Kadın dansçılar, istismar ve şiddeti ifşa etti: #DansEğitimiDeğilİstismar

Türkiye’nin en büyük dans okullarından birine yönelik istismar iddiaları, sosyal medyada #DansEğitimiDeğilİstismar etiketiyle gündeme oturdu. Sosyal medya üzerinden kadın dansçılardan gelen peş peşe gelen açıklamalarda, bu okulda reşit olmayan öğrencilerin de dahil olduğu sistematik istismarın yıllarca sürdüğü öne sürüldü. Kadın dansçılar yaşadıklarını ifşa ederek, kurum içinde fiziksel ve psikolojik şiddetin yanı sıra cinsel istismarın da yaygın olduğunu anlattı.

Bir dansçı, “Kim olduğunu bilirsin sen” ifadesiyle işaret edilen okulda yıllarca hem reşit hem de reşit olmayan öğrencilerin istismar edildiğini belirterek şunları söyledi:

"Herkes her şeyi biliyordu ama konuşamıyordu"

 “Herkes her şeyi biliyordu ama konuşamıyordu. Çünkü istismar mağduru kadınların kendilerine inanılmayacağından korktuğu bir coğrafyada konuşmak çok da mümkün olmuyordu. Susmak failleri hep güçlendirdi. ‘İyi dans etmek istiyorsan partnerinle seks yapmalısın’ denildiğini bizzat duydum.”

"Bir hafta içinde 4 kilo verip sonraki hafta 7 kilo aldığım dönemleri hatırlıyorum"

Başka bir dansçı ise çocuk yaştayken yaşadığı travmaları paylaşarak, “Psikolojik şiddete maruz kalmış bir kız çocuğu olarak bir hafta içinde 4 kilo verip sonraki hafta 7 kilo aldığım dönemleri hatırlıyorum” dedi. Aynı kurumda kadın eğitmenlerin de kız çocuklarına yönelik baskı kurduğunu belirtti:

 “Kadın eğitmenin, kız çocuklarına kiloları, dış görünümleri ve karakterleri üzerinden psikolojik şiddet uygulamasına şahit oldum; zamanında bu kız çocuklarından biri de bendim. 30 yaşındaki bir adam, 16 yaşındaki bir çocukla birlikte olup ‘rıza vardı’ diyemez. ‘Rıza’ eşit güçteki iki insan arasında olur.”

Sanat Fabrika: Şiddet, baskı ve istismar sanatın doğası değildir

Olaylarla ilgili bir açıklama yayımlayan Sanat Fabrika, sahne sanatları alanında kadın dansçılara ve eğitim gören çocuklara yönelik şiddetin ve istismarın yıllardır görmezden gelindiğine dikkat çekti:

“Sahne sanatları alanında kadın dansçılara ve dans eğitimi gören çocuklara yönelik ortaya çıkan şiddet, baskı ve istismar vakaları; bu alanın birçok kişi için ne kadar güvensiz ve denetimsiz olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bu vakalar, fiziksel ve psikolojik şiddetin yıllardır ‘sanatın doğası’ denilerek meşrulaştırılmaya çalışılmasının bir sonucudur.”

Sanat Fabrika, açıklamasında güvenli sahneler ve eğitim alanları için dayanışma çağrısında bulunarak şu ifadeleri kullandı:

“Sahneyi, sanatı bir güç gösterisine çeviren, emeği ve sanatçıyı değersizleştiren bu anlayışı kabul etmiyoruz. Sessizliği değil dayanışmayı büyütelim! Güvenli sahneler, kulisler, prova ve eğitim alanları için; şiddete, istismara karşı mücadelemizi büyütelim.” (Kültür Servisi)