19 Nisan 2025 04:06

Liseliler 1 Mayıs'a ne götürecek?

Liseli eylemlerinin talepleri, takvimsel olmanın yanında özel bir ilgiyle de 1 Mayıs’la birleşmeyi bekliyor. Maçka Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden gençler, 1 Mayıs alanlarını tartışıyor.

Liseliler 1 Mayıs'a ne götürecek?

Fotoğraf: Evrensel

Nisa Sude Demirel
[email protected]


İstanbul – Geçtiğimiz bir ay toplumun pek çok kesimi için olduğu gibi gençler için de oldukça hareketli geçti. 19 Mart’ta başlayan süreçte uzun yıllar sonra üniversitelerde akademik boykotlar gerçekleşti, kampüslerde binlerce öğrencinin katıldığı yürüyüşler düzenlendi. Hemen ardından proje okullarda yüzlerce öğretmenin görev yerinin değiştirilmesiyle ise benzer bir tablo liselerde yaşandı. Geçtiğimiz hafta cuma gününden itibaren pek çok ilde, onlarca lisede öğrenciler lise bahçelerinde oturma eylemleri, basın açıklamaları düzenledi. Eylemler sürerken bazı liselerde temsilcilik kurma çabaları başladı, liselerde forumlar gerçekleşti. Uzun süre sonra liselerde de işleyişin demokratikliğine dair talepler formüle edilmeye başlandı.

Bu liselerden biri de İstanbul’daki Maçka Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi. 800’e yakın öğrencinin eğitim gördüğü, bilişim ve elektrik-elektronik alanlarında mesleki eğitim veren liseden son süreçte 15 öğretmen gönderiliyor. Pazartesi gününden itibaren okullarında eylemler düzenleyen Maçka Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ile liselilerin taleplerini, liselilerin 1 Mayıs alanlarındaki yerini tartıştık.

"Bizi ciddiye alsınlar"

Maçka Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden 8 öğrenciyle okullarında düzenledikleri forumun hemen ardından yan yana geliyoruz. Her dönemden öğrencinin olduğu toplamda bir de elektrik elektronik bölümünden MESEM öğrencisi var. Önce liselerindeki eylemlerin nasıl başladığını konuşuyoruz. Öğrencilerin büyük kısmı durumdan cuma (11 Nisan) günü haberdar olmuş. Hafta sonu ne yapabileceklerini tartışmak için yan yana gelen öğrenciler pazartesi sabah oturma eylemine başlıyor. Neden eylem yapmaları gerektiğini düşündüklerini konuştuğumuzda aralarından biri, “Bizi ciddiye almaları gerektiğini göstermeye çalıştık” diyor. Eylemler boyunca öğrencilerin en çok tartıştığı konulardan biri işin içine ‘siyasetin’ ne kadar gireceği olmuş. Ancak öğrenciler bunu tartışırken ‘siyaset’ çoktan karışmış görünüyor. Çünkü eylemlerin ilk gününden itibaren öğrenciler okul yönetimi tarafından birebir tehdit edilmiş, öğrencilere disiplin yönetmeliği gönderilmiş, bahçede gözdağı konuşmaları yapılmış, kimi öğrenciler pazartesi günü düzenlenen oturma eyleminden sonra salı günü okula alınmamış...

Öğrenciler, bu tehditlerin eylemlere gelen öğrencileri nasıl etkilediği konusunda hemfikir değil. Kimi insanları alandan uzaklaşacak kadar endişelendirdiğini, kimi ise öğrencilerin korkmalarına rağmen eylemlere gelmeye devam ettiğini savunuyor.

"Sokağa çıkmak bize cesaret verdi"

Ancak hepsi eylemlerin bu kadar hızlı yaygınlaşmasının arkasında geçirilen son bir ayın olduğunu düşünüyor. Masadaki gençlerin de neredeyse tümü için Saraçhane, katıldıkları ilk eylem. Son bir ayda milyonlarca kişinin sokakta buluşması konuştuğumuz gençleri de onların sıra arkadaşlarını da epey heyecanlandırmış. Saraçhane eylemleri ile lise eylemleri arasında nasıl ilintiler kurduklarını sorduğumuzda da aldığımız yanıtlar genelde bu yönde: “Hepimizi cesaretlendirdi”, “Bugün yan yana gelmemizde çok büyük bir etkisi var”, “O kalabalığı görmesek bu kadar kalabalık eylemler yapamayabilirdik.”

Kayyım düzeni liselere kadar indi

İktidarın neden böyle bir ‘rotasyona’ başvurduğunu konuştuğumuzda hepsi iktidarın liseleri ele geçirme çabası içinde olduğunu düşündüğünü söylüyor. Bundan sonraki sürece dair temel kaygıları ise liselerine ‘yandaş’ öğretmenlerin getirilmesi. Bu son haftadan önceki durumu sorduğumuzda ise benzer uygulamaların uzun süredir devam ettiği görülüyor. İlk şikayet ettikleri nokta, kendi öğrenci temsilcilerini seçememek. Uzun süredir temsilcilerin direkt idare tarafından seçildiğini anlatıyorlar. Hatta biri geçtiğimiz sene sınıf temsilcisi seçildiğini, ancak müdür yardımcısının kendisini ‘Görevden alarak’ başka birini temsilci olarak görevlendirdiğini söylüyor.

