Liselerde eylemler devam ediyor: Öğretmenlerimizin görevlerine devam etmelerini istiyoruz

Milli Eğitim Bakanlığı’nın ülke genelindeki proje okullarına yönelik öğretmen atamalarına tepkiler sürerken, İzmir’in tarihi okullarından Atatürk Lisesi’nde görevli 50 öğretmenin yeniden atanmaması nedeniyle imza kampanyası başlatıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Atatürk Lisesi’nin önüne giderek veliler tarafından hazırlanan kampanya metnini imzaladı.

Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirmeleri kapsamında İzmir Atatürk Lisesi’nin eğitim kadrosunda yer alan 50 öğretmenin görev yerlerinin değiştirilmesi kararı alındı. Duruma tepki gösteren veliler tarafından İzmir Atatürk Lisesi önünde imza kampanyası başlatıldı. Kampanyaya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da imza atarak destek verdi. Başkan Tugay, İzmir Atatürk Lisesi gibi ülkenin farklı okullarında hayata geçirilen bu yanlış uygulamaya karşı olduğunu ifade etti.

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne iletilecek imza kampanyası metninde “Okulumuz, İzmir Atatürk Lisesi’nin eğitim kadrosundan 50 öğretmenimizin hiçbir kritere bağlı olmaksızın okulumuzdaki görevlerine son verilmiştir. Bu uygulama ile okulumuzun kurumsal kimliğine, tarihsel geleneklerine zarar verilmektedir. İzmir Atatürk Lisesi, öğretmeniyle öğrencisiyle bilimsel, laiklik, demokratik eğitim ilkelerine bağlıdır. Bu ilkelere bağlı öğretmenlerimizden üçte ikisinin okuldan uzaklaştırılmasını laik, bilimsel eğitime karşı bir hareket olarak görüyoruz. Ayrıca eğitim öğretim yılının ortasında eğitim ortamının işleyişini sekteye uğratan bu uygulama, eğitim bilimine de açıkça aykırıdır. Biz aşağıda imzası olan, okulun velileri olarak, öğrencileri, mezunları olarak laik, bilimsel eğitimden yana yurttaşlar olarak okulumuza yönelik bu antidemokratik, laiklik karşıtı uygulamayı kabul etmiyoruz. Öğretmenlerimizin tekrar görevlerine devam etmelerini istiyoruz” ifadelerine yer verildi. 

İmzalar İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğüne iletildi 

İzmir Atatürk Lisesi'nde 50 öğretmenin norm kadro gerekçesiyle görevden alınmasına karşı veliler ve öğrenciler, imza kampanyasında topladıkları 7 bin imzayı İl Milli Eğitim Müdürlüğüne yürüyüş düzenleyerek teslim etti. Eğitim Sen, Lastik İş, CHP, EMEP, Sol Parti ve siyasi partilerin destek verdiği yürüyüşte "Liseler bizim memleket bizim", "Atatürk Lisesi susar mı sandın" sloganları atıldı. Yürüyüş öncesinde Atatürk lisesi öğrencileri, okul bahçesinde açığa alınan öğretmenlerinin isimlerini okuyup "burada" diyerek yoklama yaptı.

"Okuldaki öğretmenlerin üçte ikisi norm fazlası durumuna düşürülmüştür"

Açıklamayı okuyan veli Mahir Dinç, "Çocuklarımızın eğitim aldığı İzmir Atatürk Lisesi'nde yıllardır görev yapan 50 öğretmene tekrar görev verilmemiş ve bu öğretmenler norm fazlası durumuna düşürülmüştür. Bu sayı, okulun öğretmen kadrosunun üçte ikisini oluşturmaktadır. Biz veliler olarak bu atamaların yalnızca teknik bir düzenleme olmadığını, okulumuzun uzun yıllara dayanan eğitim kültürünü zedeleyici bir nitelik taşıdığını düşünüyoruz" diye belirtti.

