11 Nisan 2025 21:16

Direnç ve mücadele anıtı: ‘Buchenwald Toplama Kampı’

Ali Çarman
[email protected]


Kentler vardır tarihte yaşadıklarıyla anılır. Bölgeler vardır savaşlara ve toplama kamplarına saha olmuşlardır. Ve sadece bu nedenden dolayı neredeyse bütün insanlığın bilincine silinmezcesine kazınmışlardır. Auschwitz, Dachau, Terezin, Buchenwald, vb. toplama kampları… Farklı uluslardan milyonlarca insan Nazilerin zoruyla toplama kamplarının yolunu tuttu. Bugün dahi kesin bir rakamın verilmediği insan için aslında bu ölüm yolundan başka bir şey değildi.

Bu yıl Buchenwald toplama kampının faşistlerin elinden kurtarılışının 80. yılı. Bunun için de her yıl düzenlenen anma etkinliğine biraz daha fazla önem verildi.

Hitler Almanya’sının en büyük toplama kampı

Hitler dönemi Almanya’sında en büyük toplama kampı olan Buchenwald, Weimar yakınlarında kayın ormanı içine kurulmuş bir ölüm makinesi. Haziran 1937-11 Nisan 1945 yılları arasında Avrupa’nın her yerinden 277 bin 800 tutsak istiflenerek vagonlarla getirilir. Nazilerin kontrolünde getirilenlerin 249 bin  570’i erkek, 28 bin 230’u ise kadın tutsaktır. Getirilenlerin çoğunluğu komünist, Yahudi, sosyal demokrat, Sovyet askerler, Hristiyan ve Romen’dir.

Buchenwald kampı ve ona bağlı 139 alt kampta 56 bin tutsak Naziler tarafından katledilir. Katledilenler arasında, Alman halkının yiğit evladı ve işçi sınıfının önderi Ernst Thaelmann da vardır. 32 ulustan tutsağın toplandığı kampta; KPD Merkez Komite Üyesi Ottmar Geschke, KPD-Gençlik Örgütü MK Üyesi Rudi Arndt, KPD’li Milletvekilleri; Walter Kramer, Karl Barthel, Albert Kutz, Walter Stoecker, Dr.Theoder Neubauer ve başkaca isimler sayılabilir.

Fotoğraf: Ali Çarman/Evrensel

Direniş, dayanışma ve örgütlenme çalışmaları

Aradan 80 yıl gibi bir zaman geçmiş olmasına rağmen, sömürücü egemen sınıflar her daim bazı gerçeklerin üstünü yalan ve çarpıtmalarla kapatmayı elden bırakmadılar. Buchenwald kampı tutsaklarının örgütlenme ve kendilerini kurtarma girişimi hep inkardan gelindi.

Ölümün her an kapıda olduğu koşullarda başta komünistler olmak üzere antifaşistler; özgürlük ve yaşamak için örgütlenmeyi büyük bir beceri ile başarırlar. En dayanılmaz işkence, baskı, faşist terör koşullarında dahi örgütlenebileceğini bütün insanlığa gösterdiler.

KPD’li Albert Kuntz, Walter Stoecker ve Theoder Neubauer en sıkı gizlilik koşullarında işe nereden ve nasıl başlayacaklarını belirlemek için bir komite kurarlar. “Teslimiyet yok, arkadaşın-yoldaşın için canını ver! Ayrımcılığa yer yok, bütün tutsaklara yardım! Muhbir ve gammazlara karşı uyanık ol, her daim örnek ve disiplinli ol!” Kamp komitesinin dikkat ettiği kurallar arasında yer almakta.

En basit bir hatanın, ihmalkarlığın ölüme neden olacağını bilen komite diğer uluslardan insanları kapsayarak 18 kişilik illegal Enternasyonal Kamp Komitesi adıyla kampın kurtuluş günü 11 Nisan 1945’e kadar çalışmalarına devam eder.

‘Direnç ve Mücadele Anıtı’

Nazi zulmünün en açık şekilde bilindiği birkaç yerden biri olan Buchenwald toplama kampı‚ “Direnç ve Mücadele Anıtı” olarak günümüzde halka açık ve her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret edilmekte.

Faşizme ve savaşa karşı zaferin elde edilmesinin ardından Buchenwald Toplama Kampı alanında düzenlenen anma töreninde hep birlikte okunan dizeler yaşananları, direnenleri ve yapılması gerekenleri açık bir şekilde ifade etmekte:

“Biz Buchenwaldlılar,

Ruslar, Fransızlar, Polonyalılar, Çekler, Slovaklar ve Almanlar, İspanyollar, İtalyanlar ve Avusturyalılar, Belçikalılar ve Hollandalılar, İngilizler, Lüksemburglular, Rumenler, Yugoslavlar ve Macarlar…

Kendi kurtuluşumuz için SS’lere, Nazi suçlularına karşı birlikte savaştık.

Bir fikirden ilham aldık: Davamız haklı - zafer bizim olmalı!

Birçok dilde aynı, çetin, amansız, fedakar bir mücadele verdik ve bu mücadele henüz bitmedi.

Hitler bayrakları hâlâ dalgalanıyor!

Yoldaşlarımızın katilleri hâlâ hayatta!

Sadist işkencecilerimiz hâlâ serbest dolaşıyor!

Bu nedenle, faşist dehşetin gerçekleştiği bu yerde tüm dünyanın önünde yemin ediyoruz:

Mücadeleyi ancak en son suçlu halk yargıçlarının karşısına çıktığında durdururuz!

Nazizmin kökleriyle yok edilmesi parolamız, yeni bir barış ve özgürlük dünyasının inşası hedefimizdir. Bunu öldürülen yoldaşlarımıza ve onların yakınlarına karşı borçluyuz.

Bu dövüşe hazır olduğunuzun bir göstergesi olarak, yemin ederek elinizi kaldırın ve benden sonra tekrar edin: AND İÇİYORUZ!..”

Tarih çarpıtıcıları iş başında

Buchenwald tanıklarından, bugün aramızda olmayan Emil Carlebach, “Amerikan ordusu 11 Nisan 1945’te Buchenwald’a eriştiğinde kampı ele geçirmek için oluşturdukları saldırı timlerine yapacak bir şey kalmamıştı. Kampta yaşayan tüm ulusların temsilcilerinden oluşturulmuş çok iyi organize edilmiş bir komite yönetimi ele geçirmiş, tüm gözlem kuleleri ele geçirilmiş, gardiyanlar ve SS görevlileri bizler tarafında tutuklanmıştı. Amerikan ordusunu bilgilendirmek için hazırlanan günlük raporda, “Weimar 11 Nisan 1945.  Özel timler Buchenwald’a vardıklarında her şey komitenin eline geçmişti...” diye yazıyor.

Gerçek böyle iken ve bunu kanıtlayan sayısızca belge ve tanık olmasına rağmen bu yıl bir kez daha derslerle dolu bu gerçeklik görmezden gelinerek inkar edildi.

Buchenwald kampının tutsaklar değil de müttefik güçler ordusu ABD tarafından kurtarıldığı söylendi. Aradan 80 yıl gibi bir zaman geçmiş olmasına rağmen, sömürücü egemen sınıflar bazı gerçeklerin üstünü yalan ve çarpıtmalarla kapatmayı elden bırakmadılar.

Evrensel'i Takip Et