‘Çiftçiye göstermelik değil gerçek anlamda destek verilmelidir’
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Seddat Başkavak yaptığı yazılı açıklamayla çiftçinin içinde bulunduğu felakete karşı acil önlem çağrısında bulundu: “Devlet, ücretsiz girdi ve nakit destek sağlamalı”

Fotoğraf: DHA
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, zirai don nedeniyle valiliklerin ve Tarım Bakanlığının harekete geçmesi gerektiğini vurgulayarak, mevcut yasanın çiftçilere yardım etmekten uzak olduğunu kaydetti. Başkavak, 2090 sayılı “Tabii Afetlerden Zarar Gören Çiftçilere Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanun”un, çiftçilerin zararlarının karşılanması önünde engel oluşturduğunu belirtti. Kanun’un 2. maddesine göre, yardım alabilmek için çiftçilerin ürünlerinin yanı sıra canlı-cansız üretim araçlarının ve tesislerinin toplam değerinin en az yüzde 40 oranında zarar görmesi gerektiğini hatırlatan Başkavak, “Bu şart, çiftçilerin yardım almasını neredeyse imkansız hale getiriyor” dedi. Başkavak, afet bölgesi ilan edilse bile bu şart nedeniyle çiftçilerin destek alamadığını, sadece “Hükümetin elinden geleni yaptığı” algısının oluşturulduğunu ifade etti.
Üreticilerin kaderine terk edildiğini ve borçlanmaya mecbur bırakıldığını söyleyen Başkavak, “Çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatifi ve bankalara olan borçlarının ertelenmesi gelecek yıl iki katı borç taksitini ödemek zorunda bırakacaktır. Fakat çiftçilerin bu gücü ve olanağı yoktur. Çünkü şubat ayı itibariyle çiftçi borçları 936 milyara çıkarken takipteki borç miktarı 5 milyar liraya ulaşmış durumdadır. Bu yıl hiç gelir elde edemeyecek, yaşamak ve üretmek için borçlanmaktan başka çaresi olmayan üreticinin borcunu ertelemek değil bu ve önümüzdeki yılki taksitlerini silmek gereklidir. Çiftçilere destek olunmalı ve ek kredi verilmeli demenin de çiftçiler açısından bir anlamı yoktur. Çünkü, borçlarını ödeyemeyecek çiftçilere tarım üretimine devam etmek için kredi borçlanmasını bir lütuf gibi sunmak, ödeyemeyeceği kredi borç yükü altında ezilmesini önermektir. Çiftçilerin yanında olmak ve desteklemek demek onların bu felaketten çıkmaları için için ücretsiz girdi desteği sağlanması ve yaşamını devam ettirebilmesi için nakti destek verilmesi demektir.” dedi.
TARSİM çiftçiyi mağdur etmesin
Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) kapsamında tarım sigortası hesabının problemli olduğunu söyleyen Başkavak, “Üreticinin zararlarının tam karşılanması sağlanmalıdır. Yüksek sigorta bedeli nedeniyle tarım sigortası yaptıramayan çiftçilerin zararı devlet tarafından karşılanmalıdır. Bürokratından Bakanına gereken yapılacaktır diyen AKP iktidarı yetkilileri, tarımsal sulamada kullanılan su ve elektrik borçlarının da silinmesini sağlamalıdır. Gelinen noktada söz konusu çiftçiler olunca ‘zarar gören alan çok büyük, devletin imkanları sınırlı’ gibi pek çok bahane sıralanmakta ve çiftçiler kaderine terk edilmektedir. 2025 yılı bütçesinde, alınmasından vazgeçilen 3 trilyon lira vergi vardır. Vazgeçilen bu verginin 885 milyar TL'si ÖTV, KDV gibi vergilerken, 2 trilyon liranın üzerindeki kısmı ise gelir ve kurumlar vergisidir. Tarım ve gıda tekelleri başta olmak üzere sermayeye verilen teşvik, hibe ve ucuz krediler, KDV indirimleri, elektrik fatura destekleri gibi sermayeye çekilen kıyaklar durdurulmalıdır. Milyarları kaslarına indiren ama zarar göstererek vergi vermeyen patronlardan ödemedikleri gelir vergileri alınmalıdır. Uçmadığımız havaalanı, geçmediğimiz köprü, gitmediğimiz yol ve yatmadığımız hastaneler için verilen uçuş, geçiş, gidiş ve yatış garantileri durdurulmalıdır ve tüm bu saydığımız kaynaklar, afetten zarar gören çiftçilere dağıtılmalıdır.” diye konuştu. (Ekonomi Servisi)
Evrensel'i Takip Et