Uludağ’da bir hayalet dolaşıyor: Direniş hayaleti

Sudenaz

Uludağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü

Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi Uludağ Üniversitesi’nde de direniş ruhu devam ediyor. Açıkçası ilk günlerde bu ruhu sürdürebilecek miyiz diye çok endişelendim. Bu endişem patlak verdiğinde ilk forum gerçekleşti. Herkes oturup birbirini dinledi, ortak dertlerimizden bahsettik. Herkes ideolojisini bir kenara bıraktı o gün bence; çünkü mesele ideoloji değil, dertlerimizdi. O gün herkes daha çok kenetlendi birbirine, sonra eksilen her sıra arkadaşımız için ses çıkarmaya başladık. Bazen sokaklarda yorulunca ufak molalar verdik. Bu molalar birbirimizi daha iyi tanımamıza yardımcı oldu her zaman.

Yavaş yavaş fakültelere yayılıyor direniş ruhu. Bu bir ayrışma gibi görülebilir ama bence hiç değil. Küçük küçük birleşerek kocaman bir kalabalık olmak için bütün bu çaba. Çok iyi biliyoruz çünkü birleştiğimizde daha güçlü oluğumuzu. Fakültelerimizdeki arkadaşlarımıza da dertlerimizi duyurmamız gerekiyor her zaman, onların da bizlerle aynı sıkıntıları yaşadığını biliyoruz çünkü. Dersliklerin yetersiz olması, eğitim materyalleri pahalı olduğu için bu materyallere erişmeye çalışırken yaşadığımız güçlük, okul kütüphanesinin yetersiz olması, kampüste kendimizi güvende hissetmememiz, laik ve bilimsel eğitime ulaşılamaması gibi birçok soruna fakültelerimizde değinerek ayakları yere daha sağlam basan ve daha kalabalık bir direnişi sağlayacağımıza inancım tam.