Seyit Aslan: İşçilerin mücadelesi, insanca çalışma ve yaşam koşullarını getirecek

İzmir - Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Seyit Aslan ve İzmir İl Örgütü, Kemalpaşa ilçesinde faaliyet gösteren grevdeki Temel Conta işçilerini ziyaret etti.

Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesine üye olan ve işverenin sendikal haklarını tanımaması üzerine greve çıkan işçilerin fabrika önündeki direniş 123 gündür sürüyor.

“Temel Conta işçisi yalnız değildir”, “İş ekmek özgürlük”, “Genel grev genel direniş”, “Direne direne kazanacağız” sloganlarının atıldığı ziyarette EMEP’in başlattığı “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” kampanyası konuşuldu.

“Yasa tanımazlığın cesaretini nereden alıyor?​”

Ziyarette konuşan EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan, Türkiye’nin dört bir yanında işçilerin hakları için direnişte olduğunu söyleyerek, “Temel Conta’da ayrı bir hukuk işlediğini bir kez daha görmüş olduk. Burada sendikal hak ve özgürlüklerin kabul edilmeyişi, ‘Ben burada sendika istemiyorum, karşımda örgütlü işçi istemiyorum’ diyen bir zihniyet var. Türkiye’nin yasaları var. Ama görüyoruz ki Temel Conta’nın patronu, bu burjuva hukukunu bile tanımamak için elinden geleni yapıyor. Bu hukuk, yasa tanımazlığın cesaretini nereden alıyor?​” diye sordu.

“Grevler yasaklanıyorsa o ülkede demokrasi yoktur”

Aslan, “İşler çok iyi gidiyormuş gibi davranan bir çalışma bakanı var. Adı çalışma bakanı ama kendisi tam bir sermayenin has bakanlarından bir tanesi. Normalde bakanlığın buradaki patrona karşı bir yaptırımı olması gerekir. Hem yüksek hakem kurulu kararını tanımayacaksın, ‘sendika istemiyorum’ diyeceksin, 35 yıl boyunca asgari ücretle çalıştıracaksın ama saygın bir iş adamı muamelesi göreceksin. Böyle bir şey yok! O yüzden şunun altını özellikle çizmek istiyorum. Bu ülkede demokrasinin, özgürlüğün olup olmadığını görmek için önce işçilerin çalışma ve yaşama koşullarına bakmak gerekir. Fabrikada kölece çalışma varsa, günde 12-14 saat çalışma varsa, sadece asgari ücret ödeniyorsa, kadınlara mobbing şiddet uygulanıyorsa, işçiler iş cinayetlerinde hayatını kaybediyorsa, grevler yasaklanıyorsa o ülkede demokrasi yoktur” diye konuştu.

“İşçi sınıfının mücadelesi ülkede demokrasinin geleceğinin işaretleridir”

Türkiye’de sermaye için her türlü hak ve özgürlüğün olduğunu ama işçi sınıfına en küçük bir hak arama mücadelesi karşısında baskı ve şiddet politikalarının uygulandığını dile getiren Aslan, “Antep’te işçilerin yüzde 30’a karşı mücadelesinde sendika başkanı tutuklanıyor, ev hapsine mahkum ediliyor. Birleşik Metal-İş işçileri hakları için greve çıkınca tek adam rejiminin yaptığı ilk iş grevleri yasaklamak oluyor. Temel Conta’da her türlü hukuksuzluğa, keyfiliğe karşı çalışma bakanı göz yumuyor. Bu adaletsizlik son bulacak, bundan eminiz. İşçi sınıfının örgütlü mücadelesi, işçi sınıfının direnişi er ya da geç bu ülkede demokrasiyi de eşitliği de barışı da iş yerlerinde gerçek anlamda insanca çalışma ve yaşam koşullarını getirecek. Kadın arkadaşlarımızın buradaki direnişi hepimize umut veriyor. Türkiye işçi sınıfının lokal de olsa sürdürdükleri mücadeleler bu ülkede demokrasinin geleceğinin işaretleridir” ifadelerini kullandı.

“Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş”

Partisinin başlattığı “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” kampanyası hakkında da konuşan Aslan, “İşçi sınıfı sendikal hak ve özgürlüklerine kavuşmadan, patronlar karşısında örgütlü bir güce kavuşmadan taleplerini elde etmesi mümkün değil. Sendikal hak ve örgütlükler meselesi sadece sendikaya üye olmak değil o iş yerinde temsilcisini de seçmek, patronların baskıları karşısında da durabilmeyi gerektiren bir süreç. O yüzden biz fabrika fabrika, iş yeri iş yeri, atölye atölye sendikal hak ve özgürlüklerimizin kazanmak üzere de sürdürdüğümüz çalışmada imzalar topluyoruz. Bu imzaları parlamentoda onbinlerce işçiyle, onların imzasıyla bir kez daha bu iş sınıfın bu acil talebini parlamentoda dile getireceğiz” dedi.

“1 Mayıs’ta bölünmeden hep beraber gücümüzü gösterelim”

Temel Conta grevinin başarıyla bitmesi için parti olarak gittikleri her yerde işçilerin taleplerini dile getireceklerini söyleyen Aslan, baskılara karşı tüm işçileri 1 Mayıs’ta meydanlarda olmaya davet etti. Konfederasyonlara da çağrı yapan Aslan, “1 Mayıs’ta sermayeye ve onun iktidarına karşı bölünmeden, parçalanmadan hep birlikte gücümüzü gösterelim. Temel Conta işçileri için, DIGEL işçileri için, Antep’te direnen tekstil işçileri için gücümüzü gösterelim. Sendikal hak ve özgürlükleri için mücadele eden Türkiye’nin dört bir tarafındaki işçiler için gücümüzü gösterelim” diye ekledi.

Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı Hasan Toptan ise ziyaret için teşekkür ederek, “Birleşe birleşe kazanacağız, birleşe birleşe çoğalacağız. Bizler için özellikle Mecliste ve sahalarda olmanız büyük bir gurur veriyor” dedi. (Evrensel)