"Herkes bizi başından atmaya çalışıyor"

MESEM’lilere ilişkin konuşmaya başladığımızda bu sorunların üzerine birkaç tanesi daha ekleniyor. Bir otelde çalışan MESEM’li öğrenci anlatıyor: “İş yerinde sürekli ‘Siz buranın çalışanı değilsiniz, öğrencisiniz’ diyor. Okulda da öğretmenler diyor ki ‘Siz öğrenci değilsiniz’. Herkes başından savmaya çalışıyor yani. İlk 6 aydan sonra asgari ücretin üçte ikisi olarak konuşmuştuk ücreti, yarısı olarak ödediler. Öğretmenler okula geldiğimiz iki derste de bizim dersleri boş ders olarak görüyor zaten. Yine de kendi staj iş yerimi bulduğum için mutluyum. Çünkü geçenlerde okulun bulduğu iş yerinde çalışan arkadaşlarım anlattı, okulun bulduğuna gidenler eylemlere katılırsa eğer işten atılmakla tehdit edilmiş.”

1 Mayıs’la Saraçhane eylemlerinin farkı ne?

Öğretmen atamalarının gerisine gidip liseli gençlerin diğer taleplerini de tartıştığımızda konu 1 Mayıs’a geliyor. Saraçhane eylemleriyle beraber kitleler içinde yer bulmaya başlanan genel grev çağrısı, gençlik eylemlerini 1 Mayıs’a bağlama fikirleri arasında liseli gençlerin 1 Mayıs alanını nasıl gördüğünü konuşuyoruz. Gençlerden biri hariç geri kalanı daha önce hiç 1 Mayıs’a gitmemiş. Ancak bu sefer daha önce 1 Mayıs’a katılmamış 7 gencin 5’i 1 Mayıs’ta alanda olmayı planlıyor. Neden katılmak istediklerini anlatıyor gençler:

“Bu kadar hukuksuzluk bir yerde patladı, artık herkes hakkını arıyor. O gün de herkes hakkını aramalı.”

“1 Mayıs’ın daha kalabalık geçmesi iktidara da bir mesaj olur. Kalabalık bir eylem olursa gündem de değişmez.”

“Hak arayan insanlar birbirine destek olmalı.”

“Daha kalabalık olursak sesimiz daha fazla duyulur.”

“Biz meslek lisesi öğrencileri olarak geleceğin işçileriyiz.”

MESEM’li sıra arkadaşları ekliyor: “Ben de bir işçiyim zaten.”

Katılmamayı düşünen gencin nedeni ise ‘Her sene aynı şeyin yapılıyor olduğunu, 1 Mayıs ve 2 Mayıs arasında fark olmadığını’ düşünmesi.

Aslında biraz da umutsuz bir tınıyla söylenen bu cümleler, 1 Mayıs’a gitmek isteyen gençlerin gerekçeleriyle çok da ayrışmıyor. Gençlerin son bir ayda gözlemlediği hareket, yalnızca gözlemlemekle de kalmayıp belki de hayatlarında ilk defa talepleriyle özneleştikleri bu süreç; itirazlarını daha yüksek sesle söyleme isteğini besliyor. Ancak 1 Mayıs’ta sokakta olmak, sokağı kalabalıklaştırmakla sınırlı kalabiliyor.

Ardından 1 Mayıs’ta alanda olacak farklı kesimlerle -üniversitelerle, işsiz gençlerle, işçi gençlerle- taleplerin ne kadar ortaklaşabileceğini tartışmaya başlıyoruz. 1 Mayıs’ın ücret, sendikalaşma hakkı, güvencesizliğin ortadan kalkması gibi temel talepleriyle liselilerin bugün ‘demokratik bir lise’ çatısı altında toplanan taleplerini kıyaslıyoruz:

“İlk önce farklı gibi görünse de aslında talep ettiklerimiz, mesela iyi çalışma koşulları ile eğitimin nitelikli olması benziyor.”

“Hepsi adalet istemekte birleşiyor gibi.”

Uzun zaman sonra ilk defa bu denli kalabalıklarla yan yana gelebilen liseliler, bu sene bu talepleri 1 Mayıs alanında da dillendirmek istiyor. 2025 1 Mayıs’ı gençlerin kendi sorunlarıyla katılabildiği, güçlü bir kalabalığın potansiyelini taşıyor. Ancak bir yandan da 1 Mayıs’ı kalabalıklaştırmanın önemi herhangi bir ‘takvim eyleminden’ öteye götüremeyebiliyor. Farklı sorunların ortak sebeplerinin görünmez hale getirilmesi, 1 Mayıs’ta omuz omuza durmanın gerekliliğini de saklıyor. Fakat 8 liseli gencin anlattıkları gösteriyor ki liseli gençler, bugün ilk defa 1 Mayıs’ta yürüyecek olma gerçekliğiyle beraber; taleplerini sınıfın talepleriyle birleştirmenin olanağını da taşıyor.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

532 milyar TL teşvike sıfır istihdam

532 milyar TL teşvike sıfır istihdam

Saray rejimi son iki yılda ‘istihdam yaratma” iddiasıyla sanayi patronlarına 532 milyar lira teşvik verdi. AKP’nin ‘610 bin istihdam’ vaadiyle verdiği teşvikin faturası emekçilere çıkarken, istihdam hedefinin yalnızca yüzde 1.9’u tuttu. Çalışma Bakanı, patronlara teşvik vermeye devam edeceklerini duyurdu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Aile Bakanlığı, “aile yılı” kapsamında düşük gelirli ve üç çocuklu ailelere TOGG için uzun vadeli finansman sağlayacağını duyurdu

Evrensel'i Takip Et