Timur Soykan ve Murat Ağırel'in ifadeleri: Tehdit ve şantaj yok, gazetecilik var
Timur Soykan ve Murat Ağırel kara para aklama soruşturmasından tutuklu bulunan Kork'un şikayeti üzerine gözaltına alınmalarının ardından adliyeye sevk edilen gazetecilerin ifadelerine ulaşıldı.

Fotoğraf: ANKA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan, sabah şafak baskınıyla 06.00 sularında gözaltına alındı. Gazetecilerin kara para aklama soruşturmasından tutuklu bulunan Flash TV’nin sahibi Erkan Kork'un şikayeti üzerine, "tehdit" ve "şantaj" iddialarıyla gözaltına alındı, gazetecilerin dijital materyallerine de el konuldu.
Gazeteciler Vatan Emniyet’teki ifadelerinin ardından Çağlayan Adliyesi’ne sevk edildi. İfade veren gazetecilerin ifadelerine ulaşıldı.
Murat Ağırel, ifadesinde Erkan Kork ile özellikle kamuya açık bir çay bahçesinde görüştüklerini, Timur Soykan'ı da güvendiği bir meslektaşı olarak tanıklık etmesi için çağırdığını, bu görüşmede tamamen o nedenle bulunduğunu belirtti. Erkan Kork ile görüşmelerini iki tarafına kayıt ettiğini, bu kayıtlardan da, iddia edildiği gibi tehdit ve şantaj değil tamamen habercilik amaçlı bir görüşmenin söz konusu olduğunu dile getirdi.
Tutuklu bulunan Flash TV ve Bank Pozitif'in sahibi Erkan Kork şikayetinde, Murat Ağırel ve Timur Soykan’ı ile yaptığı görüşme sonrası kendisi ve şirketleri hakkında karalayıcı yayınlar yaparak Flash Haber TV'nin tarafınca satın alınmasının engellenmeye çalıştığını iddia ederek, şikayetçi olduğunu söylemişti.
Gazetecilere Erkan Kork'un savcılık ifadeleri soruldu.
Murat Ağırel: Timur Soykan’ın konuyla ilgisi yoktur
Murat Ağırel’e yaptığı görüşmelerin sorulması üzerine Ağırel, ifadesinde, “Bahse konu telefon içeriğini hatırlıyorum. Erkan Kork’un ısrarla bilgi belge vereceği için yüz yüze görüşme taleplerimi istememe rağmen kamuya açık bir alanda yapmak zorunda kalmamın görüşme içeriğidir. Kendisi ısrarla kendisine ait firmaların bünyesindeki yerlerde görüşme taleplerine rağmen bu talepleri reddedip gazetecilik mesleğinin gereği olarak alenilik ilkesi göz önünde bulundurularak kamuya açık bir çay bahçesinde buluşmayı istedim. Bu da görüşme içeriklerinde açıkça çok ne bellidir. Timur Soykan isimli kişi hem meslektaşım hem de yakın arkadaşımdır kendisinde güvenmemden dolayı ve ayrıca Erkan Kork isimli şahsın söyleyeceklerine şahitlik etmesi adına davet ettiğim kişidir. Bu olayla ve Timur Soykan’ın yaptığı araştırma ile ilgili bağlantısı yoktur. Yalnızca şahitlik yapmak adına orada bulunmuştur. Erkan Kork ile herhangi bir diyaloğu olmamıştır. Keza burada olmama sebep olan ana iddiayı içeren Erkan Kork isimli şahsın tutuklandıktan sonra vermiş olduğu dilekçede de açıkça yer almaktadır.
Ağırel ifadesinde, "Ben Erkan Kork isimli şahsı görüşmelerden önce tanımam. Erkan Kork ve bunun benzeri şahısları araştırma faaliyetlerim için değilse herhangi bir şekilde finansal ve yatırımsal kararları ile ilgilenmem. Dolayısıyla Flash Tv'nin de alınması benim açımdan herhangi bir önem taşımamaktadır" dedi.
