11 Nisan 2025 12:16

Atamalarda liyakat esas alınmalı, siyasal kadrolaşmaya derhal son verilmelidir!

Muğla ve Samsun’da proje okullardaki atamalara yönelik yapılan açıklamalarda atamalarının önceki yıllardaki gibi şeffaflıktan uzak ve liyakat ilkesini hiçe sayan bir anlayışla gerçekleştiği belirtildi

Atamalarda liyakat esas alınmalı, siyasal kadrolaşmaya derhal son verilmelidir!

Fotoğraf: Evrensel

Muğla – Eğitim Sen Muğla Şubesi, Millî Eğitim Bakanlığına (MEB) Bağlı Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarının açıklanmasının ardından, İl milli eğitim önünde yaptığı açıklamada 2025 yılı atamalarının önceki yıllarda olduğu gibi şeffaflıktan uzak ve liyakat ilkesini hiçe sayan bir anlayışla gerçekleştiğini belirterek siyasi ve idari takdirle yapılan atamalara tepki gösterdi.

“Atamalar tamamen siyasi ve idari takdirle şekillenmiştir”

Açıklamayı Eğitim Sen Şube Başkanı Nilüfer Enginsu yaptı. Enginsu, proje okullarına yapılan atamalarda sürecin somut ölçülebilir ve nesnel hiçbir kritere dayanmadığını belirterek, “atamalar tamamen siyasi ve idari takdirle şekillenmiştir” dedi.

“Eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunu ciddi anlamda zedelemektedir”

Enginsu, açıklamasında “Bakanlık; herhangi bir kriter ilanı yapmadan, kıdem, hizmet puanı ya da mesleki yeterlilik gibi objektif göstergelere bakmadan, istediği öğretmeni ya da eğitim yöneticisini proje okullarına atayabilmektedir.Bu uygulama, yıllardır eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunu ciddi anlamda zedelemekte; emek, birikim ve mesleki yetkinlik yok sayılmaktadır” ifadelerine yer verdi.

“Siyasi sadakat, mesleki liyakatin yerini almıştır!”

Proje okullarında öğretmen ve yönetici atamalarının uzun süredir siyasi sadakatin belirleyici olduğunun bilindiğinin altını çizen Enginsu, “2025 yılı atamaları da bu tabloyu değiştirmemiştir. Yüzlerce nitelikli ve deneyimli öğretmen ve eğitim yöneticisi hak ettikleri halde “Bakanlık takdiri” sonucunda proje okullarına atanmamıştır. Bu durum, sadece kişisel mağduriyetler yaratmakla kalmamakta; aynı zamanda eğitimin niteliğini doğrudan etkilemektedir” diye konuştu.

“İtirazımız dikkate alınmamış, taleplerimiz ise yanıtsız bırakılmıştır”

Atama yetkilerinin tamamen bakanlık onayına bağlandığı mevcut sistemin, liyakati tamamen ortadan kaldırdığını belirten Enginsu, ”öğretmen ve yönetici atamalarını siyasal ve sendikal yakınlık zeminine indirgemiştir. Sendikamızın itirazı dikkate alınmamış, taleplerimiz ise yanıtsız bırakılmıştır” dedi.

Atamalarda mesleki kıdem, hizmet süresi, akademik yeterlilik ve performans gibi nesnel kriterlerin olmamasının eğitimi her geçen gün daha da niteliksiz bir hale getirdiğini belirten Enginsu, “İhtiyacımız olan proje okulları değil nitelikli eğitimdir “ diye konuştu.

“Eğitim kurumları iktidarın arka bahçesi değildir!”

Enginsu açıklamasında, “Öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirme süreçlerinin şeffaf, denetlenebilir ve liyakat esaslı hale getirilmesi kamusal eğitimin geleceği açısından hayati önemde olduğunu belirterek “eğitim kurumları, siyasal iktidarın arka bahçesine dönüştürmeyi hedefleyen atama politikalarından derhal vazgeçilmeli, eğitimde eşitlik, adalet ve bilimsellik esas alınmalıdır dedi.