"Atamaların iptal edilmesini istiyoruz"

"Bu nedenle yalnızca İzmir Atatürk Lisesi'nde değil, tüm proje okullarında benzer şekilde yaşanan hukuksuz uygulamalara karşı çıkıyoruz" diyen Dinç, "Bu atamaların iptal edilmesini ve gelecekteki tüm atamaların açık kriterlerle, liyakat ve şeffaflık esaslarına uygun biçimde yapılmasını talep ediyoruz" dedi. 

---

Eskişehir’de lise öğrencilerinden öğretmenlerine destek yürüyüşü

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB)’in proje okullarına yönelik sadakat atamalarına ve öğretmenleri sürmesine öğrencilerin isyanı sürüyor. Eskişehir Liseli Dayanışma Ağı’nın çağrısıyla bir araya gelen liseliler, görevden alınan öğretmenlerine destek için yürüdü. İsmet İnönü Caddesi’nde bir araya gelen öğrenciler, Adalar Porsuk mevkisine yürüdü. Eylemde Eskişehir Liseli Dayanışma Ağı adına konuşan Deniz Şanlı, öğretmenlerini yalnız bırakmayacaklarını belirterek, “Yaşamımızı bu gerici düzene ve onun geleceksizliğine teslim etmeyeceğiz” dedi. Eskişehir Anadolu Lisesi öğrencisi Özgün Özcan, öğretmenlerine yönelik başlatılan sürgün politikasına karşı bir arada olduklarını söyleyerek “Derslerimizde cami imamlarının ve tarikatçıların değil, politik sebeplerle sürülen öğretmenlerimizin olması için buradayız” dedi.

ETİ Sosyal Bilimler Lisesi öğrencisi Yunus Çınar Şengür, okullarda imamların fink attığını, uyuşturucunun kantinlere kadar girdiğini, meslek liselilerin patronlara ucuz işçi olarak pazarlanarak iş cinayetlerine kurban gittiğini hatırlatarak, “Tüm bunlara karşı, öğretmenlerimize sahip çıkmak için bir aradayız” dedi. Cumhuriyeti tekrar ayağa kaldıracağız. Yaşasın öğretmen-öğrenci dayanışması.” Eğitim Sen Eskişehir Şube Başkanı Özkan Demirkol, liyakatin esas alındığı, ölçülebilir ve şeffaf kriterlerle atama yapılmasını istediklerini belirterek “Tamamen siyasal saiklerle öğretmenlerimiz öğrencilerinden koparıldı. Bu uygulamalar keyfidir” ifadelerini kullanarak öğretmenlerine sahip çıkan liselilerle gurur duyduklarını söyledi. 

Liselilere soruşturmalara hukuksuzdur 

Bursa Barosu, lise öğrencilerinin Anayasal haklarını kullanarak yaptıkları protestoları engellenmeye yönelik her türlü işlemin açıkça Anayasaya aykırı olduğuna dikkat çekti. Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının izin alma şartına bağlanamayacağına işaret edilen açıklamada “Bu sebeplerle öğrencilerin barışçıl toplantı ve gösteri yapması anayasal bir haktır. Anayasada yer alan toplantı ve gösteri hakkını izne bağlayan veya o sonuca yol açacak şekilde hakkın özüne dokunan disiplin hukuka da dahil tüm mevzuat hükümleri ve buna dayanarak yapılacak tüm idari işlemler anayasaya aykırıdır” denildi. 

---

‘Okullarımızı, öğretmenlerimizi ve nitelikli eğitimi savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz’

Ankara — Şehit Oğuzhan Yaşar Anadolu Lisesi’nde sürgün edilen öğretmenleri için bugün de bir araya gelerek açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada, “Okullarımızı, öğretmenlerimizi ve nitelikli eğitimi savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu baskılara karşı birlikte duracak ve mücadele edeceğiz” denildi.

