17 Nisan 2025 19:15

Hrant Dink Vakfı tarafından işten atılan Caner Gönder: “Haksız kodla atıldım”

Hrant Dink Vakfı'nda işten atılan Caner Gönder, hukuki mücadelesini kazanmasına rağmen haklarının ödenmediğini belirtti. Vakıf, açıklamasında sözleşmenin haklı nedenlerle sonlandırıldığını bildirdi.

Hrant Dink Vakfı tarafından işten atılan Caner Gönder: “Haksız kodla atıldım”

Fotoğraf: Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası

İstanbul - Hrant Dink Vakfı tarafından işten atılan ve hukuki mücadelesini kazanmasına rağmen haklarının ödenmediğini belirten Caner Gönder, dün vakıf binası önünde basın açıklaması yaptı.

Caner Gönder, dava sürecinde vakfın kendisi lehine şahitlik yapacak çalışanları işten atmakla tehdit ettiğini ve mobbing uyguladığını belirterek 5 Kasım’da davayı kazanmasına rağmen haklarının ödenmediğini söyledi.

Caner Gönder yaptığı basın açıklamasında tüm STK çalışanlarına örgütlenme çağrısı yaparak haklarını alana kadar vakıf önünde “işçi hakları nöbeti” tutacağını ilan etti.

Yaptığı açıklamanın “üç maymunu oynayanlara karşı duyulmayanların sesi, görülmeyenlerin gözü ve susturulanların çığlığı” olduğunu belirten Gönder, son dönemlerde STK’lerde yaşanan mobbing, haksızlık, hukuksuz uygulamalar ve usulsüzlüklere vurgu yaptı: “Hak temelli çalıştığını ve herhangi bir kâr amacı gütmediğini iddia eden kurumlar bu haksızlıkları neden ve nasıl yapar?​”

Caner Gönder: “Hukuksuz ve haksız bir kodla işten çıkarıldım”

Hukuksuz bir şekilde ve haksız bir kodla işten çıkarıldığını bildiren Gönder, bu sebeple işsizlik ödeneğinden yararlanma hakkının da elinden alındığını, uzun süre işsiz ve güvencesiz kaldığını söyledi.

5 Kasım 2024 tarihinde İstanbul 46. İş Mahkemesi’nin; davalı olan vakfı haksız fesih tazminatı ve kalan bakiye ücreti ödemeye mahkum ettiğini belirten Gönder, vakıf yetkilileri ile yüz yüze görüşmek istediklerini, 28 Mart 2025 tarihinde toplantı taleplerinin kabul edildiğini de ekledi. Vakıfın binasında vakıf temsilcileri ile gerçekleştirdikleri görüşmede alacaklarının bir kısmından vazgeçme teklifinde bulunduklarını ancak vakfın temsilcilerinin kendisine yapılan haksızlıkları kamusal alanlarda dile getirdiği için kurumu “yıprattığını” iddia ederek ‘dava açma’ tehdidinde bulunduklarını söyledi.

“Sorumluluk almaya davet ediyorum”

Gönder, vakfı “bu ve benzeri haksız, hukuksuz ve usulsüz uygulamalara son vermeye” çağırdı ve “İnsan haklarını savunan ve değer veren Hrant Dink’in adının böyle bir haksızlıkla anılmasından vakıf yöneticileri utanmıyor mu? Bu vakıf, bu isme layık mıdır?​” dedi.

STK’lere ayni ve nakdi destek sağlayan kişi ve kuruluşlara da seslenen Gönder, STK’lerde çalışan işçilerin insani yaşam standartlarında çalışıp çalışmadığını kurumların insafına bırakılmamalıdır. Bu haksızlıklara ortak olunmaması için bunun açık, şeffaf ve etkin bir şekilde araştırılması gerekmektedir. Sivil topluma aktarılan kaynaklarda bu kuruluşlarda yaşanılan kronikleşmiş ve kurumsallaşmış mobbinge, güvencesizliğe, haksızlıklara ve usulsüzlüklere sessiz kalamazsınız, sessiz kalmamalısınız! Sizi sorumluluk almaya çağırıyorum!” dedi.

