu konuda anlaşma yapılmıştı” diyerek, doğrudan CHP’nin medya destek adı altında Flash TV ile anlaşmalar yaptığını ileri sürdü.

Kork ifadesine şöyle devam etti; “Benim sahadan edindiğim bilgilere göre Halk TV sahibi olan Cafer Mahiroğlu kapora olarak ödediği 250 bir doları doğrudan Ekrem İmamoğlu tarafından Murat Ongun'a verildiği. Onun da Cafer Mahiroğlu'na elden vererek bu paranın gayri resmi şekilde çöp poşeti içerisinde kanal sahiplerine verildiğidir. Ben bunları kanalı satın aldıktan sonra yaptığım incelemelerde ve özel araştırmamda tespit ettim. Bunlarla alakalı klasör hazırladım özel bir dosya da bende mevcuttur.

“Karalayıcı haberler yapıldı” iddiası

Halk TV sahibi olan Cafer Mahiroğlu, Flash TV de 9 ocak tarihinde son yayınını yapan Can Ataklı, sol cenahta yayın yapan Fatih Altaylı gibi isimler ve FETÖ Terör Örgütünün önemli isimlerinden olan Cevheri Güven isimli şahıslar bir ağızdan bana ve sayın Cumhurbaşkanımıza saldırmaya başladılar. Özellikle beni Hizbullahçı İsrail ajanı şeklinde karalamaya başladılar. Kanalın Ekrem İmamoğlu için çok önemli olduğunu benim tarafımdan alındığı takdirde bunun Ekrem İmamoğlu'nun önünün baltalamak şeklinde olduğunu Flash TV’nin ATV ve SHOW TV gibi karasal yayın hakkı olan büyük bir yayın organı olmasının bu şekilde engellendiği ve Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından bana aldırtıldığı yünün de sürekli karalayıcı haberler yapılmaya başlandı. Bu yayınların tamamı bana geri adım attırmak ve kanalı almaktan beni vazgeçirmek adına yapıldı.

Soykan ve Ağrıel ile görüşme

Özellikle diğer iş kollarım olan bankam ve Payfix üzerinden ilgili gazeteciler tarafından tehdit edildim, yıldırılmak istendim. Ancak geri adım atmadım. Bunlarla alakalı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ayrı ayrı suç duyurusunda bulundum. Ben kanalı aldıktan iki ay sonra Murat Ağırel isimli gazeteci beni aradı ve benimle röportaj istediğini söyledi. Ben kendilerini ofisime davet ettim ancak onlar kabul etmediler onlar beni Cumhuriyet Gazetesine davet ettiler bende bunu kabul etmedim en son Trump Tower isimli iş merkezinin altında bulunan Midpoint isimli yerde buluşma ayarladık. Normal şartlarda benimle görüşmek isteyen onlar olmasına rağmen basın etik kurallarına aykırı davranarak ve üst perdeden konuşarak beni ayaklarına çağırmaya çalıştılar bende kabul etmedim. Buluştuğumuzda Murat Ağırel, Timur Soykan isimli gazeteci ile birlikte geldi. Yaklaşık 2 -3 saat görüştük. Her iki tarafta karşılıklı rıza ile görüşmeyi kayıt altına aldı. Timur Soykan bana hiç soru sormadı ve herhangi bir isnatta bulunmadı. Ancak Murat Ağırel özellikle 23 Asliye Ceza Mahkemesindeki davamla alakalı sorular sordu ben bu gazetecilere kendi davamla herhangi bir bilgi veya belge paylaşımında bulunmadım ama nereden temin ettiklerinin bilmemekle beraber ellerinde benimle alakalı bütün bilgiler ve dava ile ilgili bilgiler vardı.

Konuşma içeriği beni baskılamak Flash TV'nin tarafımca satın alınmasından ötürü beni geri atım attırmaya yönelik konuşmalar şeklinde oldu. Hatta görüşmeyi sonlandırdığımızda benim ses kaydım devam ederken Murat Ağırel bana hitaben 23 Asliye Ceza Mahkemesindeki dosyamı da kast ederek hakkınızda açılmış davalar var ve iddialar var neye güvenerek bu kanalı aldınız şeklinde baskın ve bastırıcı beyanlarda da bulundu. O günden sonra beni yıldırabilmek adına şirketlerim ve hakkımda karalayıcı ve suçlayıcı yazı serileri yayınlamaya başladı.