Eryaman'da bulunan Şehit Oğuzhan Yaşar Anadolu Lisesi’nde sürgün edilen öğretmenleri için bugün de bir araya gelen öğrenciler, okul bahçesinde açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada, “Güçlü bir akademik kadroya ve yüksek başarı oranlarına sahip okullarımızda görev yapan deneyimli ve aydın öğretmenlerimizi görevlerinden uzaklaştırarak bilimsel eğitimi hedef almaktadırlar. Okulumuzun başarısı öğretmen kadrosunun özverili çalışmaları sayesinde mümkün olmuştur. Öğretmenler olmadan bu başarıların sürdürülebilmesi olası değildir.9 öğretmenimiz haksız bir şekilde adeta cezalandırılmıştır. Bu açıkça eğitim hakkına saldırıdır. Okullarımızı, öğretmenlerimizi ve nitelikli eğitimi savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu baskılara karşı birlikte duracak ve mücadele edeceğiz” denildi.

Açıklama sonrası okuldan ayrılmak isteyen öğrencilerin okul idaresi tarafından çıkışlarına bir süre izin verilmedi. Öğrenciler okul bahçesinden çıkarak mezun öğrencilerle bir araya geldi. Burada forum alan öğrenciler eylemlere nasıl devam edeceklerini de tartıştı. (Evrensel)

---

Kayseri Taş Mektep Fen Lisesi öğrencileri: Öğretmenlerimizi savunmak suç olmamalı

Kayseri Taş Mektep Fen Lisesinde 11 öğretmenin keyfi atamalarla sürgün edilmesine karşı, öğretmenlerine sahip çıkmak isteyen öğrencilerin okul idaresi ve emniyet güçleri tarafından disiplinle tehdit edildiği iddia edildi.

11. ve 12. sınıf öğrencilerini liseye ait konferans salonunda toplayarak olası bir eyleme adım atanların ev hapsi alabileceği, denetimli serbestlik verilerek her hafta imza vermesi gerekeceği, gözaltına alınacağı, diplomasının yanabileceği gibi kimi tehditlerle karşı karşıya kaldıkları söylendi. Öğrenciler bu duruma tepkili olduklarını ifade ederken “Öğretmenlerimizi savunmak suç olmamalı” dedi. 

---

Beşiktaş Anadolu Lisesi: “Öğretmenlerimizin yanındayız!”

İstanbul’daki Beşiktaş Anadolu Lisesi mezunları, öğretmenlerin hukuksuzca sürgün edilmesine tepki göstermek ve öğretmenlerine destek olmak amacıyla okullarında düzenledikleri eylem sırasında sözlü ve fiziksel tacize uğramalarına ilişkin basın açıklaması düzenlediler. Mezunlar yapmış oldukları açıklamada, “Okul yönetiminin sözde disiplin yöntemlerinin, tacizci hocalara ve öğrencilere değil, hakkını arayan öğrencilere yönelmesini kınıyoruz.” dedi.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

"Pazartesi günü Beşiktaş Anadolu Lisesi öğrencileri, doğum fazlası öğretmen yalanıyla haksız yere görevlerinden uzaklaştırılan öğretmenlerine destek olmak için kendi okullarında düzenledikleri eylem sırasında sözlü ve fiziksel tacize uğradılar. Okul yönetimi, anayasal haklarını kullanan öğrencileri yalnızca tehdit etmekle kalmadı, aynı zamanda tamamen mutsuz bir şekilde korku yaratma amacıyla görüntülerini kaydetti. Kayıtlar esnasında kapüşonlu veya vücut tam görünmeyen öğrenciler fiziksel müdahaleyle zorla kameraya çevrildi. Okul yönetimi bununla da yetinmeyerek, atılan slogana karşı öğrencilerin üzerine yürüdü. Okul müdürü, diğer öğrenciler tarafından durduruldu.

Yönetimi rahatsız eden öğrenciler, topluluk içinde ve arkadaşlarının önünde rencide edildi. Bir eğiticinin yapacağı bu olmamalı. Bir eğitici, öğrencisine ve meslektaşına destek olmalı. Şiddetin, baskının ve torpilin eğitimde yeri yoktur. Tacize uğrayan kadın öğrencilerin de sesi geçtiğimiz yıllarda defalarca kısıldı.

