12 Nisan 2025 04:55

İstanbul’da işçilerden konfederasyonlara 1 Mayıs çağrısı: Sorunlarımız ortak itirazımız da ortak olmalı

İstanbul’da işçiler, 1 Mayıs’ta “İnsan onuruna yaraşır ücret” talebiyle alanlarda olacak. İşçiler, “Ortak sorunlar yaşıyoruz. 1 Mayıs’ın da ortak ve güçlü kutlanması için hazırlık yapmalıyız.” diyor.

İstanbul’da işçilerden konfederasyonlara 1 Mayıs çağrısı: Sorunlarımız ortak itirazımız da ortak olmalı

Şaraçhane/İstanbul | Fotoğraf: Nisa Sude Demirel/Evrensel

Andaç Aydın Arıduru
[email protected]


Bu dönem bütün işçilerin düşük ücret, sendika ve toplu iş sözleşmesi haklarının engellenmesi, yoksulluk gibi sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirten Türk-İş, Hak-İş ve DİSK’e bağlı sendikalara üye işçiler, üç konfederasyona bu sorunlara karşı 1 Mayıs’ın ortak kutlanması yönünde çağrı yapıyor. Yüksek enflasyon karşısında geçim sıkıntılarının arttığını, sendikalaşan işçilerin her türlü saldırıyla karşı karşıya kaldığını, TİS masalarında Erdoğan-Şimşek programının hedefleri doğrultusunda düşük zam dayatıldığını belirten işçiler, “Sorunlarımız da taleplerimiz de ortak. İş yerlerinden alanlara kadar her yerde 1 Mayıs’ı ortak kutlamalı, itirazlarımızı güçlü şekilde haykırmalıyız” diyor.

"Sefalet zammı istemiyoruz diyelim"

Bu dönem enflasyon karşısında büyük kayıplar yaşadıklarını dile getiren Özçelik-İş üyesi bir metal işçisi, “20 yıllık işçiyim, ilk defa sendikadan işçilere ‘Erken emekli olun ki emekli aylıklarınız düşmesin’ şeklinde bir çağrıya şahit oldum. Geçim sıkıntısı herkese kuruş hesaplatır oldu. ‘Ben değiştiremem, başım yanar’ korkusu bizi buraya getirdi. Kamusundan, özeline her yerde TİS dönemi. Geçmiş dönemlere göre ‘Harekete geçelim’ diyenlerin sayısında da artış var” diyor.

Özellikle ücretlere gerçek enflasyon üzerinde zam ve refah payı talep ettiklerini belirten işçi şöyle devam ediyor: “Ben eminim ki bu talepler sendikası, siyasi görüşü ne olursa olsun tüm işçilerin sahipleneceği talepler. 1 Mayıs’a ortak ve güçlü katılım sağlayıp hep bir ağızdan ‘Sefalet zammı istemiyoruz’ dememiz lazım.”

"İş yükü arttı, ücretler yerinde saydı"

Liman-İş üyesi bir işçi de enflasyon nedeniyle ücretlerinin eridiğini hatırlatıyor. Başlıca taleplerinin ücretlere zam olduğunu ifade eden işçi, “Limanlarda çalışan işçilerin iş yükü her geçen gün artıyor, bu işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin de ihmali anlamına geliyor, üstelik ücretlerimiz de yerinde sayıyor, hatta eriyor. Her gün bir kazanın eşiğinden dönenleri duyuyoruz. Güvenlik önlemleri arttırılsın istiyoruz. Çalışırken ölmek zorunda mı liman işçileri? Bu 1 Mayıs’ta Hak-İş’in başka bir yere çağrı yapmaması lazım. Taleplerimiz ortak, ne kadar güçlü ve kalabalık olursak, sesimizi o kadar iyi duyururuz” diyor.

"Güçlü eylemlerin zamanı geldi"

Kamu çerçeve protokolü ve toplu sözleşme sürecinin devam ettiğini hatırlatan Harb-İş üyesi bir işçi de “Başkanlar Kurulundan verdikleri bilgiye göre 45 gün olmuş hükümette çıt yok. Demek ki sesimizi duymuyorlar, savunma sanayi işçisinin nasıl bir geçim savaşı verdiğini görmüyorlar” diyor. TİS’te yüzde 100’ün üzerinde zam talebinin ortak talep haline geldiğini dile getiren işçi şöyle devam ediyor: “Bir sözleşme diğer sözleşmeleri de etkiler. Nasıl ki asgari ücrete yapılan yüzde 30’luk zam TİS masalarına geldiyse, kamu sözleşmesi de MESS sözleşmesini, gıdayı, tekstili etkileyecek. Bu yüzden tüm sendikaların birleşip eylemleri güçlendirmesinin zamanı geldi. Ben 1 Mayıs’ı bunun için en iyi fırsat olarak görüyorum.”

"Eylemler cesaret verdi"

19 Mart’ta İBB Başkanı İmamoğlu ve CHP’li belediye başkanlarının tutuklanması sonrasında yapılan protesto eylemlerinin kendilerini cesaretlendirdiğini vurgulayan Sağlık-İş üyesi bir işçi de “Üniversite öğrencileri sokağa çıkma yasağını tanımadıkları için, halk yasaktan korkmadığı için kayyım atayamadılar. Biz işçilere de eylem yasağı, grev yasağı koyuyorlar. Anayasal hak değil mi bunlar? Bizim o öğrencileri örnek almamız lazım artık. Bu ülkede söz söyleyebilmek için yapılması gereken bu artık. Yoksulluk sınırının yarısına düşmüş ücretlerimiz. Tüm işçilerin durumu aşağı yukarı aynı. Örgütleniyorsun işten atıyorlar, hakkını arıyorsun mobbing yapıyorlar. Sorunlar ortaksa talepler de ortak olmalı, 1 Mayıs da ortak kutlanmalı” diyor.

DİSK’e bağlı Genel-İş üyesi bir belediye işçisi de şunları söylüyor: “Ücret düşüklüğünden, sendikal hakların engellenmesine, geriye dönük ücret ve prim alacaklarından çalışma koşullarının ağırlığına kadar birçok sorun yaşıyoruz ve bunlara dair taleplerle 1 Mayıs’a katılmayı hedefliyoruz. Bizim bu 1 Mayıs’ta beklentimiz en geniş ve güçlü kutlamaların örgütlenmesi. Başta sendikamız olmak üzere tüm sendikaların bu yönde tutum alması. Biz DİSK üyeleri böyle sorunlar yaşıyorken, Türk-İş ve Hak-İş üyesi arkadaşlar başka sorunlar yaşamıyor. Güçlü eylemler, patronların ve hükümetin canını yakmanın en iyi yolu.”

Evrensel'i Takip Et