15 Nisan 2025 18:37

Eğitim-İş Mersin: Bu bir proje değil, tasfiye operasyonudur

Eğitim-İş Mersin Şubesi, proje okullar üzerinden öğretmenlerin sürgün edildiğini belirterek, “Bu sadece bir personel değişimi değil; Cumhuriyet’in eğitim anlayışının sistemli tasfiyesidir” dedi.

Eğitim-İş Mersin: Bu bir proje değil, tasfiye operasyonudur

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

Mersin – Eğitim-İş Mersin Şubesi, proje okul uygulamasıyla çok sayıda öğretmenin gerekçesiz şekilde yerinden edilmesine karşı Tevfik Sırrı Gür Anadolu Lisesi önünde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Yakup Tekin okudu.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu felsefesinin kamusal, eşit, bilimsel ve laik eğitim anlayışı üzerine kurulu olduğunu vurgulayan Tekin, “Ne yazık ki bu anlayış özellikle son 20 yılda sistemli biçimde tasfiye edilmektedir. Kamusal eğitim ideali yerle bir edilmiş; Millî Eğitim Bakanlığı, anayasal sorumluluğu olan eğitimde fırsat eşitliğini sağlama görevini açıkça reddeder hâle gelmiştir,” dedi.

Tekin, bu durumun en açık örneklerinden birinin “proje okulları” uygulaması olduğunu belirtti. 2014 yılında dönemin Bakanı Nabi Avcı tarafından 44 okulda başlatılan modelin bugün 2318 okula yayıldığını aktaran Tekin, uygulamanın başta “ulusal ve uluslararası projelerin yürütüleceği özel okullar” olarak tanıtıldığını ancak zamanla eğitimde eşitsizliğin ve hukuksuzluğun kurumsallaştığı bir yapıya dönüştüğünü ifade etti.

“Bu bir proje değil, tasfiye operasyonudur”

Proje okul sürecinin mimarının bugünkü Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin olduğunu belirten Yakup Tekin, 2014’te müsteşar olan Bakan Tekin’in “Mevzuatlar bize engel oluyor ama biz siyasi iradeyle hareket ediyoruz” sözlerine dikkat çekti. “Ve yaptılar,” diyen Tekin, yaşananları şöyle özetledi:

“Öğretmenler kıyıma uğruyor, sürgün ediliyor. Okulların yıllardır oluşan iklimi darmadağın ediliyor. Öğrencilerin sınava aylar kala alıştığı öğretmenlerinden koparılması, eğitimde istikrarı yok ediyor. Bu bir proje değil, bir tasfiye operasyonudur.”

“Bakan, 80 bine yakın öğretmeni doğrudan kendisi seçiyor”

Tekin, proje okullarla birlikte öğretmen atamalarının liyakat yerine siyasi onaya bırakıldığını söyledi. “Artık öğretmenlerin bilgi birikimi, akademik unvanı ya da hizmet puanı değil; bakanın onayı belirleyicidir. Bu da açıkça mülakat düzeninin öğretmen atamalarındaki yeni biçimidir,” dedi.

İzmir Atatürk Lisesi örneğini veren Tekin, bir gecede 60 öğretmenin görevden alındığını hatırlatarak, “Norm kadro fazlası bahanesiyle öğretmenler bazen 100 kilometre öteye sürülmektedir. Bu sadece hukuka değil, eğitimdeki ilişkilerin ruhuna da ihanettir,” ifadelerini kullandı.

“Bu bir kültürün ve hafızanın tasfiyesidir”

Tekin, uygulamanın yalnızca bir personel değişikliği olmadığını vurgulayarak, şu sözlerle devam etti:

“Köklü okulların emekle, alın teriyle, yılların birikimiyle yetiştirdiği öğretmenler bir bir tasfiye ediliyor. Bu bir hafızanın, birikimin ve Cumhuriyet’in eğitim anlayışının sistemli biçimde tasfiyesidir. Ama unuttukları bir şey var: O öğretmenler yalnızca bir meslek grubunun değil, bir halkın vicdanıdır.”

Talepler: Liyakat, hukuk, eşit eğitim

Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Yakup Tekin, açıklamanın sonunda Milli Eğitim Bakanlığına ve siyasi iktidara seslenerek şu talepleri sıraladı:

  • Tüm öğretmenler için eşit ve adil atama sistemi,
  • Tüm öğrenciler için eşit, nitelikli ve parasız eğitim hakkı,
  • Eğitimde liyakat, hukukun esas alınması ve sürgün politikalarının son bulması.
  • “Bu ateşi birlikte büyüteceğiz”

Son olarak Türkiye'nin dört bir yanında öğrencilerin ve mezunların öğretmenlerine sahip çıktığını belirten Tekin, “Bu dayanışma, karanlığa karşı yanan umut ateşidir. Ve biz o ateşi birlikte büyüteceğiz” dedi. (Evrensel)

Evrensel'i Takip Et