Okulumuzda hem öğrenci hem hoca düzeyinde sistematik bir taciz aklayıcılığı olduğunu görüyoruz. Okul yönetiminin sözde disiplin yöntemlerini tacizci hocalara ve öğrencilere değil, hakkını arayan öğrencilere yöneltmesini mezunlar olarak kınıyoruz. Alanlarda üniversite öğrencilerine karşı fişleme amacıyla yapılan video çekimleri tamamen hukuka aykırıdır. Beşiktaş Anadolu Lisesi öğrencilerinin disiplinle korkutularak görüntülerinin kaydedilmesi ise bu kokuşmuş rejimin ulaştığı noktaları açıkça göstermektedir. İdare yönetimi, yaptığını inkâr bile etmeyip kendilerine verilen emrin bu olduğunu söylemektedir.

Disiplin soruşturmasında ceza hukukuna hâkim ilkeler geçerlidir. Disiplinle tehdit etmek için ya da yalnızca emir verildi diye korkutmak amaçlı izinsiz ses ve görüntü kaydı alınması suç teşkil etmektedir. Öğrencilere gerek fiziksel müdahale edilerek, gerek izinsiz şekilde görüntüleri alınarak suç teşkil edecek harekette bulunan idare yönetimidir. Bu görüntüler hukuka aykırı delil olarak kabul edilip disiplin soruşturmasında da kullanımı yasaktır. Sorumlu olan tek bir kişi değil, tüm idaredir.

Şu an burada mezunlar olarak kapının önündeyiz, buradan ayrılmıyoruz. Bizler Beşiktaş Anadolu Lisesi mezunları olarak arkadaşlarımızın ve öğretmenlerimizin yanındayız. 

Avcılarda Süleyman Nazif Anadolu Lisesi

İstanbul Avcılarda Süleyman Nazif Anadolu Lisesinde 25 hocanın hukuksuzca görevden alınmasına karşı okul öğrencileri, Eğitim-sen ve eğitim-iş sendikaları okul önünde açıklama yaptı. 

Öğrenciler, "Öğretmenimiz otuza yakın öğretmenin proje okullarındaki prosedür gereği görevinden alınacağını söyledi. Bu durumu kabul etmiyoruz. Okulun öğrencileri olarak eylem çağrısında bulunduk. Pazartesi günü öğle arasında oturma eylemi yapma kararı aldık ve barışçıl bir şekilde eylemimizi gerçekleştirdik. Bir arkadaşımız okul yönetimi tarafından çağrıldı. Eylemin örgütleyicisi olduğuna dair kağıt imzalatıldı. Bizlere hukuksuz bir şekilde uzaklaştırma cezaları vermeye çalıştılar buna rağmen geri adım atmayacağız." dedi

Bir öğrenci de "Uzaklaştırma alan, ailesine haber verilen, tehdit edilen arkadaşlarımız var. Biz öğrenciyiz, yanlış bir şey yapmadık buna rağmen çevrede çok fazla polis vardı. Bizleri korkutmaya çalışıyorlar, yaptıklarının hukuksuz olduğunu biliyorlar " ifadelerini kullandı

Öğrenciler ve sendikalar yaptıkları açıklamada bu hukuksuz uygulamanın sona ermesini talep etti.

---

Edremit Eğitim Platformu: Kritersiz atama sürgündür

Edremit Eğitim Platformu yaptığı açıklamada öğretmenlerin sürgün edilmesini protesto etti. Edremit Şehit Mustafa Serin Fen Lisesi önünde toplanan eğitim sendikaları "Kritersiz atama sürgündür" dedi. Açıklamaya Edremit Demokrasi Platformu da eyleme destek verdi. 

Eğitim Sen temsilcisi Bahadır Yıldırım, "Liyakatsiz, kuralsız, keyfi, kritersiz atamaları kabul etmiyoruz” dedi. 

Eğitim Sen Balıkesir Şube Başkanı Gürbüz Şahin, sorunun sadece hukuksuz yer değiştirme olmadığını, eğitimin gerici, dinci, ırkçı yapısının yanında çocuk emeği sömürüsü üzerinden sermayeye ucuz emek sağladığını söyledi. 

