Ege’de boykot nasıl işledi?
Yıllardır AKP yönetimiyle pasifize edilen öğrenciler olarak bu kıvılcım sönmesine izin vermeyeceğiz. O zaman ÖTK’leri kurmalı, temsilcilerimizi seçmeliyiz!

Fotoğraf: Evrensel
Biyoloji öğrencisi
Ege Üniversitesi
19 Mart günü İstanbul’un seçilmiş büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının hukuksuzca iptal edilmesi ve görevinden alınmasıyla başlayan bu süreçte bütün öğrencilerin içinde yıllardır tuttuğu kıvılcım İstanbul Üniversitesi’ndeki arkadaşlarımızın çağrısıyla Üniversiteli öğrencilerin barikatları yıkmasıyla koca bir yangına dönüştü. Arkadaşlarımızın yaptığı bu tarihi eylem Ege Üniversitesi olarak bize de cesaret verdi. Bu süreçte bizim de bir şeyler yapma isteğimizden ötürü gruplar oluşmaya eylem yerleri tartışılamaya başlamıştı bile. Ardından gelen ODTÜ’lü arkadaşlarımızın boykot çağrısı üniversitemiz öğrencileri tarafından da gruplarda tartışılmaya başlandı. Bu çağrıya kulaklarımızı tıkayamazdık. Biyoloji bölümü öğrencileri olarak planımızı yapıp pazartesi sabahı çekingen arkadaşlarımızı da aramıza çekmek amacıyla fakültemiz çimlerinde oturma eylemi yaptık. Dövizlerimizi hazırladık ve bu süreçteki taleplerimizi konuştuk. Taleplerimiz netti. Üniversitelerdeki ve ülkemizdeki antidemokratik süreçlerin son bulmasını, polisin üniversitelerden elini çekmesini, tutuklanan arkadaşlarımızın serbest kalmasını istiyorduk. Hocalarımızın desteğini arkamızda hissetmek bu süreçte bizim için çok değerliydi. Temel bilim öğrencileri doğası gereği hiçbir zaman apolitik olamamalıydı, düşüncelerimize ket vuracak her türlü otoriteye karşı olduğumuzu belli etmek için elimizden geleni yaptık. Bu süreçte her gün okulumuzda yürüyüşler ve forumlar gerçekleşti. Ekonomik boykota da dikkat çekmek amacıyla evden kahvelerimizi, keklerimizi getiriyor forumlarımızı çimlerde yapıyorduk. Öğrenciler olarak yıllardır bizden alınan örgütlülük hakkını bu forumlarda birbirimizle tanışarak, tartışarak adeta söke söke geri aldığımızı hissediyordum.
Dersliklerden yükselen ses: ÖTK
Bayram tatilini 9 güne çıkararak öğrencilerin memleketine dönmesini ve sürecin soğumasını bekleyen iktidar elbette ki başarılı olamadı. Tatil ilan ettikleri 9 günde öğrenciler olarak örgütlülüğümüzü ileriye taşıyacak hamleleri düşündük. ÖTK’ler bunun için en önemli adımlardan biriydi.
ODTÜ, BOÜN, İTÜ gibi birçok üniversitede yükselen ÖTK çığlıları EGE’ de de duyuldu. 7 Nisan Pazartesi sabahından itibaren ders boykotlarına ara verip ÖTK’leri kurmak için fakülte fakülte forumlar almaya başladık. Peki neydi bu ÖTK? Neden bu kadar ihtiyaç duyuyoruz?
68 hareketiyle ODTÜ’de kurulan öğrenci temsilciliklerinin temel amacı öğrencileri bir araya getirmek, var olan sorunların konuşulabileceği ve hızla harekete geçirecek çözümler üretmek. Her sene yemekhane zamları, niteliksiz akademisyenler, hatta akademisyen tacizleriyle uğraşan ve sesini duyuramayan öğrencilerin sesini duyurabilmeye ihtiyacı var. İsteklerimizi yönetime tek bir ağızda taşıyabilmek adına bu temsiliyet oldukça önemli. Üniversitelerin öznesi öğrencilerken bizi temsil edecek öğrenciler elbette bizim seçtiğimiz demokratik seçimlerden çıkmalıdır. Yıllardır AKP yönetimiyle pasifize edilen öğrenciler olarak bu kıvılcım sönmesine izin vermeyeceğiz. O zaman ÖTK’leri kurmalı, temsilcilerimizi seçmeliyiz!
Üniversiteler öğrencilerindir
Ders boykotlarından beri sesini çıkaran ve örgütlü bir şekilde hareket etmeye çalışan fen fakültesi öğrencileri ders boykotları sırasında çimlerde oturma eylemleri, döviz atölyeleri ve ders çalışma etkinlikleriyle fen fakültesinde hareketlilik sağlayarak bu süreci unutturmamaya kararlı. Ancak bundan rahatsız olanlar fen fakültesi öğrencilerinin her adımını izliyor olmalı. Boykotun ilk günlerinde sessiz kalma çağrısında bulunduğumuz çarşafımızı sökenler geçtiğimiz günlerde de temsilci arayışı çağrımızı yazdığımız çarşafımızı kesip götürdü. Sadece bununla da kalmıyor ÖTK’leri anlatan QR kodlarımızı her yerden söküyor ve sesimizi kısmaya çalışıyorlar. Biz öğrenciler olarak kesilen her çarşafın, sökülen her stickerın, alınan her dövizin yerine yenisini yapmaya inatla devam edeceğiz. Tutuklanan her arkadaşımızdan sonra sokakları daha da kalabalık göreceksiniz. Korkmayacağız, susmayacağız, itaat etmeyeceğiz. Üniversiteler öğrencilerindir öğrencilerin kalacak.
Evrensel'i Takip Et