Dekan Tanyolaç'ın, Prof. Dr. Oğuz Bayraktar'a mobbing rutine döndü

Ramis Sağlam
[email protected] 

İzmir – Çalışma hayatının birçok alanında uygulanan mobbing, akademik çevrelerde de sıklıkla kamuoyuna yansımaya devam ediyor. Dokuz Eylül Üniversitesi'nden sonra şimdide Ege Üniversitesi (EÜ) Mühendislik Fakültesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Oğuz Bayraktar, Fakültenin Dekanı Bahattin Tanyolaç tarafından, bugüne kadar akademik-yönetsel, iftira ve mobbinge uğradığını ileri sürdü.

Üniversite içinde birçok idari ve akademik personele mobbing uygulaması CİMER başvurularına da yansırken soruşturma süreçlerinde birçok kez görevden uzaklaştırılan Bayraktar, yaşadıklarını gazetemize anlattı.

Mobbing sürecinin 2023 yılına dayandığını belirten Bayraktar, Danışmanlığını yaptığı TÜBİTAK projeleri kabul edilen öğrenciler, Bölüm Başkanı ve Fakülte Dekanı olarak Prof. Dr. Bahattin Tanyolaç'ın görevini kötüye kullanarak öğrencilerin bölüme giriş çıkışlarını engelleyerek canlı sistemler üzerine olan projelerin aksamasıyla başladığını ifade etti.

"Kimi kime şikayet edeceksiniz mekanizması kuruldu?"

Derslerin hukuksuzca elinden alındığını belirten Bayraktar, "Tanyolaç, akademik çevreye olduğu kadar öğrenciler üzerinde korku ve baskılar kurarak ‘Kimi kime şikâyet edeceksiniz?​’ mekanizması kuruldu. Yine bu süreçte birkaç öğrencinin şikayetleriyle tüm sınıfın şikâyeti gibi gösterilerek hem benim hem de Avusturalya'dan ters beyin göçü ile gelen Dr. D.Y.'nin yıllık dersleri hiçbir bilgi verilmeden dönem ortasında elimizden alındı. Tanyolaç'ın seçtiği taraflı soruşturmacılar kaldırılmış bir madde üzerinden ceza verdikleri için tüm itirazlara rağmen mahkeme kınama cezasını iptal etti. Fakat sadece öğrenciler tarafından şikayet ettirdiği dersler değil diğer hiçbir şikayet olmayan derslerimde elimden alındı." dedi.

“Cinsel taciz" itibarsızlaştırma kampanyası

Mobbing uygulamasında sıklıkla karşılaşılan "itibarsızlaştırma" derslerin alınmasından sonra, Bayraktar aleyhinde bölüm içinde karalama kampanyası, "Cinsel Taciz İftirası" ile devam eder.

2024 yılında, Bayraktar'ın eski yüksek lisans öğrencisi ve araştırma görevlisinin (hukuki süreç devam ettiği için adını yazmadık), Tanyolaç'ın danışmanlığına geçtikten bir yıl sonra, derslerin alınması ve ardından hakaret, tehdit, cinsel taciz, mala zarar verme, yakın yürüme, özel hayatı ihlal gibi birçok iddialarıyla suç duyurusunda bulunmasıyla devam eder. Tanyolaç, bu suçlamaları dayanak göstererek Yüksek Öğrenim Kurumu'ndan (YÖK) Bayraktar'ın "İhracını" ister, fakat ihraç dosyası YÖK'ten defalarca geri döner.

Laboratuvarı basma ve yeni iftira girişimi

Dekan Tanyolaç, bölüm başkan yardımcısı Doç. Dr. Duygu Ateş ve Fakülte sekreteri Mehtap Gürbüz ile 2024 yaz sonu laboratuvara baskın yapar gibi geldiklerini belirten Bayraktar, "Öğrencilerin önünde, eğitim verirken üzerine yürüyerek ve can güvenliğimi tehlikeye atacak kadar yakın bir mesafeden konuşmuştu. Bu baskın sırasında altı çizilmesi yer ise B. M. üzerinden iftira girişimiydi. Bunun ile yaptığım şikayet başvurusu sonucunda Dekan hakkında soruşturma açıldı. Soruşturma sonucunda Prof. Dr. Bahattin Tanyolaç' a kınama cezası verildi. Fakat ses kayıtları ve birçok tanık olmasına rağmen Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak bu cezayı bir alt ceza olan uyarıya dönüştürüldü. Gerekçe olarak da Prof. Dr. Bahattin Tanyolaç'ın bilimsel çalışmalarını öne sürüldü. Fakat iftira girişimi tüm gerçekliğiyle ortaya konmuşken Rektörlüğün Tanyolaç'ı korumaya çalışılmasını anlamış değilim." diye konuştu.

"Basın üzerinden algı oluşturularak ceza verildi"

Dekan Tanyolaç ve ekibinin, internet gazetesi aracılığıyla hakkında yanıltıcı haberler yaptırıldığının altını çizen Bayraktar, "Bu haberler öğrencilere dağıtılarak hakkımda karalama kampanyası yürütüldü. Bu haberin hemen ardından rektörlük soruşturmanın 'selameti' 3 aylık uzaklaştırma ve maaştan kesme cezası verildi. Kasım ayında verilen bu karar şubat ayında bitmekte iken 'Uzaklaştırma' süresinin bitmesine yaklaşık üç-dört hafta varken Dekan Tanyolaç Rektörlüğe yeni bir 3 aylık uzaklaştırma talebinde bulundu. Fakat itirazım sonucunda da halen devam eden uzaklaştırma sürecinin olduğunu belirterek bu isteği askıya alındı. Önceden hazırlandığı belli olan bu uzaklaştırma kararı şubat ayı 3 aylık uzaklaştırma biter bitmez Rektörlük 1 ay daha uzaklaştırma verdi." bilgisini paylaştı.

Rektörün sessiz suç duyuruları takipsiz

Mobbing süreci boyunca olaylar büyümesin diye Rektörlükten defalarca kez yardım isteyen öğrencilere dönülmediğini belirten Bayraktar, "Rektörlük, öğrencilere cevap vermeyerek olayların büyümesini izlediği gibi öğrencilerin bilimsel çalışmaları da ciddi zarar gördü. Tanyolaç ve Doç. Dr. Duygu Ateş ile ilgili yaptığım mobbing şikayet dosyasıyla öğrencilerin şikayetleriyle birleştirildi. Tanyolaç, araştırma görevlilerini kullanarak iftira teşebbüsünde bulundu. Sadece onları değil öğrencileri makamını, görevini kötüye kullanarak yönlendirdi. Mühendislik fakültesinde çok sayıda dosyası olmasına rağmen bir şekilde rektörlük tarafından kapatılmaya çalışıldığı herkes tarafından biliniyor. Şu an yöneticilik görevi bitti. Fakat bu kadar görevi kötüye kullanma ve mobbing dosyalarına rağmen tekrar bölüm başkanlığına hatta Rektörlüğe oynamaktadır." dedi.