18 Nisan 2025 04:30

Evrensel'in manşeti | ‘Sıkılaşma’ değil tam bir sıkışma!

‘İlave sıkılaşma adımı’ denilerek faiz artırıldı; alım gücünün eritilmesine, bütçeden saniyede 55 bin liranın üzerinde net faiz ödenmesine rağmen enflasyonla baş edilemediği itiraf edildi. KOBİ’ler başta olmak üzere iktidarla iltisaklı sermaye çevrelerinin, ‘faizi indirin’ feryatlarına rağmen atılan faiz adımı iktidarın sıkışmışlığını ve finans tekellerine teslimiyetini açık etti!    

Faiz coşturuldu

Merkez Bankası, politika faizini yüzde 3.5 artırarak yüzde 46’ya yükseltti; gecelik vadede borç verme faiz oranını da yüzde 46’dan yüzde 49 seviyesine çekti. Böylece örtülü şekilde faiz oranı çok daha yüksek tutulmuş oldu. Yılın ilk 3 ayında 464 milyar liralık düzeyi ile halkın sırtındaki, çiftçiye ödenen desteğin 10 katından fazla olan faiz yükü ağırlaştı.

Başarısız itirafı

Faiz artırma gerekçesi olarak, ‘Yurt içi talep yavaşlasa da enflasyonu düşürücü etkisi azaldı’, ‘Dış ticaret savaşları riskleri artırdı’ mazeretlerini sıralayan Merkez, sadece kurlar da değil, enflasyonda da risk gördüğünü beyan etti. Söz konusu beyan; ücret, maaş ve çiftçi gelirlerini reel olarak eriten Şimşek programının enflasyonla mücadelede etkisizliğinin itirafı oldu. 

Piyasalar mutlu

‘Piyasalar’ denilen finans kapital faiz artırımından memnun kaldı. Çıkışında etkili olduğu düşünülen ‘siyasete yargı darbesi’ne itibar etmeden faiz kararı açıklanır açıklanmaz sıcak para giriş işaretleri verdi. Swap faizleri 5 puan gerileyerek, yüzde 40.5’e geldi. Yaklaşık 2 yıldır uygulanan programa rağmen ekonomik yavaşlama ve işsizlikse geleceğe birikimli sarktı!

Bu mu başarı!      

                       TCMB Faizi  Kamu Borç Stoku

Mart 2023      %8.5               4.5 trilyon TL

Mart 2024       %50               7.5 trilyon TL

Şubat 2025     %45                9.9 trilyon TL

Programın uygulanmaya başlandığı 2023 haziranında yüzde 38.5 olan enflasyon, aradan geçen iki yıla, uygulanan acı reçeteye rağmen yine aynı düzeyinde! (Evrensel)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Dört yılda 750 bin yeni çocuk işçi

Dört yılda 750 bin yeni çocuk işçi

Bizzat Erdoğan’ın, pandemiyi ‘üretim ve lojistik üssü olma fırsatı’ olarak işaret ettiği 2020’den bu yana ucuz emek eksenli dönüşümün çarpıcı sonuçları ortaya çıkıyor. ‘Üretim, ihracat’ gibi sloganlarla pazarlanan dönüşüm, çocuk emeğini de başta sanayi olmak üzere sermayenin hizmetine sundu. Bu dört yılda 750 bin çocuk daha resmi rakamlara işçi olarak geçti.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Gençlerin sokak eylemlerine atıfta bulunan Bahçeli, "Öğrencinin yeri okuldu, sınıftır, kütüphanedir" dedi.

Evrensel'i Takip Et