11 Nisan 2025 14:06

Özgür Özel: Erdoğan'ın haberi olmadan Akın Gürlek terini silmiyor

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Erdoğan'ın haberi olmadan Akın Gürlek terini silmiyor. Erdoğan ile baş başa görüşüyorlar. Rutin aralıklarla düzenli şekilde bilgi verip vermediğini söylesinler" dedi.

Özgür Özel: Erdoğan'ın haberi olmadan Akın Gürlek terini silmiyor

Ekran görüntüsü Halk TV yayınından alınmıştır.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Halk TV'de gazeteci İsmail Küçükkaya'nın sorularını yanıtladı. Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesine, Ekrem İmamoğlu'na ve CHP'ye yönelik soruşturmaları yürütüen İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile baş başa görüştüğünü, düzenli şekilde bilgi verdiğini öne sürdü.

Özgür Özel, "Erdoğan'ın sağ kolu kişiye, Erdoğan dedi ki; 'Akın sana İstanbul'da ihtiyacım var'. İstanbul'a götürdü. Bu operasyonlar yapılıyor. Cümle alem biliyor ki Erdoğan'ın haberi olmadan Akın Gürlek terini silmiyor. Bu kadar söylüyorum. Bakın Akın Gürlek terini silecekse Erdoğan'a söylüyor. Uçaktan iniyor, havaalanında bütün AK Partililer biliyor, Akın Gürlek'le Erdoğan ama 3 dakika ama 30 dakika baş başa görüşüyor mu? Görüşmüyor mu? Görüşüyor. 'Görüşmüyor' desinler. 'Akın Gürlek, Erdoğan'ı havaalanında karşılamıyor. Kendisine uzun kısa brifingler ayaküstü ya da odada vermiyor' desinler. Ömer Çelik'e sorun. Ben AK Partililerden, Cumhurbaşkanlığından… Akın Gürlek'in Erdoğan'ı havaalanında ya da konakladığı çalışma ofisinde, evinde ziyaret edip rutin aralıklarla düzenli şekilde bilgi verip vermediğini söylesinler. Ben bu kadar net söylüyorum" ifadelerini kullandı.

Özel, "Siz böyle bir bilgi olduğunu bilerek mi soruyorsunuz" sorusuna da "Evet. Bütün AK Partililer de biliyor bunu. O karşılamada arkadaşlarım var" yanıtını verdi.

"30  Ekim'den beri neler oldu?"

"Akın Gürlek Bakan Yardımcısıyken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına atıyor. Niyeti belli. Geldiği gün 9 Ekim. İlk hareketi 30 Ekim Esenyurt'ta kayyım ataması. 30  Ekim'den beri neler oldu? Beşiktaş Belediyesi, Beykoz Belediyesi, toplam altı belediyemiz. Bunun yanında Gezi'ye giden sanatçılar… Kim yapıyor? Akın Gürlek yapıyor. Bundan önceki Cumhuriyet Başsavcısı, ondan önceki yapmıyordu, bu yapıyor. Bu ne? Sanatçıları sindirmek. Gazeteciler, en son Timur Soykan, Murat Ağırel, bugüne kadar dünya kadar gazeteci. İsmail Saymaz ayağında kelepçeyle evinde oturuyor. Özlem Gürses, bir ay evden yayın yaptı. Dünya kadar gazeteciyi alıyor, koluna polis sokuyor, o fotoğrafı veriyor. Bunların hepsi algı operasyonu. Kimin talimatıyla oluyor? Akın Gürlek'in talimatıyla oluyor. TÜSİAD Başkanı… TÜSİAD dediğin kurum, genellikle hükümetin bütün toplantılarına gider. Bakanların dış gezilerine katılır. Mehmet Şimşek diyor ki 'Gel yurt dışına birlikte gidelim', adam diyor ki 'Gelemem, Akın Gürlek bana yurt dışına çıkış yasağı koydu'."