MESEM uygulaması ile çocukların emeğinin ucuz işgücü olarak sermayeye peşkeş çekildiğini ifade eden Şahin, MESEM'lerde çocukların iş cinayetlerinde hayatını kaybettiklerini hatırlattı. Şahin, “Son olarak Niğde'de kolunu makineye kaptıran 14 yaşındaki çocuğumuz can verdi. MESEM’lerde bugüne kadar kayıtlara geçen 13 çocuğumuz can verdi" dedi. 

Eğitimde yaşanan sorunların emekle sermaye arasındaki mücadeleden ayrı olmadığını söyleyen Şahin, "Sorunun işçi sınıfı ve emekçiler lehine çözümü için bundan sonra yapılması gereken genel grev genel direniştir. Gençliğin eyleminin işçi sınıfı ve halkın eylemi ile birleşmesi gerekir" dedi. 

---

Kocaeli Körfez Yarımca Anadolu Lisesinde öğrenciler öğretmenleri için eylem yaptı. Okul bahçesinde kendi hazırladıkları dövizleri taşıyan öğrenciler, öğretmenlerinin gönderilmesini alkış ve ıslıklarla protesto ederek oturma eylemi yaptı. 

---

Bursa'da liselilerin eylemi devam ediyor

Bursa'da farklı liselerde okuyan birçok liseli Fomara Meydanı'nda eylem yaptı. Fomara Meydanı'nda yapılan eylemde açıklama yapan liseliler, "Okullarımızın içinde diledikleri gibi at koşturabileceklerini, öğretmenlerimizin hiçbir gerekçe göstermeden görevden alabileceklerini sananlara karşı bir çift sözümüz var. Saray rejiminin okullarımızın içinde uyguladığı baskıcı politikaları, antidemokratik uygulamaları kabul etmiyoruz” dedi. 

Açıklamada, “Memleketin dört bir yanında sıralarımızı, okullarımızı, sokakları, meydanları saranlar sesimizden korkuyorlar arkadaşlar. Hatay'da depremde, Bolu'da yangında, çocuklar ve kadınlar öldürülürken, saray duvarlarının ardına gizlenen emniyet güçlerini eğitim hakkı için mücadele eden liselilerin karşılarına dikiyorlar, bununla da kalmayıp okullarımızın içine sokarak bizleri korkutabileceklerini, sindirebileceklerini sanıyorlar. Bizi korkutamayacaklar çünkü biz daha kalabalığız, irademiz güçlü, sesimiz kuvvetli, tarihi biz yazıyoruz, içine doğduğumuz bu karanlığı söküp atacağız" denildi.

"Bu sürece sessiz kalmayacağız"

Bugün burada öğretmenlerimizin mağduriyetine tepki göstermek adına toplandık diyen öğrenciler, "Okullarımızda yıllarca çalışmış, emek vermiş, akademik ve kültürel açıdan okullarımıza hizmet etmiş öğretmenlerimize böyle bir haksızlığın yapılmasına öğrenciler olarak tepkiliyiz. Aynı zamandan gelecek öğretmenlerle ile ilgili şeffaflık ilkesine uyulmamış, velilere ve öğrencilere bununla ilgili bir açıklama yapılmamıştır. Bu şahıslarla özel görüşmeler yapılmıştır. Bu noktada öğretmenlerimizin mağduriyeti, sürecin şeffafsızlığı ve belirsizliği öğrenciler olarak bizleri endişelendiriyor. Her ne kadar yeniliğe açık öğrenciler olsak da öğretmenlerimizin haklarının yok sayılmasına, yürütülen şeffaflıktan uzak olmasına duyduğumuz tepkiden ötürü bir eylemsellik içerisindeyiz. Bu değişim bizler için yenilikten ziyade bir belirsizlik, kaygı ve risk barındıran bir durumdur. Kurum kültürümüzü, eğitim niteliğimizi ve emekçi öğretmenlerimizi tehdit eden bu sürece sessiz kalmayacağız” dedi. (Evrensel)