“Eğitim emekçilerini bu haksız ve hukuksuz uygulamaya karşı birlikte mücadele etmelidir”

Eğitim kurumlarının, iktidarın siyaseten müdahale ettiği birer arka bahçe haline getirilmesine seyirci kalmalarının mümkün olmadığını belirten Enginsu, eğitim emekçilerini bu haksız ve hukuksuz uygulamaya karşı birlikte mücadeleye davet ediyoruz” dedi. (Evrensel)


Eğitim Sen Samsun Şubesi: Siyasi sadakat, mesleki liyakatin yerini almıştır!

Samsun –Eğitim Sen Samsun Şubesi proje okulların8daki atamalar sonrası yaptığı açıklamada, “Siyasi sadakat, mesleki liyakatin yerini almıştır” dedi.

Eğitim Sen Samsun Şubesi Başkanı İsmail Yavuz yaptığı açıklamada 2025 yılı atamalarının tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi yine şeffaflıktan uzak ve liyakat ilkesini hiçe sayan bir anlayışla gerçekleştirildiğini belirterek; “Proje okullarına yapılan atamalarda süreç; somut, ölçülebilir ve nesnel hiçbir kritere dayanmamakta; tamamen siyasi ve idari takdirle şekillenmektedir. Bakanlık; herhangi bir kriter ilanı yapmadan, kıdem, hizmet puanı ya da mesleki yeterlilik gibi objektif göstergelere bakmadan, istediği öğretmeni ya da eğitim yöneticisini proje okullarına atayabilmektedir. Bu uygulama, yıllardır eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunu ciddi anlamda zedelemekte; emek, birikim ve mesleki yetkinlik yok sayılmaktadır” dedi.

Siyasi sadakat, mesleki liyakatin yerini almıştır!

Proje okullarında öğretmen ve yönetici atamaları uzun süredir siyasi sadakatin belirleyici olduğunun bilindğini belirten Yavuz şunları söyledi; “Mülakat gibi denetime kapalı uygulamalar, yandaş sendikalara mensup olanlara sağlanan ayrıcalıklar ve hakkaniyetsizlik, öğretmen atamalarını ve eğitim yöneticiliği görevlendirmelerini proje okullarına yönelik açık bir siyasi kadrolaşma aracına dönüştürmüştür. 2025 yılı atamaları da bu tabloyu değiştirmemiştir. Yüzlerce nitelikli ve deneyimli öğretmen ve eğitim yöneticisi hak ettikleri halde “Bakanlık takdiri” sonucunda proje okullarına atanmamıştır. Bu durum, sadece kişisel mağduriyetler yaratmakla kalmamakta; aynı zamanda eğitimin niteliğini doğrudan etkilemektedir.”

Öğretmen atamalarının ve yönetici görevlendirme süreçlerinin şeffaf, denetlenebilir ve liyakat esaslı hale getirilmesi, kamusal eğitimin geleceği açısından hayati önemde olduğunu vurgulayan Yavuz; “Eğitim kurumlarını, siyasal iktidarın arka bahçesine dönüştürmeyi hedefleyen atama politikalarından derhal vazgeçilmelidir. Eğitimde eşitlik, adalet ve bilimsellik esas alınmalıdır. Eğitim kurumlarının, iktidarın siyaseten müdahale ettiği birer arka bahçe haline getirilmesine seyirci kalmamız mümkün değildir. Eğitim Sen olarak bu adaletsizliğe karşı hukuki süreci sonuna kadar sürdüreceğimiz bilinmelidir.  Tüm eğitim emekçilerini bu haksız ve hukuksuz uygulamaya karşı birlikte mücadeleye davet ediyoruz” dedi. (Evrensel)

Evrensel'i Takip Et