"EMEP İl Başkanı'nın içeride olması Türkiye için çok ayıplı bir iştir"

Özgür Özel, "Tüm bu yaşanan süreçte gerçekleşen olaylar planlı mı" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Eve planlı. Tek elden yönetiliyor. Bakın iş dünyası. Bir kelime söyledi, yurt dışına çıkış yasağı. Gazetecilere ev hapsi, sanatçılara da o şekil. Ev hapsine çıkarılan sendikacılar. Genel-İş Genel Başkanı hapiste yattı. Bir sürü öğrenci zaten içeri giriyor, çıkıyordu. Siyasetçiler, en sağdan Zafer Partisi, Genel Başkanı içeride. Bakın Ümit Özdağ bir Genel Başkan. Bir partinin, mesela EMEP'in İl Başkanı'nın [Sema Barbaros] içeride olması Türkiye Cumhuriyeti için çok ayıplı bir iştir. İstanbul İl Başkanı içeride! Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ile birlikte seçilmiş eş genel başkanlardı, 8 yıldır içeride. Cumhurbaşkanı adaylığı var. İçerideyken cumhurbaşkanı adayı oldu."

"Ekrem İmamoğlu yasaklı da olsa hapiste de olsa adayımız odur"

Özel, "Olur da İmamoğlu adaylaştırılamazsa ne yapacaksınız" sorusunun yöneltilmesi üzerine de şu yanıtı verdi:

"Bir kere bizim A, B, C planımız yok. Taktiksel olarak Z'ye kadar var. 15,5 milyon kişi İmamoğlu'nu aday etmiş. İmamoğlu olmazsa ne olur? Şöyle olur:

İmamoğlu içeride. Kampanyası dışarıda. Biz kampanyasını yaparız. Genel Başkan olarak ben yaparım. 81 ilde il başkanlarım yapar. 973 ilçe başkanlarım yapar. 2 milyon üyem onun adına kampanyayı milletimizle bir yaparız.

İmamoğlu içeride veya dışarıda ama siyasi yasak geldi. Adaylığa başvuracağı gün örnek diploması halen geri verilmedi, idari yargıdayız. Ben çok inanıyorum o diploma iptalini geri aldıracağımıza ama yapmadılar. Ya da siyasi yasak getirdiler. Aday olamıyor. İmamoğlu dışarıda mı? Dışarıdaysa kampanyayı bir şehirde o yapar, bir şehirde ben yaparım, bir şehirde Mansur Yavaş yapar, bir şehirde milletvekillerimiz yapar. Bir yerde otobüs üstüne Ali Mahir Başarır çıkar, bir yerde Murat Emir çıkar. Bir tane kağıt üzerinde resmi adayımız olur ama kampanyayı hep beraber yaparız.

Ekrem Bey hem cezaevinde hem yasaklı. Ekrem Bey televizyondan izler. Notlarını alır, istişare içinde oluruz. 81 ilde dünyanın en büyük kampanyasını yaparız. Zaten o seçim şuna döner; Ekrem İmamoğlu'nun hapiste mi kalsın, özgür mü olsun? Türkiye'de otokrasi mi olsun, demokrasi mi olsun? Adayın isminin kim olduğunun önemi yok. En yüksek oyu kim alacaksa Ekrem Bey içerideyse aday olur. Ama o adaylık, milletin adayı Ekrem İmamoğlu'nun yerine bu süreçte olan siyasi yasağını kaldırmak, hapisten çıkarmak onun yeniden seçilebilir hale gelmesini sağlamak üzere yapılmış adımdır. O aday olan arkadaşımız kimse Ekrem Bey geldikten sonra o arkadaşımız da başka bir göreve gelir, Ekrem Bey de yürütme görevi babakanlıksa başbakanlığa gelir, cumhurbaşkanıysa cumhurbaşkanlığına gelir.

Bu seçim bırakırlar siyasi yasak olmazsa Ekrem Bey'le Tayyip Bey arasında umarım adil ve gerçek bir yarış olur, öyle yarışırız. Yok ne yaparlarsa yapsınlar, Ekrem İmamoğlu yasaklı da olsa hapiste de olsa adayımız odur. Kampanya onun üstünden yürür. Çünkü millet karar verdi." (Politika Servisi)

Evrensel'i Takip Et