17 Nisan 2025 15:20

Ankara Üniversitesi öğrencileri: Arkadaşlarımızı alacağız

Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’ünde bir araya gelen öğrenciler, tutuklanan arkadaşlarına, ev hapsiyle cezalandırılan Eğitim-Sen’li hocalara ve baskı gören tüm yurttaşlara destek verdi. “Arkadaşlarımızın tutsaklığı, hepimizin tutsaklığıdır” diyerek dayanışma çağrısı yapan öğrenciler, kampüslerde süren polis şiddeti, gözaltılar ve YÖK tehditlerine karşı mücadeleyi büyüteceklerini vurguladı.

“Üniversiteler bizim, geleceğimiz bizim”

Tutuklanan öğrenci arkadaşlarına, öğrenci boykotlarına destek vererek bir gün iş durduran ve buna karşı ev hapsiyle cezalandırılan Eğitim-Sen’li hocalara ve haksız yere tutuklanan tüm yurttaşlara ses olmak, onların yalnız olmadığını göstermek için toplanan Cebecili öğrenciler, “Çünkü biz biliyoruz ki arkadaşlarımızın tutsaklığı, hepimizin tutsaklığıdır. Çünkü biz biliyoruz ki AKP ve sermaye düzeni bu saldırıları gençleri, yurttaşları sindirmek ve susturmak için yapıyor. Ancak AKP ve temsilcisi olduğu bu sömürü düzeni net bir şekilde yanılıyor,” diyerek gençler olarak haklarından, kampüslerden ve ülkeden vazgeçmeyeceklerini belirttiler.

Üniversite gençliği olarak, ülkedeki seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere yurttaşlık haklarının gasp edilmesine karşı kampüslerinde günlerdir mücadeleyi sürdürdüklerini ve birlikte mücadeleyi büyüttükleri 67 sıra arkadaşlarının, hukuksuz bir şekilde esir tutuldukları için aralarında olmadıklarını söylediler.

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencisi Rojin Varhan, tutuklu arkadaşlarıyla dayanışma çağrısı yaptığı gerekçesiyle hiçbir idari işlem olmadan yurt hakkından mahrum bırakıldı. Öğrenciler, bu uygulamaya tepki göstererek dayanışmayı büyütme çağrısında bulundu.

YÖK tehditlerine ve baskıya karşı gençlik sessiz kalmıyor

Anayasal haklarına sahip çıktıkları için polis ve özel güvenlik tarafından TOMA’larla, plastik mermiyle, biber gazıyla ve orantısız şiddetle karşılaştıklarını; şafak operasyonlarıyla hukuksuzca gözaltına alındıklarını ve gözaltında çıplak arama, ters kelepçe ve cinsel şiddet işkencelerine maruz bırakıldıklarını belirten öğrenciler, yaşananların AKP iktidarının gençlikten duyduğu korkunun bir göstergesi olduğunu ifade ettiler. YÖK’ün boykot çağrısı yapan öğrencilere yönelik işlem talimatını da bu baskının bir parçası olarak değerlendirdiler. YÖK’ün 12 Eylül mirası olduğunu vurgulayan öğrenciler, baskıların kendilerini yıldıramayacağını belirtti.

Yapılan açıklamada, “Gençliğin özerk, demokratik üniversite ve ülke mücadelesi bu baskılarla bastırılamaz. Tutsak edilen arkadaşlarımızı geri alacak, üniversitelerimizi ve geleceğimizi savunacağız,” denildi (Evrensel)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Dört yılda 750 bin yeni çocuk işçi

Dört yılda 750 bin yeni çocuk işçi

Bizzat Erdoğan’ın, pandemiyi ‘üretim ve lojistik üssü olma fırsatı’ olarak işaret ettiği 2020’den bu yana ucuz emek eksenli dönüşümün çarpıcı sonuçları ortaya çıkıyor. ‘Üretim, ihracat’ gibi sloganlarla pazarlanan dönüşüm, çocuk emeğini de başta sanayi olmak üzere sermayenin hizmetine sundu. Bu dört yılda 750 bin çocuk daha resmi rakamlara işçi olarak geçti.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Gençlerin sokak eylemlerine atıfta bulunan Bahçeli, "Öğrencinin yeri okuldu, sınıftır, kütüphanedir" dedi.

Evrensel'i Takip Et