Ben 9-10 ocak tarihlerinde ABD ülkesinde ABD devlet başkanı olan Trump'ın davetlisi olarak gala yemeğine ve yemin törenine katılmak için yurt dışındaydım. Bu süreçte özellikle Murat Ağırel beni ve şirketlerimi karalayıcı yayınlar yapmaya başladı. Akabinde de o cenahta bulunan bütün gazeteciler hakkımda karalayıcı yayınlar yapmaya başladı. Hatta gazeteci İsmail Saymaz da bu tür haberler yaptı. Ben kendisini aradım nedenini sordum kendisi de özür dileyerek haberlerini sildi. O cenahtan sadece hemşehrim olması sebebiyle İsmail Saymaz ile görüştüm. Hatta kendisine basın toplantısı yapacağımı ismini geçireceğimi söyledim oda isminin geçmesini istemedi ve kendisinin bu konulara karıştırılmasını istemedi.

Diğer gazetecilerle alakalı zaten suç duyurusunda bulunmuştuk, özellikle Murat Ağırel ve Timur Soykan ile ilgili yaptığımız görüşme ve akabinde beni ve şirketlerimi karalayıcı yayınları özelinde özellikle Flash Haber TV'nin tarafımca satın alınmasını engellemek adına habercilik etiğine aykırı davranarak beni baskılayıcı ve üzerime isnatta bulunucu şekilde eylemlerde bulunmaları nedeniyle şikayetçiyim.”

Karapara aklamadan tutuklandı

Flash TV, PayFix ve Pozitifbank gibi kuruluşların sahibi olan Erkan Kork, Mart 2025'te; yasa dışı bahis faaliyetleriyle bağlantılı olarak "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanuna muhalefet" suçlamalarıyla tutuklandı.

İddialara göre, Kork'un sahibi olduğu PayFix adlı ödeme kuruluşu, yasa dışı bahis sitelerinin Türkiye'de faaliyet göstermesine olanak tanımış ve bu yolla elde edilen gelirlerin aklanmasına aracılık etmişti. Bu kapsamda, Kork'un finansal sisteme ilk olarak 2014 yılında Troyin Bilişim şirketiyle girdiği ve sonrasında PayFix'i kurarak yasa dışı bahis faaliyetlerini desteklediği belirtiliyordu.

Soruşturma kapsamında, Kork'un sahibi olduğu Flash TV, Pozitifbank ve PayFix dahil olmak üzere toplam değeri 6,9 milyar TL olan 23 şirkete el konuldu. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Pozitifbank'ın yönetiminin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devretti.​

Vergi kaçırmaktan mahkum oldu

Kork hakkında 2021’de “Vergi usul kanununa muhalefet” iddiasıyla da bir yargılama gerçekleştirildi.

İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamada Kork’a yönelik “defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçundan 15 ay hapis cezası verildi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Dairesiyse, yerel mahkemenin tam tersi karar vererek Kork’un beraatine karar verdi. İtiraz sonucu Yargıtay’da yapılan incelemenin ardından Yargıtay 11. Ceza Dairesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Dairesi’nin kararını usulden bozdu. Yargıtay, 2022’de yargılamanın yenilenmesi için İstinaf’a gönderdi.

Dolandırıcılıktan da yargılanmıştı

Kork ayrıca 2003 yılında ise, “yurt dışına gönderme vaadiyle dolandırıcılık” suçundan ceza aldı. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamada Y.S., H.Y., Ş.Y. ve S.U adlı kişiler, Kork tarafından dolandırıldıkları iddiasıyla şikâyetçi oldu. Kork, hakkındaki iddia nedeniyle gözaltına alındı, ardından tutuklandı. Ve yedi ayı aşkın süreyle cezaevinde yattı.

Polis ekiplerinin her iki gazetecinin evinde arama yaptığı, telefon ve bilgisayarlarına el konulduğu öğrenildi. Avukat Ermaner sosyal medya hesabından şu ifadelerle gözaltını duyurdu: "İfade için randevulaşan, kendi isteğiyle ifade vermeye geleceği bilinen kişiler hakkında gözaltı işlemi uygulanması, hukuka aykırılık teşkil ettiği gibi açıkça Düşman Ceza Hukuku’nun uygulandığını göstermektedir" dedi.

Gözaltına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yapan gazeteci Şule Aydın, "Murat ve Timur gözaltına alınıyor. Şu an evlerinde arama yapılıyor. Yeter!" ifadelerini kullanmıştı.

(Medya Servisi)

Evrensel'i Takip Et