"Sadece gazetecilik yaptım"
"Benim araştırdığım konu Payfix firması ve bunun yasadışı bahis ve yasadışı bahis finansman ayağıdır" diyen Ağırel, şunları kaydetti: "Bunun haricinde Flash Tv'nin alınması ve özellikle Erkan Kork tarafından alınmasının benim için haber değeri yoktur. Bu konuyla alakalı olarak karalama iddiası olan haber yapmadım. Haberlerim, yazılarım ve kitaplarım açıktır. Bununla alakalı olarak araştırmakta olduğum konu ve bu konuya dair yapılan ve ses kaydı, alınan görüşmeler içeriği dışında hiçbir karalama olarak nitelendirilecek öğe yoktur. Kendisini baskı altına almaya çalışmadım. Keza baskı altına almaya çalışsam kamuya açık bir alanda görüşme talep edip, ses kaydı almasına izin vermez aksine kendi belirlediğim ve benim kontrolümde olan bir alanda görüşme yapmaya diretirdim. Timur Soykan'ın konu ile alakası yoktur. Kendisi bağımsız bir gazetecidir. Ne yapıp ne yapmayacağını kimseden talimat almaz. Erkan Kork'a herhangi bir isnatta bulunucu eylemim yoktur. Sadece gazetecilik yaptım."
Timur Soykan: Bu beyanlar tamamen yalandır
Gazeteci Timur Soykan ifadesinde, “Bu beyanlar tamamen yalandır. Kendisi yasadışı bahis ile suçlanarak yargılandığı ve sahibi olduğu payfix elektronik ödeme şirketinin yasadışı bahis paralarının transferinde kullanıldığına dair suçlandığını biliyorduk. Haberin konusu yasadışı bahisten yargılanan bir kişinin elektronik ödeme sistemi ve banka sahibi olmasıydı. Dünyanın her yerinde yasadışı bahis şüphelisi bir kişinin e-ödeme ve banka ve TV kanalı sahibi olması haber değeri taşır" dedi.
"Ben bu haberi kesinlikle destekledim" diyen Soykan, şunları söyledi: "Murat Ağırel'in yazı dizisi başarılı bir gazetecilik faaliyetidir. Erkan Kork'un iddia ettiği gibi kendisinin Flash Tv'yi satın almasıyla ilgili tehdit asla söz konusu olmamıştır. Flash Tv'yi satın almasını engellemek gibi bir suçlama zaten söz konusu olamaz, bildiğim kadarıyla o dönem Flash Tv'yi satın almıştı. Hatta görüşmede telefonunda bir ekran görüntüsü göstermişti. Bu görüntüde Flash Tv'nin haber bülteninden bir ekran yazısı vardı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın diplomasinin olmadığı yönünde bir yazıydı. 'Kanalın sahibi benim, her tür yayın yapıyoruz' şeklinde konuştu. Benim onun hakkında yaptığım haber ise BDDK Başkan Yardımcısı Mustafa Aydın'ın düğününe katılmasıyla ilgiliydi, bu düğünde çektiğim videolarda Erkan Kork'un Mustafa Aydın'a takı taktığı anları buldum ve bunu haberleştirdim."
"Kork'la sınırlı değil yargı içindeki çetenin gazetecileri susturmak, korkutmak için hamlesi"
Timur Soykan, Kork’un savcılık ifadesine istinaden şunları söyledi: "Bu konu ile ilgili bize telefonla arayan polisler bilgi vermiş ve bizi savcının ifadeye çağırdığını söylemişti. Avukatlarımız savcıya gitmiş ve savcı tarafından bugün saat 13:00'da ifadeye gelmemiz söylenmişti, ben sabah gidip ifade vermek için şansımı deneyecektim çünkü öğlen Ankara'ya gitmeyi planlıyordum. Ancak ifade vereceğimiz biline biline savcılığın talimatı ile evimden gözaltına alındım. Yukarıdaki iftiraların sadece Erkan Kork ile sınırlı olmadığı, yargı içindeki bir çetenin biz gazetecileri susturmak ve korkutmak için bir hamle yaptığını düşünüyorum. Bu basın özgürlüğüne ve ifade özgürlüğüne tamamen aykırı bir uygulamadır. İftirayı atanlardan dair demokratik haklarımızı gasp edenlerde de şikayetçi olmayı düşünüyorum." (Politika Servisi)
Evrensel'i Takip Et