İBB soruşturması tutuklularına 'sürgün' operasyonu: 14 tutuklu Silivri'den nakledildi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik olarak yürütülen ve kamuoyunda '19 Mart darbesi' olarak da adlandırılan soruşturmanın bazı tutuklularının Silivri'den, başka illere nakledileceği belirtildi.

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik soruşturma kapsamındaki bazı tutukluların, Silivri'deki Marmara Cezaevi'nden çevre illere nakledileceklerini açıklayarak, "'Ne kadar dağıtırsan o kadar iyi' diye talimat var anlaşılan” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik soruşturmalar kapsamında tutuklanan Medya A.Ş. yöneticisi Murat Ongun ve iş insanı Hüseyin Köksal Çorlu Yüksek Güvenlikli Cezaevi'ne, BVA firması sahibi Murat Kapki, Nihat Sütlaş, iş insanı Adem Soytekin ve İmamoğlu İnşaat Şirketi'nin Genel Müdürü Tuncay Yılmaz Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ne, CHP Beylikdüzü Belediye Meclis üyesi Fatih Keleş, İmamoğlu'nun kampanya direktörü, siyasal iletişim uzmanı Necati Özkan ve Kültür A.Ş. Eski Genel Müdürü Serdal Taşkın ise Kocaeli'deki Kandıra F Tipi Cezaevi'ne nakledildi.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
"İBB soruşturmasında tutuklananlardan Murat Ongun ve Hüseyin Köksal Çorlu, Murat Kapki, Nihat Sütlaş, Adem Soytekin ve Tuncay Yılmaz Tekirdağ, Fatih Keleş, Necati Özkan ve Serdal Taşkın Kocaeli cezaevine naklediliyorlar. ‘Ne kadar dağıtırsan o kadar iyi’ diye talimat var anlaşılan!”
"Tutukluların uzak şehirlerdeki cezaevlere
sevk edilmeleri, savunma hakkı ihlalidir”
Tutuklanan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan'ın avukatı Hüseyin Ersöz de konuya ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
“Aralarında Murat Ongun ve Necati Özkan’ın da olduğu bazı isimlerin başka cezaevlerine sevk edileceği kesinleşti. Bu akşam Adalet Bakanlığı’ndan gelen yazı üzerine sevk işlemleri konusunda bilgilendirildikleri, saat 21’de sağlık kontrollerinden geçirildikleri ve sabah gerçekleşecek sevk işlemleri için eşyalarını toplamalarının istendiği bilgisi teyit edildi. Bu önümüzdeki günlerde başka sevk işlemlerinin olabileceğinin de iz düşümü olabilir. Ama birkez daha ifade etmek gerekiyor ki tutukluların, yargılamaların yapılacağı illerden uzak şehirlerdeki cezaevlerine sevk edilmelerinin savunma hakkı ihlali olduğu konusu, hukukçular arasında mutabık kalınan bir görüş aynı zamanda."
Özgür Özel: Bu sevkin yapılacağının duyumları 10 gün önceden gelmişti
Samsun'da bugün düzenlenen mitingde İmamoğlu'nun çalışma arkadaşlarının Silivri Cezaevinden başka cezaevlerine sevk edilmesine tepki gösteren Özel, şunları söyledi:
"Önce doktor muayenesine, oradan başka bir cezaevine sevk ettiler. Şimdi sosyal medya üzerinden bununla ilgili algı operasyonu yapıyorlar. Bu sevkin yapılacağının duyumları 10 gün önceden gelmişti. Amaçları arkadaşlarımızı birbirinden uzaklaştırmak. Her biri bir başka cezaevinde olan kişilere ayrı ayrı gitmek. Onlara sözde iş birliği teklif etmek. Bunu yaparak 'Sen bunlara iftira et, kendini kurtar' gibi bomboş dosyayı, paçavra MASAK raporunu, bulamadıkları gerçek deliller yerine sahtecilikle desteklemek istiyorlar. Bunu 5 kadın bürokratımıza da yaptılar. 1 yaşında evladıyla tehdit ettiler, '10 yıl göremezsin' dediler. Cevap; 'Ben yalan atmam, ben olmayan suçu gördüm demem, ben arkadaşlarımın namusuna leke sürmem' oldu."
Bakan Tunç "mevzuat gereği" dedi
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Marmara Ceza İnfaz Kurumlarında bulunan 14 tutuklunun "soruşturma süreçlerinin sağlıklı şekilde yürütülebilmesi ve cezaevlerindeki güvenlik düzeninin korunması amacıyla" farklı ceza infaz kurumlarına nakillerinin yapıldığı belirterek, "Nakil işlemleriyle ilgili bazı çevrelerce ileri sürülen ‘savunma hakkının kısıtlandığı’ yönündeki değerlendirmeler, gerçek dışıdır ve kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir" dedi.
Yılmaz, X hesabından yaptığı açıklamada şunları yazdı:
"İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca İstanbul Büyükşehir Belediyesi yöneticilerinin de aralarında bulunduğu şüpheliler hakkında yürütülen adli soruşturmalar çerçevesinde, Marmara Ceza İnfaz Kurumlarında bulunan 14 tutuklunun soruşturma süreçlerinin sağlıklı şekilde yürütülebilmesi ve ceza infaz kurumlarındaki güvenlik düzeninin korunması amacıyla ‘Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 53. Maddesi uyarınca farklı ceza infaz kurumlarına nakilleri yapılmıştır.
Nakil işlemleriyle ilgili bazı çevrelerce ileri sürülen ‘savunma hakkının kısıtlandığı’ yönündeki değerlendirmeler, gerçek dışıdır ve kamuoyunu yanıltmaya yöneliktir.
Bu uygulama, soruşturmanın adil ve etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla ilgili mevzuat gereğince gerçekleştirilmiştir."
Ekrem İmamoğlu: Bu düşman hukuku nedir?
Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, İBB bürokratlarının, İstanbul dışındaki cezaevlerine sevk edilmesini eleştirdi.
İmamoğlu'nun, paylaşımında şu ifadeler yer aldı:
"İftiracı arayışları, yalancı şahit zorlamaları, gizli tanık kurguları, 23 yıllık iş yaşamımdan tanıdığım insanların zorla ifadeye çağırılıp korkutulması, gazetecilerin tutuklanması, şafak baskınları, el koymalar, kayyumlar… 'Turbun Büyüğü' yetmeyince 'Dananın Kuyruğu' yalanı vs.
Şimdi de gece yarısı aldığım bilgiye göre aynı hapiste bulunduğum 10’a yakın arkadaşımın sabaha karşı başka cezaevlerine nakledilmesi. Bu hırs, bu intikam, bu yalan dolan, bu düşman hukuku nedir? Allah aşkına bu kadar mı çürüttüler ülkenin göz bebeği kurumlarını. Yüce Türk Yargısına sesleniyorum, bu ülkede adil yargı ortamını bir avuç insan bu denli çürütebilir mi? Adeta dilini yutmuş yargımızın hakimlerine savcılarına kurumlarına sesleniyorum, yeter artık Allah rızası için ağzınızı açıp bir söz söyleyin. Gerçekten olan millete ve devlete oluyor. Hala farkında değil misiniz?" (ANKA)
Evrensel'i Takip Et