“Örgütlenelim, mücadele ederek haklarımızı alalım”

Sivil toplum kuruluşlarında çalışan işçi-emekçilere ise Gönder, “Gelin birlikte örgütlenip gücümüzü birleştirelim. Örgütlü mücadele ederek haklarımızı alalım. Güvenceli işimiz olsun ve insanca yaşama koşullarını birlikte sağlayalım. Aynı sınıfın insanı olarak ortak taleplerimizi birlikte haykıralım. Bu ekmek, emek, haysiyet ve onur mücadelesidir.Sendikalı olalım ve haklarımız için mücadeleyi büyütelim” çağrısını yaptı.

Hrant Dink Vakfı: “Sözleşme hukuksal olarak haklı nedenlerle sonlandırıldı”

Hrant Dink Vakfı, Caner Gönder’in iddialarına ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada 12 Haziran 2023’te Gönder ile “kapsayıcı dil atölyelerinde eğitmen” olarak 18 aylık belirli süreli iş sözleşmesi yapıldığını belirtildi. Ancak vakfın iş sözleşmesinin 8 Aralık 2023 tarihinde “İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürmesi” sebebiyle hukuksal olarak haklı nedenlerle sonlandırıldığı söylendi.

“Hukuki süreç devam ediyor”

Caner Gönder tarafından açılan tazminat davasından “teknik bir aksaklık” nedeniyle son aşamada haberdar olunduğu ifade edilen açıklamada hem usul hem de esasa ilişkin itirazlarının mahkemeye sunulduğu, konuyla ilgili hukuki sürecin devam ettiği bildirildi.

Ayrıca 28 Mart tarihinde yapılan toplantıda kurumun itirazlarından vazgeçmeleri talebine 18 Nisan’da Vakıf Yönetim Kurulu’nda konunun konuşulup cevap verileceği belirtildiği halde Gönder’in söz konusu toplantıdan çıkacak olan kararı bekleyeceğini belirtmesine rağmen açıklamalar yapmayı tercih ettiği ifade edildi.

“Kurumumuza karşı kampanyaya dönüştürülmeye çalışılıyor”

Açıklamada hukuki bir ihtilafla ilgili, “kurumumuza karşı bir kampanyaya dönüştürülmeye çalışılmasında iyi niyet bulmakta zorlanıyoruz” denildi.

Kurumun açıklamasında “Eski çalışanımızın ne dava dilekçesinde ne de görüşmemizde bahsetmediği ancak sosyal medya üzerinden beyan ettiği çalışma koşullarıyla ilgili iddialarının gerçeklikle ilgisi yoktur. Bu konudaki hukuki haklarımızı saklı tuttuğumuzu, kâr amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu olarak amacımızın kaynaklarımızı, değerlerimizi korumak ve yasal hakkımızı kullanmak olduğunu kamuoyuna saygıyla duyururuz” ifadeleri yer aldı. (İşçi-Sendika Servisi)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Dört yılda 750 bin yeni çocuk işçi

Dört yılda 750 bin yeni çocuk işçi

Bizzat Erdoğan’ın, pandemiyi ‘üretim ve lojistik üssü olma fırsatı’ olarak işaret ettiği 2020’den bu yana ucuz emek eksenli dönüşümün çarpıcı sonuçları ortaya çıkıyor. ‘Üretim, ihracat’ gibi sloganlarla pazarlanan dönüşüm, çocuk emeğini de başta sanayi olmak üzere sermayenin hizmetine sundu. Bu dört yılda 750 bin çocuk daha resmi rakamlara işçi olarak geçti.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Gençlerin sokak eylemlerine atıfta bulunan Bahçeli, "Öğrencinin yeri okuldu, sınıftır, kütüphanedir" dedi.

Evrensel'i Takip Et